SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE HAK ARAMA MÜCADELESİ

Sivil toplum örgütleri; ilgili oldukları alanlarda sosyal dayanışma sağlamak, temsilcisi oldukları kitlelerin sorunlarına çözüm bulmak, demokrasiye katkıda bulunmak ve toplumda adalet, eşitlik ve hukuk mekanizmasının daha iyi çalışması amacı ile oluşturulmuş örgütlerdir. Ülkemizde her geçen gün etkinliği artan sivil toplum kuruluşları gelişmiş batı ülkelerinde aşırı derece önemsenmekte ve birçok soysal, ekonomik, siyasi çalışmanın içinde yer almakta ve belirleyici olmaktadırlar. Sivil Toplum örgütlerinin yaygın olduğu ve kabul gördüğü ülkelerdeki sorunların, problemlerin çözümlerinin daha kolay olduğu, kurum ve kuruluşlar arasındaki ilişki ve münasebetlerinde daha medeni ve hoşgörülü bir şekilde yürüdüğü veya yürütüldüğü  açıkca görülmektedir. Çünkü gelişmiş birçok ülkedeki sivil toplum örgütü yapılanmalarının temelinde demokrasinin daha iyi işlemesine katkıda bulunmak amacı öncelikli sırada yer almaktadır.

Sivil toplum örgütleri temsilcisi oldukları kitleleri mutlaka iyi bir şekilde temsil edebilmenin yarışı ve heyecanı içerisinde olacaklardır. Kendi kitlesinin gerek ekonomik gerekse sosyal haklar hususunda daha iyi haklara sahip olması için mücadele ederken bunu demokratik temayüller içinde yapmaya özen göstermek zorundadır. Bu olmadığı zaman çıkış noktası olan daha iyi demokrasi ve daha iyi özgürlük anlayışına aykırı davranılmış olacaktır ki bu durumda ilgili örgütlerin samimiyetsizliğini gösterecektir.

Sivil toplum örgütü olupda aynı alanda mücadele eden dernek,sendika v.b bu mücadelelerini daha iyi nasıl temsilcilik yapabilirim anlayışı içerisinde yapmalıdırlar. Eğer bu mücadele sürekli diğerini kötüleme ya da kendinden olanı dahada güçlendirme ve ya bir takım yerler için liyakatsiz olsun benden olsun ,başkasının en liyakatlisindense benim en liyakatsizim daha değerlidir biçiminde olacaksa bunun ne demokrasi ile ne de kitlelere sunulan hakkınızı arayacağız sözü ile ilgisi olmayaktır. Temelinde medeniyet ve hoşgörünün   olduğu bir mücadele yatan Sivil Toplum örgütlerin bu tutumu ilerde güçlü olan diğer kitleninde güçsüzleşenden intikam almaya çalışmasından öteye geçmeyecektir.

Sivil Toplum örgütleri içerisinde hiç şüphesiz en önemli yeri sendikalar almaktadır. Varlığının temel dayanaklardan biri  hak va hak arama mücadelesi olan sendikalar haklının haksıza karşı korunması amacı ile ortaya çıkmışlardır. Hak mücadelesi verirken hiç şüphesiz hiç bir sendikanın ya da sivil toplum örgütünün mücadele anlayışında her ne olursa olsun benden olan haklı diğerleri haksızdır gayesi yatmamalıdır. Aksi takdirde kendi kitlesi tarafından da , Amacı hak ve hak arama mücadelesi olan bir sendikanın kendi mensubunun hakkını arama gayesi ile bir diğerinin hakkını çalma girişiminde olması yadırganacak ve ilgili örgütlerin hanesine eksi olarak yazılacaktır. Sivil toplum örgütleri her nekadar öncelikle üyelerinin sosyal,ekonomik,ve özlük haklarında iyileştirme için mücadele etselerde bu mücadeleri her geçen gün gelişmekte olan ve sivil toplum örgütlerinin öneminin arttığı ülkemizde vatandaşlarımız tarafından çok önemsenmektedir. Bu nedenle sivil toplum örgütlerinin atacağı her olumlu adımın ülkemiz demokrasisine katkıda bulunacağı gibi atılacak her olumsuz adımında ülkemiz demokrasisine zarar vereceği bilinmelidir. Sendikaların ya da diğer STK'ların yaptıkları hak arama mücadeleleri insanları ne haksızlığa özendirmeli ne de bir diğerine karşı kin beslemeye özendirmemelidir.

Sendikalar ve diğer STK'lar  birbirini düşman gibi görüp mücadele etmek yerine ortak sorunların çözümü için ortak bir mücadele içerisinde olmalı çatışmacı ve kavgacı bir anlayış yerine bilginin hak ve hukuk mücadelesinin yarıştığı bir sendikal mücadeleye girmelidirler.Çünkü sendikal mücadelelerin temelinde haklının haksıza karşı korunması yatmaktadır.Sendikacılık ne bir yerlere körü körüne bağlanmak nede bir yerleri kırmak ve dökmek değildir.

Sözlerime sendikacılıkta önemli bir ismin  Sıkça dile getirdiği sözleri ile son vermek istiyorum ” HAK ARARKEN HAKSIZLIK YAPMAYINIZ”.

Sağlıcakla kalın…
YORUM EKLE