Ara
Gümüşhane
Hafif kar yağışlı
-4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,9259 %0.13
50,6303 %-0.18
6.250,52 % 1,29
TEMİZLİK

TEMİZLİK

YAYINLAMA:
"Temizliğe devam et ki, rızkına genişlik verilsin"
Hadîs-i Şerîf


Temizlik; kirden, lekeden, her türlü iftiradan, yalandan, şaibeden, sorulardan ve sorgulardan arınmak demektir. Her zaman helalin, doğruluğun, erdemin, çalışkanlığın ve temizliğin baş tacı edilmesi gerekirken insanoğlu genlerinde var olan hırsa bağlı ihtiyaçlarının dürtüsüyle maalesef böylesi menfi yollara da tenezzül edebiliyor.

Temizlik işte burada devreye girerek mikrobun girdiği cemiyetleri, oluşumları, dernekleri, spor takımlarını ve ülkeleri yeniden en başa yönlendirmede en etkin güç olarak isminden söz ettiriyor. 

Bizler çalışmayı ve temizliği ilk sıraya alan ve bunları teşvik eden muhteşem bir dinin mensupları olmamıza rağmen maalesef birçok menfaat karşılığında belki ağır kaçacak ama adeta dinimizden vazgeçiyoruz. Temizlik diyoruz ancak sokaklarımız, caddelerimiz pislikten geçilmiyor. Derelere kanalizasyonları bağladığımız yetmez gibi adeta buraları çöplük haline de getiriyoruz. Dürüstlük diyoruz her türlü menfaat ve çıkar adeta düsturumuz oluyor. Erdem diyoruz en büyük dalaverelere kapılar açıyoruz. Helal diyoruz yetimin ve garibin malını hüp etmekten de imtina etmiyoruz. Adalet diyoruz hak etmediğimiz makamlar, mevkiler, gelirler, kazanımlar, şampiyonluklar bekliyoruz.

Avrupa’ya zamanında giden bir Osmanlı edibimize geldiğinde soruyorlar;

Üstad Avrupa dediğimiz yer nasıl bir yerdir?” Üstat cevap veriyor;

“Onların yaşamı bizim dinimiz, bizim yaşam tarzımız onların dini gibi
.”

Varın gerisini siz hesap edin.

Yüzde doksan dokuz küsuru Müslüman olan ve her defasında temizliği, hak ve adaleti, güzel ahlakı tavsiye buyuran bir dini gerçekten yaşayabiliyor muyuz? Bizler bu güzel ve muhteşem dinimizin Allah aşkına söyleyin neresindeyiz? İçimizde halledemediğimiz, elimize yüzümüze bulaştırdığımız, siyaseti içine kattığımız ve adeta tüm şaibeleri sümen altı ettiğimizi Avrupalı “dur efendi işin aslı öyle değil” diyerek bizlere adeta hak ve adalet dersi vermesi manidar değil midir?

Temizlik istiyorsak eğer tüm birimlerimizle evvela kalplerimizi yoklayarak yepyeni birer sayfa açmalıyız. Her şeyde olduğu gibi temizlikte de ilk olarak aile içinden başlamalıyız. Çünkü biz temizlenirsek çevremiz, çevremiz temizlenirse ilimiz, ilimiz temizlenirse güzel ülkemiz de tertemiz olur.

Suç varsa ortada o suçun kaynağı olan bataklığı kurutmalıyız. Bizdendi, bizden değildi hesabı yapmadan adaleti bu ülkede tesis etme adına, mazlumun hakkını koruma ve kollama adına, ahlaklı ve tertemiz bir toplumu yeniden inşa etme adına, yarınlarımıza erdemi, temizliği, dürüstlüğü miras bırakabilme adına küçücük dev adımları atmamız gerekiyor.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *