Yeni eğitim -öğretim yılı inşallah öğrenci, öğretmen, veli ve de milletimize hayırlı olur.
Yeni Milli Eğitim Bakanımız sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk'tan beklenti fazla. Bu beklentinin sonucunu her kesimde sabırsızlıkla bekliyor.
Son dönemlerin en ideal bakanı olarak görülüyor çünkü.
Her kesimin fikirlerine önem verdiğinin en belirgin göstergesi olarakta, çalıştaya tüm sendikaları ve eğitimle ilgili otuza yakın sivil toplum kuruluşunu çağırmasıdır.
Bu çok olumlu bir gelişmedir. Çünkü bu geminin içinde hepimiz varız. Bu geminin batmaması için değişik fikirlere değişik yorumlara ve de değişik kurtarma metotlarına ihtiyaç var. Son zamanlarda içinden çıkılmaz hale gelen sınav ve sınav sistemine çözümler bulunması için herkesin görüşlerine ihtiyaç vardır. Ben yaptım, oldu bitti devri inşallah kapanır.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Yeni eğitim öğretim yılında bakanlıktan, öğretmen, öğrenci ve velilerden beklentilerimizi sıralayalım: 
Bizim köyde Yaşar emmi diye birisi vardı.
Kendisi inşaat ustası idi. Yeni yapacağı evi soranlara şöyle derdi:
'Dört duvar bir üstü kaldı.' 
Bizlerde okullarımızı, dört duvar bir üstten kurtarıp, yeşil alanlarla buluşmasını sağlamalıyız.
Okullarda eğitim-öğretimi günlük ihtiyaçlara göre tanzim etmenin yollarını bulmalıyız.
Okulların materyal eksiklerinin giderilmesi için ihtiyaçların belirlenip tedarik edilmesini sağlamalıyız.
Çocuklarımıza 'Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.'
ilkesi gereği okullarda sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılması için spor ve tiyatro salonlarının yapılması için yeni adımlar atmalıyız.
Çocuklara konuları öğretirken beyin jimnastiği yaptırabileceğimiz oyunlar geliştirmeliyiz.
Çocuklarımıza niye ve neyi öğrenmeleri gerektiğini veli ve öğretmen olarak açıklamalıyız.
Çocuklarımızın okulda öğrendiklerini, günlük yaşantılarında uygulama fırsatı bulmalarını temin etmeliyiz.
Sınıflarda bulunan engelli öğrencilerin kesinlikle dışlanmaması gerektiğini örneklerle ve davranışlarla açıklamalıyız.
Eğitime ayırdığımız bütçenin çok olmasına rağmen yine de istediğimiz sonucu alamamamızın nedenlerini tartışarak cevabını bulmalıyız.
Sınavlarda açık uçlu sorulara daha fazla yer vererek öğrencilerin hem yazma hem de yorum yapma kabiliyetlerinin gelişmesine yardımcı olmalıyız.
İlkokullarda somut öğrenme için sanal materyal yerine yaparak yaşayarak öğrenme stiline uygun materyallerin kullanılmasını sağlamalıyız.
Öğretmenleri ıvır zıvır işlerle değil, öğrencilere daha verimli olacakları işlerle meşgul etmeliyiz.
Ayrıca ilkokullarda özel yetenek gerektiren derslere branş öğretmenlerinin girmesi daha iyi olacağı kanısındayım.
Yeni bakanımızın eğitim sistemimize ziya olması temennisiyle, hoşça kalın.