YAĞLIYORUZ BALLIYORUZ YİNE DEĞİŞEN BİRŞEY YOK

Yine kitabın ortasından konuşacağım.

2002 yılından bugüne değin Ankara’da birçok dernek ve vakfın yemeğine katıldım. Özellikle bizim Gümüşhane Dernekleri, bu yemek işini çok severler.

Yemek davetlerinin tanıtımlarında sosyal medyada “her şey Gümüşhane için” veya “Her şey Kelkit için” falan yazar. Benim anlamadığım Gümüşhane için olan ne? Bu yemeklerden sonra ne değişiyor. Daha bir nebze bir şey görmedim.
Ha denilsin ki “yiyeceğiz, eğleneceğiz, felekten bir gün çalacağız”. Anlarım!

Bu yemeklerde ne mi oluyor katılamayanlarınız için anlatayım. Yalandan bir yemek, yalandan bir iki slayt gösterisi.  Artabel gölleri, Tomara Şelalesi, Kelkit’in Sadak harabeleri, biraz Karaca Mağarası, Zigana Dağı derken; başlıyor siyasetçilerimiz konuşmaya…

Valla bu konuşmalar öyle ciddiye alınıyor ki; bu zatı muhteremler konuşmasa gece Gümüşhaneliler gecesi olmayacak sanırsınız.

Siyasetçi derken, görevdeki seçilmiş vekilleri anlamayın.

Allah ömrünü uzun etsin (sadece onun konuşmalarını dinliyorum) çeke çeke zorla getirdiklerini anladığımız Gümüşhane’nin eski/yeni tek bakanı sayın Oltan Sungurlu, eski vekillerimiz, en eski vekillerimiz, onlardan daha eski vekillerimiz, mevcut belediye başkanlarımız, diğer illerden seçilmiş Gümüşhaneli vekillerimiz, valimiz, kaymakamımız, dernek başkanlarımız, onların yardımcıları, Abartmıyorum. Valla gece yetmiyor inanın…

Ben birkaç iftar programına da katıldım. Aynı seremoni. Yav kardeşim iftar bu. Açlıktan gözlerimiz çökmüş. Sayın siyasetçi çıkıyor; “Gümüşhane’nin yolları taşlı, geliyor kalem kaşlı” mealinden laflar, kelamlar.

İnanın yiyeceğiniz yemeği de yiyemiyorsunuz.

Ben birçok programdan bu sebeple erken ayrılmışımdır.

Bırakın yanımızdaki insanlarla iki konuşalım, tanışalım. Bir yarıştır başlıyor.

Bir garip anekdot daha aktarayım. Birde kendi fikrine yakın siyasetçiyi sahneye sürükleye sürükleye çıkaranlar var.

Neymiş efendim “onlar konuşmuşta, bu konuşmazsa” alınırmış.

“Geldik de söz hakkı vermediler” dermiş…

Bırakın bunları Gümüşhaneliler…

Burs verin, fakirin fukaranın karnını doyurun!

Birkaç siyasetçi, birkaç iş adamı ve figüran olarak ta bizler…

Şu yemeklerde üstü başı bozuk insanlar görelim. Yedirip içirdiğiniz gariban birkaç Gümüşhaneli görelim…

Haksızsam deyin ki haksızsın!
YORUM EKLE