UÇURUMUN KENARINDAN DÖNMEK

Güzel yurdumuzu belkide 30 yıl geriye götüren 12 Eylül İhtilalini ve ardından diğer ufak çaplı darbe teşebbüslerini, 5 Nisan, 28 Şubat, 17 Aralık ekonomik siyasi buhranlarının nihayetinde 15 Temmuz darbe teşebbüsünü gördükten sonra bu aziz vatana ihanet edenleri şahsım ve ülkem adına asla affetmeyeceğimi ifade etmek istiyorum.

Adına bilmem ne cemaati diyen ve kuruluş felsefe ve amacını islami yaşamaya, imanlı ve ihlâslı insan yetiştirmeye adadığını zanneden ve müslümanları bu yönde aldatarak kendilerine ekonomik, siyasi ve diğer birçok rant kazandıranların bu memleket için besledikleri kötü niyetlerini ve yaptıklarını da asla affetmiyorum.

Cennetmekan Muhsin Yazıcıoğlu’nun deyimiyle; “benim vergilerimle, paramla ve desteğimle alınan uçak, helikopter, tank ve diğer muhimmatı kendi milletine çeviren sözüm ona komutanları, onlardan emir alan astlarını, cesur olmayıp aldığı emri yerine getiren asker kılıklı teröristleri de asla affetmiyorum.”

Ve bu kaos durumunda dahi yaşanan bu vahim durumun Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin bir oyunu olduğunu iddia eden, deklare eden ve bu yönde vicdansız, imansız ve ahlaksız yorumlar yapan gazete, STK ve küçücük bir azınlığı gerçekleri göremedikleri ve darbenin bu milleti ne hale getirebileceğini tahayyül edemedikleri için de asla affetmiyorum.

Evet, dostlar, değerli okurlarım. Biz 40 küsurlu yaşların gördüğü 12 Eylül kaotik ortamının bir benzerini bizlere göstermeyen Rabbime sonsuz teşekkürler ediyorum.

Ülkemiz uçurumun kenarından dönmüştür. Gözü yaşlı annelerin, samimi kalpli dedelerimizin, yetişmekte olan gençliğimizin ihlâslı ve samimi duaları, fotoğrafı iyi okuyan cesur milletimizin, sağduyulu halkımızın birleşerek bir yumruk olması ve bu zavallı, biçare, iman ve ihlâs yoksunu vatan hainlerini püskürtmesi sonucunda karanlık bir kuyuya yuvarlanacak olan ülkemiz ışığa doğru adım atmıştır.

Dün 12 Eylül’de aynı kardeşlerin ellerine silah veren güçler boş durmamış ve gözüne kestirdikleri ve sonrasında yatırım yaptıkları sözüm ona bir hoca üzerinden 15 Temmuz’u hesaplamaları halkımızın imanı ve sağduyusu karşısında yerle yeksan olmuştur. Rabbim hiçbir terör örgütüne asla fırsat vermesin.

Hani “hayır bildiğinizde şer, şer bildiğinizde hayır vardır” emri gereğince ülkemizde ve Gümüşhane’mizde bu adi ve şerefsiz girişim karşısında tüm siyasi partilerimize gönül verenlerin bir ve beraber olması, farklı simge, marş ve sloganlarla aynı bayrağı sallayarak İstiklal Marşımızı seslendirmeleri, 12 Eylül’de birbirine düşürülenlerin torunlarının ellerini birleştirmeleri ve tüm darbecilere ortak bir isyanda bulunmaları yarınlar adına umudumuzu artırmıştır.

Gümüşhane Alay Komutanımız Albay Cezayir Danışan’ın;
“Sayın Valim. Ben başta Başkomutanımız Erdoğan’a ve Genel Kurmay Başkanıma bağlıyım. Tüm personelimle milletimin yanındayım. Demokrasiden yana ve sizin emrindeyiz” diyerek bu adi oyuna itibar etmemesi neticesinde Gümüşhane’mizin vatana ve milletine bağlılığı, sağlam ve karakterli kimliği yeniden tesis edilmiştir.

Ve son olarak ömrü çile, ıstırap ve hapislerle geçen büyük İslam Alimi Bediüzzaman’ın sırça köşklerde yaşayıp içimize dinamit yerleştiremeye çalışanlara mesajı “Zalimler için yaşasın Cehennem” diyorum.

Ulu Hakan Abdulhamit’in duası ile diyorum ki;

“Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere hakkımı helal etmiyorum”
YORUM EKLE