İstanbul Sanayi Odası(İSO), 2011 yılı verilerini baz alarak hazırladığı ''Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması''nı geçtiğimiz günlerde açıkladı.
Araştırmaya göre, 2011 yılının en büyüğü TÜPRAŞ oldu. TÜPRAŞ’ı Ford Otomotiv listeye ikinci sıradan girerek izledi. Ford ile birlikte İSO’nun 44 yıldır aralıksız olarak hazırladığı listede ilk kez ikinci sıraya bir özel kuruluş girmiş oldu. 2011 yılı sonuçlarına göre ilk 5’te TÜPRAŞ’ı, Ford Otomotiv, Oyak-Renault, Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ve TOFAŞ takip etti.
Rapora göre, kâr eden kuruluş sayısı 380 olurken, zarar eden kuruluş sayısı 120 oldu. Yani her dört şirketten biri zarar etmiş oldu.
Rapora göre en fazla ihracat yapan ilk on kuruluşun tamamı özel sektör kuruluşları. İhracatta 2010 yılında ikinci olan TÜRPRAŞ, 2011 yılında 4.2 milyar dolarla ilk sıraya oturdu. İkinci sırada ise 2010 yılında üçüncü olan Ford, 3.4 milyar dolarla bir sıra yükseldi. Bu şirketi 2010 yılının ihracat şampiyonu Oyak-Renault 3.2 milyar dolarla takip etti. Dördüncü sırada Tofaş, beşinci sırada Arçelik, altıncı sırada Vestel Elektronik, yedinci sırada Toyota Otomotiv, sekizinci sırada OMV Petrol Ofisi, dokuzuncu sırada İÇDAŞ ve onuncu sırada PETKİM yer aldı.
2011 yılında liste genelinde çalışan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 4,3 oranında artmış. Yabancı sermayeli şirket sayısı ise 148'den 140'a gerilemiş.
En karlı sektörler sıralamasında Tütün-sigara, çimento, cam ve mobilya ile birlikte maden sektörünün de bulunması tesadüf değil.
Satış karlılığında Ülker ilk sırada yer alırken; Aktif karlılıkta ağırlığı maden firmaları alıyor. İlk sırada ise %52,6 lık aktif kar oranı ile bir tanıdık var: KOZA Altın.
KOZA, 805.798.598,00 TL lik üretimden satış rakamıyla 116. sırada yer aldığı geçen seneki listedeki çıtası yükselterek 77. sırada yer aldı. KOZA, bu performansıyla en fazla büyüyen kuruluşlardan da birisi oldu.
Doğal olarak Gümüşhane’nin ilk 500’de firması yok…
KOZA mı? Zehiri bizim, vergisi, faydası, havası “böyük”lerin.
Böyle astronomik karlar sağlayan ve yarattığı istihdam söylemi ile kendine koruma kankanı oluşturan KOZA’ nın ilimize elle tutulur ne gibi katkılar sağladığını/sağlayacağını merak ediyoruz.
Çalışanlar tarafında ise durum acınası: Hayatını zehirle değiş/tokuş eden başka bir millet var mıdır bilemiyorum.
******
Bu sorun etli-butlu ev sahibinin çalıştıracak işçi bulamaması için öncelikle halk bilinçlendirilmeli. Hem de acilen… Sonrasında ise ya alternatif istihdam araçları bulmalı ya da girişimcilik iklimini Gümüşhane’de oluşturmalıyız.
Veren elin alan elden üstün olduğu kutsal düsturu ile örtüşen Girişimcilik, devletimizin ciddi hibe desteklerinin olduğu cezbedici bir alan.
Herkesin bir kapıda ekmek beklemesi kadar anlamsız ne olabilir?
Bir başka yazıda daha detaylı bir şekilde ele almak üzere Girişimcilik konusuna burada nokta koyalım.
******
İstihdam yaratma amaçlı diğer bir konu ise ilimizin yeni yatırımlar alması konusu.
Yeni teşvik kanununa göre Gümüşhane 5. Bölgede. Hele ki OSB de yatırım yapılacaksa en avantajlı bölge olan 6. Bölgede. Bu da demektir ki 7 yıla kadar, Gelir vergisi stopaj teşviki, KDV iadesi, kurumlar vergisi indirimi ve sigorta pirim teşviki gibi avantajlar ile önemli bir cazibe merkezi olabilir ilimiz. Memleketine hizmeti, kar marjından fedakarlığa tercih edecek memleket sevdalıları, onlara sahip çıkıp bürokrasiyi azaltacak kamu görevlileri ve kanaat önderleri lazım bize.
Mutlak toplumsal faydayı mutlak kişisel menfaate yeğ tutan eski Gümüşhaneliler, yeni fahri hemşeriler aramalıyız.
