Bildiğiniz gibi son yıllar da toplumun önemli acı bir gerçeği var; sosyal medya… İnternet ve teknoloji sayesinde artık insanlar telefonlarında dahi kullandığı sosyal medya hesapları sayesinde gündem den ve son dakika haberlerinden mahrum kalmamakta. Fakat gelinen ve yaşanılan nokta da sosyal medyanın vasfının oldukça üst düzeye ulaştığını görmekteyiz.

Malum Türkiye gündemi; Gezi parkı idi.. Başta facebook, twitter gibi sosyal medya araçlarında burada yapılan eylemler ile ilgili doğru, yanlış bir çok bilgiye ulaştık. Daha doğrusu bir bilgi kirliliğinin içerisine düştük. Gerçek haberciliğin gerilediği zaman da sosyal medya da üreyen ve hızla artan bilgi kirliliğine nasıl önlem alınabilir, düşünceleriniz var mıdır?

Çünkü artık insanlarımız başta internet sayesinde tembelliğe alışmış durumda. Google’dan verilen ödevlerin bulunması, ansiklopedi, kitap gibi bilgi birikimi dolu araçların ve kütüphanelerin oldukça geride kaldığı bir dönemde yaşıyoruz. Çocuklara verilen ödevlerde veya gezilecek bir yere gitmeden, o yerin resimlerine bakma, verilen ödevlerin tek bir tuşla hazırlanması, bunlar çokta sağlam kaynaklar değiller.

Peki bu sıkıntı böyle devam ederse gelecekte çocuklarımız sağlam bilgiye, direkt nasıl ulaşabilirler? Bu gerçek aslında çok acı bir gerçek ve çözümü acil bulunması gereken bir gerçek. Evinde bilgisayarı olmayan kişi ve aileler yok denecek kadar az.

Araştıran bir toplum olmaktan uzak durumdayız. Bilgi birikimi olmayan, kitap okumayarak dil ve sözcük kıtlığı içerisinde yaşayan bir toplum olmaya başladık. Belki hazır yemiyoruz ama hazır öğreniyoruz. Belki obezite tehlikemiz yok ama cahillik tehlikemiz var. Belki sağlık sorunu olmayacak ama toplumsal sorunlarımız olacak. Sağlıklı düşünebilmek için “sağlıklı beyine,bilgiye” sahip olamayacağız belki de..

Lütfen daha çok belki dememek adına birşeyler düşünmeye davet ediyorum sizleri..

Saygılarımla.