Her seçim döneminin ilimizde siyasi tansiyonu yükselttiği muhakkaktır. Belki de bizim gibi nüfusu az olan illerin ortak kaderidir bu. Seçim sathı mahalline girildiğinde köy meydanlarında,  kahvelerde, çay ocaklarında, berberlerde, caddelerde daha birçok yerde ortak konu adaylar ve ait oldukları siyasi partiler oluyor. Öyle ki seçim bitene kadar siyaset dışı adeta konumuz yokmuş gibi bir atmosfer sarıveriyor her yanı. Yöremizin insanı siyaseti seviyor. Küçüğünden büyüğüne kadar, ilgili ilgisiz herkesin siyasete dair söyleyeceği o kadar çok şey oluyor ki, iki insan bu konularda sohbete başlasa, zaman darlığı çektikleri olabiliyor.

Kuşkusuz siyasetten beklentisi olan, hele de gelişmişlik sıralamasında son basamaklara yakın bir ilin evlatları olarak politika konuşuyor olmak makul karşılanabilir. Gelişmişlik düzeyi ileri olan ülkelerde siyasiler çok tanınmamakla birlikte, ülkemizde TV programlarında boy boy gördüğümüz politikacıları adeta evimizden biri gibi kabulleniyoruz. Hal böyle olunca özellikle seçim atmosferinde siyaset birinci konuşma maddemiz oluyor.

MEMURLAR SİYASET YAPMALI

Bu kadar politize olmuş bir ülkede memurların siyaset yapamamasını şahsen en büyük handikap olarak görüyorum. Siyasetin en fazla etki alanına aldığı memurların yasal düzenlemeyle politika yapmalarının önü açılmalıdır. Çünkü Gümüşhane’de uzun yıllar siyaset yapanların, politikanın duayeni sayılacak bir çok isimle yaptığımız görüşmelerde çıkan sonuç şudur ki; siyasi partilerin yönetim organlarında daha nitelikli, eğitim seviyesi yüksek, toplum nezdinde kanaat önderliği yapabilecek birçok isim memuriyetinden dolayı görev alamıyor. Aslında herkesin ideolojik yahut siyasi olarak kimliği belli olduğu halde, kanunen organik bağ kuramıyor. Bu durum seçimlerin genel seyrini etkiliyor, seçim üzeri insanların birbirine kırıcı olmalarını, kalıcı olmakla beraber siyasi düşmanlıkları da tetikliyor.

Toplum nezdinde çok kabul görmeyen birçok kişinin hasbelkader siyasetin yönetim organında yer aldığında ayrıştırıcı, partizan, kendi egosunu tatmin edici davranışlarına şahit olmuyor muyuz?

ADAYLAR İÇİN ÖNERİLER

Mart ayında yapılacak mahalli idareler seçimleri için adaylar netleştikçe, aynı görüşte, aynı safta yer alanlar dahi birbirlerine olmadık hakaretler, iftiralar, incitici laflar sarfetmekte, gerginlik ve hakaretlerde adeta yarışır durumdalar.  Oysa  seçimler hizmet yarışında, tatlı rekabeti getirmesi gereken, projelerin yarıştığı bir demokrasi şöleni olmadıkça gönül köprüleri arasında ki mesafeler artacaktır.

Gümüşhane insanının dürüstlüğünden, güvenirliğinden, sözünün erliğinden gurur duyarken, yerel yönetime aday olan yahut bunları destekleyenlerin bütün bunları yok saymaya hakkı olamaz.

Bizim insanımız duygusaldır, kendi gibi yaşam tarzı olanları bağrına basan , sahiplenici özelliği olan yapıya sahiptir. Kendine yakışanı, kendi gibi düşüneni, düğününde, cenazesinde olanı, derdiyle dertleneni, seçimlerde değil, her zaman kapısını çalanları ayırt edecek olgunluktadır. Adaylarımız bütün bunları gözeterek, hizmet yarışında olduklarını unutmamaları gerekir. Aksi halde siyasi hırslar ömre zarardır.