TEMMUZ AYINDA KELKİT’TE NE YAPILIR?

Temmuz ayında Kelkit’te ne yapılır?

Bu soruyu sorma gereğini neden duydum?

Kelkit’i özleyen Kelkitliler tatil ayı olan temmuz ayında Kelkit’e gelince birden bire kendilerini Kelkit’in görülmeye değer coğrafyasına bırakıyorlar.

İlgiyle izliyorum, sosyal medyada bu yönde bir özlemle resimler paylaşılıyor.

Kelkit’in her karış toprağıyla hemhal olduğum için bu özlem dolu kucaklaşmayı görmezden gelemedim ve çok duygulandım.

Bilenler bilirler, üzerinde yaşadığımız Gümüşhane coğrafyasının ruhlarımıza dinginlik serpiştiren çok gizli ve de çok harikulade bölgeleri vardır. Bilenler, coğrafyamızın bu gizli bölgelerini hemen her fırsatta solumak için büyük gayret sarf ederler.

Hele hele yaz mevsiminin en doyumsuz zamanlarına yaklaştığımız bu aylarda, hemen ilk bulduğum fırsatta coğrafyamızın giz dolu bölgelerini keşfe çıkıp içime tabiat ananın şefkatli kucağından titreşim gücü yüksek duygular atarım.

Hele Kelkit’in bu açıdan insana büyük bir alternatif zenginliği sunduğunu ifade etmek isterim.

Hemen hemen her sene Çimen dağlarına gider ve  rengin her çeşidine bulanmış o büyülü coğrafyamızı solumak imkanını bulurum. (Bu coğrafyaya tam bir doğa tutkunu olarak bildiğim sevgili dost Engin Doğru’yla gitmek isteğim içimde her zaman saklı kalmıştır.)

İnşallah bu sene de Temmuz ayında Çimen Dağlarında olacağım. Kelkit Çayının doğduğu bölgeler, kıvrım kıvrım uzayın yollar ve yaylaya çıkan köylülerin yüzlerindeki yaşama sevinci  bende anlatılmaz doyumsuz izler bırakır.

Ve hele Cami Yurdu…Ağalık Yaylası…

Temmuz ayında Kelkit’te Çimen Dağları görülmeye değerdir.

Giderseniz göreceklerimizi ben size aktarayım:

İlk vardığımız tepenin karşısında birbiriyle sevişen iki büyük kuş sizleri karşılar. Heyecanınızı yenemeyip bu kuşların isminin ne olduğunu sorarsınız. Köylülerden biri bu kuşların angutlar olduğunu söyleyecektir. Siz kuşların ince uzun boyunlarını ve birbirleriyle özgürce işveleşmelerini seyrederken, yine aynı köylü devam edecektir: “Bu kuşlar çok sadık hayvanlardır. Eşlerinden birisi ölürse diğer eş, hayatı boyunca başka bir kuşla çiftleşmez ve hayata boyunca eşinin ölüsüne bakar!

Duyduklarınız karşısında şaşırıp kalırsınız. ( İşte angut gibi bakmak deyiyi buradan geliyormuş ) Düşünsenize, bu kuşların bize vermek istediği güzellik dolu mesaja bakınız lütfen! İlişkilerin bu derece sığ ve yüzeysel yaşandığı ve hele hele aşk ve sevgi gibi soylu kavramların alınıp satıldığı bu çivisi çıkmış  dünyada angut kuşu kıvamında bir sevgiye yelken açamamış olmanın ezikliği içinde eriyorum. Angut kelimelisini argoda kullanarak bu güzel düşünceye atıp yaparak bu güzel düşünceyle dalga geçmek düşüncesi beni daha bir ürkütüyor.

Çok zaman etrafımda gezinip duran sevimsiz insanlara angut diyerek meğerse onlara iltifat ediyormuşum  da haberim yokmuş!

Ah keşke sevmeyi beceremedikleri  varlıklara karşı  bir nebze angut duyarlılığında olsalar!

Cami yurdundaki manzarayı anlatmak sanırım öyle herkesin harcı olmasa gerek. 60 bin Kelkitliden Cami Yurdunu ve gizemini sanmam ki bir elin parmaklarını geçebilecek kadar insan bilebilsin. Her seferki gidişim, bir önceki gidişimden daha etkili ve lezzetli oluyor. Özellikle Hasan Temel’in şair duyarlılığını besleyen çok önemli bir ilham zenginliği olarak bende Cami Yurdundan sebeplenmek isteyen bir şair hüviyetiyle her gidişimde yüreğimi ellerime alıp çıkıyorum kıvrım kıvrım uzayan yolları. Dağların tepelerinde maviliklerin hemencecik yanı başında  kar kürtüklerine yaslanmış sarı sarı çiçeklerin insana aşıladığı duygu yaşamak sevincinden başkası olmasa gerek.

Has Kelkitlilerin içinde bu yaşama sevinci ebediyen muhafaza edilecektir!
YORUM EKLE