YENİ NESİL BELEDİYECİLİK

Bir şehrin belediye başkanı, tüm  yerel ihtiyaçları fazlasıyla karşılasa bile, halkının fikrini düşüncesini dikkate almazsa, varlıklarının farkında olmazsa; onlardan şehre sahip çıkmasını, toplumun bir parçası olduğunu hissetmelerini beklemesi hayalcilik olacaktır. Zira insanlar, şehrin bir parçası olduğunu hissettiğinde mutlu olup, sahiplenirler.

Yerel demokrasi  vatandaşı artık, beş yılda bir belediye başkanını seçen bir sorumluluktan ibaret görmemekte. Şeffaf, paylaşımcı, danışan, paylaşan, kararları birlikte alıp halkına onaylatan anlayışı istemektedir. Halk “Ben seçtim ama birlikte yöneteceğiz” anlayışını istemektedir. Yoksa halktan kopuk, halka sırtını dönen, halka ve temsilcilerine randevu vermeyen, gücünü merkezden alan bir belediye başkanı anlayışı istememektedir.

Yerel yönetimlerde ; sosyal belediyecilik, vizyoner belediyecilik, proje belediyeciliği gibi modeller hızla yayılmakta. Zira halk risk alan, istihdam oluşturan, toplumun ve yatırımcının önünü açan yöneticileri sevmekte. Tüm bunları yaparken de  “Yüzünü halka dönen, aralarına karışan, güler yüzlü, tevazu sahibi, gücünü halktan aldığının bilincinde olan ve bunu davranış ve uygulamalarıyla hissettiren belediye başkanı istiyor.

Dahası kültürü, sanatı  kentin bir parçası haline getiren ve kendileri ile yaşayan bir belediye başkanı istiyor. Gerektiğinde bisiklete binen, kendileri ile birlikte eşofmanını giyip spor yapan, acılarını ve sevinçlerini paylaşan belediye başkanı istiyor.

Yeni nesil belediyecilik işte böyle bir şey. Belediye başkanı, belediye meclisi, belediye çalışanlarından ayrı olarak; muhtarlar, kent konseyi temsilcileri, üniversite, sendikalar, sivil toplum örgütleri, hemşeri dernekleri de yönetime katılıyor. Eğer şehir bizim ise hep birlikte; eşit ve katılımcılık esasıyla yönetmeliyiz. Her sorunu kendi muhatabıyla birlikte çözmeliyiz.

Yani hiçbir yurttaşın dışlanmadığı ve bütün kararların ortaklaşa alındığı, ortak akıl ve bilimsel ölçütlerin kullanıldığı bir sistemle yönetilmeli. “Yeni nesil belediyecilik” anlayışında kentin kaderi halkla birlikte ortak kararlarla belirlenir. Teknolojinin sağladığı imkanları kullanarak vatandaşın, bilgisayarından, akıllı telefonundan, dokunmatik oylama ekranlarından, yönetime etkin bir biçimde katılması sağlanıyor. Örneğin 1 dakikayı geçmeyen “5 şık 1 tercih” oylamalarıyla projeler ve yatırımlar konusundaki fikirleri alınıyor.

Yeni nesil belediyecilikte yapılması düşünülen bir hizmetin nasıl algılanacağını önceden görmek için vatandaşa danışılıyor. Yapılan planların, hazırlanan projelerin uygulamaya geçmeden önce bundan doğrudan etkilenecek kişilerden görüş almayı gerektiriyor. Başlanan işlerin ne aşamada olduğunu, proje veya planın gerçekleşme düzeyini takip etmeyi gerektiriyor. Bu gereklilikler yerine getirilmediği takdirde de plan ve projeler hayata geçse bile vatandaşı çokta mutlu etmeyebiliyor.

“Demokrasilerde belediye başkanlarını güçlü yapan, arkasındaki halk desteğidir” realitesinin hiç unutulmaması gerektiğini söyleyerek bitirelim…

YORUM EKLE