İldeki nicel ve nitel STK zaafiyeti, kalkınma modeli oluştururken farklı araçlar bulmamız gerektiğini söylüyor bize. Ticaret Odası’nın amaçsız, vizyonsuz ve heyecansızlığında umudumuz sadece Sayın Valimizde…
Araştırmaya göre, 2011 yılının en büyüğü TÜPRAŞ oldu. TÜPRAŞ’ı Ford Otomotiv listeye ikinci sıradan girerek izledi. Ford ile birlikte İSO’nun 44 yıldır aralıksız olarak hazırladığı listede ilk kez ikinci sıraya bir özel kuruluş girmiş oldu. 2011 yılı sonuçlarına göre ilk 5’te TÜPRAŞ’ı, Ford Otomotiv, Oyak-Renault, Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ve TOFAŞ takip etti.
Rapora göre, kâr eden kuruluş sayısı 380 olurken, zarar eden kuruluş sayısı 120 oldu. Yani her dört şirketten biri zarar etmiş oldu.
Rapora göre en fazla ihracat yapan ilk on kuruluşun tamamı özel sektör kuruluşları. İhracatta 2010 yılında ikinci olan TÜRPRAŞ, 2011 yılında 4.2 milyar dolarla ilk sıraya oturdu. İkinci sırada ise 2010 yılında üçüncü olan Ford, 3.4 milyar dolarla bir sıra yükseldi. Bu şirketi 2010 yılının ihracat şampiyonu Oyak-Renault 3.2 milyar dolarla takip etti. Dördüncü sırada Tofaş, beşinci sırada Arçelik, altıncı sırada Vestel Elektronik, yedinci sırada Toyota Otomotiv, sekizinci sırada OMV Petrol Ofisi, dokuzuncu sırada İÇDAŞ ve onuncu sırada PETKİM yer aldı.
2011 yılında liste genelinde çalışan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 4,3 oranında artmış. Yabancı sermayeli şirket sayısı ise 148'den 140'a gerilemiş.
En karlı sektörler sıralamasında Tütün-sigara, çimento, cam ve mobilya ile birlikte maden sektörünün de bulunması tesadüf değil.
Satış karlılığında Ülker ilk sırada yer alırken; Aktif karlılıkta ağırlığı maden firmaları alıyor. İlk sırada ise %52,6 lık aktif kar oranı ile bir tanıdık var: KOZA Altın.
KOZA, 805.798.598,00 TL lik üretimden satış rakamıyla 116. sırada yer aldığı geçen seneki listedeki çıtası yükselterek 77. sırada yer aldı. KOZA, bu performansıyla en fazla büyüyen kuruluşlardan da birisi oldu.
Doğal olarak Gümüşhane’nin ilk 500’de firması yok…
KOZA mı? Zehiri bizim, vergisi, faydası, havası “böyük”lerin.
Böyle astronomik karlar sağlayan ve yarattığı istihdam söylemi ile kendine koruma kankanı oluşturan KOZA’ nın ilimize elle tutulur ne gibi katkılar sağladığını/sağlayacağını merak ediyoruz.
Çalışanlar tarafında ise durum acınası: Hayatını zehirle değiş/tokuş eden başka bir millet var mıdır bilemiyorum.
******
Bu sorun etli-butlu ev sahibinin çalıştıracak işçi bulamaması için öncelikle halk bilinçlendirilmeli. Hem de acilen… Sonrasında ise ya alternatif istihdam araçları bulmalı ya da girişimcilik iklimini Gümüşhane’de oluşturmalıyız.
Veren elin alan elden üstün olduğu kutsal düsturu ile örtüşen Girişimcilik, devletimizin ciddi hibe desteklerinin olduğu cezbedici bir alan.
Herkesin bir kapıda ekmek beklemesi kadar anlamsız ne olabilir?
Bir başka yazıda daha detaylı bir şekilde ele almak üzere Girişimcilik konusuna burada nokta koyalım.
******
İstihdam yaratma amaçlı diğer bir konu ise ilimizin yeni yatırımlar alması konusu.
Yeni teşvik kanununa göre Gümüşhane 5. Bölgede. Hele ki OSB de yatırım yapılacaksa en avantajlı bölge olan 6. Bölgede. Bu da demektir ki 7 yıla kadar, Gelir vergisi stopaj teşviki, KDV iadesi, kurumlar vergisi indirimi ve sigorta pirim teşviki gibi avantajlar ile önemli bir cazibe merkezi olabilir ilimiz. Memleketine hizmeti, kar marjından fedakarlığa tercih edecek memleket sevdalıları, onlara sahip çıkıp bürokrasiyi azaltacak kamu görevlileri ve kanaat önderleri lazım bize.
Mutlak toplumsal faydayı mutlak kişisel menfaate yeğ tutan eski Gümüşhaneliler, yeni fahri hemşeriler aramalıyız.
İldeki nicel ve nitel STK zaafiyeti, kalkınma modeli oluştururken farklı araçlar bulmamız gerektiğini söylüyor bize. Ticaret Odası’nın amaçsız, vizyonsuz ve heyecansızlığında umudumuz sadece Sayın Valimizde…