Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Turan TUĞLU->EĞİTİM-ÖĞRETİM [ Arama ]

EĞİTİM-ÖĞRETİM
Başlık EĞİTİM-ÖĞRETİM
Açıklama 16 Eylül 2005 tarihli gazetedeki yazısı
Mail kusakkayagazetesi@yahoo.com
Siteye Ekleyen AdamGibi

 1928 yılında gerçekleştirilen yazı devrimiyle (Harf) birlikte büyük bir okuma-yazma seferberliği de başlatılmıştı.
 1930’lu, 40’lı yıllarda, (özellikle kırsal kesimlerde) askerden gelen mektubu okutmak için kapı kapı dolaşanlar vardı.
 Bir yandan (Halkın da katkısıyla) okullar yaptırılıyor, öte yandan öğretmen yetiştirilmeğe çalışılıyordu.
 Mustafa Kemal ve arkadaşları, cehaletle savaşın, düşmanlarla savaş kadar önemli olduğu bilincindeydiler.
 Atatürk, trenle yaptığı seyahatlerden birinde bir çobanın “gazete-gazete” diye bağırdığını gördü. Çobanı çağırdı, “gazeteyi ne yapacağını” sordu. Çoban (okumak istiyorum) deyince Atatürk çobana bir gazete verdi ve “okumasını” istedi. Çoban gerçekten gazeteyi okuyabiliyordu. Atatürk çobana; “okumayı nasıl öğrendiğini” sordu. Çoban, okumayı askerde öğrenmiş ve çavuş olmuştu.
 Atatürk düşündü: “Demek ki biz, askerliğini çavuş olarak yapanları 6 aylık bir kursa tabi tutarsak, bu kursiyerler köylerde üçüncü sınıfa kadar öğretmenlik yapabilirler” dedi.
 Eğitmenlik kurumu, daha sonra Köy Enstitüleri bu düşüncenin ürünüdür.
 Günümüzde artık okur-yazar olmak yeterli değil. Bilgi. başdöndürücü bir hızlı değişiyor.
 Bu değişime ve gelişime ayak uyduramıyanlar çağın gerisinde kalıyor.
 Daha dün denecek kadar yakın bir süre önce bağımsızlığa kavuşan Hindistan, yıllarca kendisini sömürge olarak kullanan İngiltereye şimdi bilgisayar programı satıyor.
 Bireyler de, toplumlar da, ülkeler de ulaştıkları seviye ile yetinemezler. Atatürk’ün deyimiyle; çağdaş uygarlık seviyesini yakalamak ve onun üzerine çıkmak zorundadırlar.
 1930’larda, 40’larda okuma-yazma oranını yükseltmek önemliydi. Şimdi, belli üniversiteleri bitirenler, o üniversiteyle birlikte, birden çok dil bilenler, üniversiteler üstü eğitim görenler aranıyor.
 
 Eğitimcilerimiz, eğitim yöneticilerimiz önce kendilerini, sonra öğrencilerini buna göre hazırlamalı, hedeflerini büyük koymalı, başarılarını, ülkede en yüksek başarıyı elde edenlerle kıyaslamalı. Çünkü ikincilikle yetinenler birinci olamazlar.
 Dün 8 yıllık Eğitime karşı çıkanlar, yarın 11 yıllık eğitimi yetersiz görecekler.
 Hedef; okul birinciliği, il birinciliği, ülke birinciliği değil, dünya birinciliği olmalıdır.
 Gerçi başarının ekonomik boyutu var, çevre boyutu var, öğrenci velilerinin sosyal, kültürel seviye boyutu var, eğitim-öğretime katkı yapacak araçlar ve onları kullanabilme boyutu var. Eğitim elemanlarının yetişkinlik boyutu var.
 Eğitim-öğretimdeki başarı da bunlar da ayrı bir değerlendirme konusudur.

Oyu Puanı: 28 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 33 (0 Kayıtlı Üye 33 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.21608 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu