Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Yılmaz GARİP->ARKADAŞINDA FANİ OLMAK [ Arama ]

ARKADAŞINDA FANİ OLMAK
Başlık ARKADAŞINDA FANİ OLMAK
Açıklama 25 Haziran 2008 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
        Arkadaş seçmek kolay bir şey değildir. Arkadaş üç çeşittir. Birincisi gıda gibidir, devamlı ihtiyacımız olur. İkincisi ilaç gibidir, bazen ihtiyaç hissedilir. Üçüncüsü ise hastalık gibidir, istemediğimiz halde o bizi bulur. Geçinmek gerekir, şerrinden, kötülüğünden kurtulmak için idare edilir.

        Bir iyi ile bir kötü arkadaş olamaz. Eğer arkadaşlığa devam ederlerse ya kötü iyi olur veya iyi kötü olur. Eğer kötü kötülüğünde, iyi de iyiliğinde diretirse arkadaşlıkları uzun sürmez. Demişlerdir ki: Dost edineceğin adama, onun mühim zannettiği bazı şeyler söyle! Bir bahane ile onu kızdır! Sonra buna bir adam gönder! Ona senden sual etsin! Şayet iyiliğine konuşur ve sırrını gizlerse, o kimsenin sadık olduğu anlaşılır. Onunla dostluk kurabilirsin!

        Kerem sahibi insanlarla aran açılsa bile, yine iyiliğini söyler ve kötülüğünü gizler. Kötü insanla dostluğun sona erince, iyiliğini gizler ve aleyhinde konuşur.

        İyi arkadaş bulmak zordur. Fakat iyi arkadaş bulduğunda da haklarını gözetmek lazımdır. Aksi taktirde devamı gelmez. Yani bu arkadaşlık devam etmez. Kişi, dünya ve ahirette de sevdikleri ile beraber olur. Onun için iyilerle arkadaşlık etmeye çalışmalıdır.  İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki; “Kötü arkadaştan çok sakın. Aslandan, kaplandan daha tehlikelidir. Çünkü, aslanın, kaplanın yapabileceği en kötü iş, insanı parçalar yutar. Ama kötü arkadaş, insanın imanını çalar, dünyada ve ahirette sonsuz felaketlere sebep olur.”

        İyi arkadaş, yanında allahü tealayı sık hatırladığın arkadaştır. Böyle bir arkadaşın itikadı düzgündür. Yani ehl-i sünnet itikadındadır. İhlaslıdır. İlim sahibidir. İslam ahlakı ile ahlaklanmıştır. İbadetlerini eksiksiz ve kusursuz yapabilme gayreti içerisindedir. Haramlardan, mekruhlardan ve şüpheli şeylerden çok sakınır. Böyle bir arkadaş bulduğunda kıymetini bilmek gerekir.

        Büyüklerimiz, kusursuz dost arayan, dostsuz kalır buyurmuşlardır. Onun için arkadaşta kusur aramamalıdır. Sırrını ifşa etmemelidir. Hep kendini kusurlu bilmeli, arkadaşında bir kusur gördüğünde ise, ben iyi olsaydım o bu kusuru işlemezdi diye düşünmelidir. Kendisi için istemediğini arkadaşı için istememelidir. Arkadaşının şerefini ve itibarını her yerde müdafaa etmelidir. Arkadaşın köyünün köpekleri, diğer köyün köpeklerinden daha sevgili olmadıkça, sevgide samimiyet yok demektir. Tartışmaya girişmemeli, asla kalbini kırmamalı, arkadaşının aleyhinde konuşan olursa susturmalıdır. Hakkında söylenen üzücü şeyleri kendisine söylememelidir. İyi şeyler söylendiğinde ise söyleyip sevindirmelidir. Gizlediği bir şey varsa araştırmamalıdır. Küçük hatalarına göz yummalıdır. Nasihate ihtiyacı olduğunda ya çok yumuşak bir şekilde  veya umumi bir misal vererek anlatmalıdır. Hatalarını yüzüne vurmamalıdır.  Onu sevdiği isimle çağırmalıdır. Sıkıntılı zamanlarında ferahlık vermelidir. Sevincine ve üzüntüsüne ortak olmalıdır. Daima düa etmelidir. Onun sevdiklerini de sevmeli, sevmediklerinden uzak durmalıdır. Vefakar olmalıdır. Yani arkadaşının ölümünden sonra da düa etmeye ve yakınlarını gözetmeye devam etmelidir. Arkadaşının hakkını, kendi hakkından üstün tutmalıdır. Bir iş paylaşırken hafif olanı arkadaşına, zor olanı kendisine bırakmalıdır. Ücrette de çoğunu arkadaşına, azını kendisine ayırmalıdır. Şeytanın en sevdiği şeylerden biri de allah için olan arkadaşlığın bozulmasıdır. Şeytanın oyununa gelmemeli, arkadaşın kusurlarını fazilet, hakaretini de iltifat olarak kabul etmeye çalışmalıdır. Hiçbir zaman yüzüne sert bakmamalıdır. Arkadaşlığı devam ettirmek kolay değildir. Çünkü şeytan devamlı aralarını bozmaya çalışır. Onun için buyurulmuştur ki:

        (Arkadaşlık ince ve latif bir cevherdir. Korumasını bilmezsen kazaya uğrar.) Arkadaşın evine oturmaya gidildiği zaman bir mazeret göstererek içeri almazsa, mazeretini kabul edip hiç üzülmeden geri dönülmelidir. Çünkü mazereti kabul etmek güzel ahlaktan ileri gelir.  İhtiyaç duyduğu zamanlarda hep yanında olmalı, terk etmemelidir.

        Bu arkadaşlıklar, yalnız kalbinde hikmet bulunan salih Müslümanlar arasında vuku bulur. Kâfirin ve bid'at ehlinin kalbinde hikmet bulunmadığından böyle arkadaşlık şerefine kavuşamazlar.

        Bid'at ehli ile salih bir kimsenin bahsedilen şekilde arkadaşlık kurmaları mümkün değildir. Zira hadis-i şerifte, kişinin dininin arkadaşının dini gibi olduğu bildirilmiştir. Bu bakımdan kâfirle müminin, fasıkla salihin öyle arkadaş olmaları düşünülemez.

        Son olarak; arkadaşını kendine tercih etmeli, ben yokum, o var demelidir. Arkadaşında fani olmak budur.
Oyu Puanı: 33 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 10 (0 Kayıtlı Üye 10 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.1801 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu