Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Kemal Şükrü SEVİNDİK->KİMİ SEÇELİM ? [ Arama ]

KİMİ SEÇELİM ?
Başlık KİMİ SEÇELİM ?
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
            29 Mart Pazar günü yapılacak "Mahalli Seçimler" ile Türkiye halkı, beş yıl boyunca görev ve yetki vereceği yerel yöneticilerini seçecekler. Yerel yönetimlerde ki en önemli makam, hiç kuşkusuz; eskilerin "Şehremini" diye adlandırdıkları "Belediye Başkanlığı"dır. Türkiye'nin diğer beldelerinde olduğu gibi bizim şehrimizde de adaylar tatlı bir rekabetle "Şehremini" olabilmek için yarışıyorlar.

             Seçilenler, şehir protokollerinin iki numaralı makamına oturacak ve önemli yetkiler ile beş yıl boyunca görev yapacaklar. Seçilecek makam bu kadar önemli olunca, doğal olarak bugünlerde zihinlerde en fazla tartılan sual, peki öyleyse "kimi seçelim?" sorusudur.

            Bu sorunun cevabını yazının sonuna bırakarak; seçilecekler, görevdekiler ve halkın yönetiminde görev yapmakta ya da bu görevlere talip olan her kim varsa kulağına yakut küpeler olacak, her biri paha biçilmez inciler değerinde olan bazı öğütleri sizlerle paylaşacağım.

            Her bir cümlesi hikmet deryası olan bu öğütlerin sahibi Hz. Ali Aleyhisselam'dır. Emirü'l Müminin Ali Aleyhisselam'ın "kamu"da çalışan yöneticilerine (özellikle valilerine*) yazdığı mektup ve emirnamelerden oluşan bu "inci demeti" tarih boyunca "erdemli bir yönetim" isteyenlerin başucu risalesi olmuştur.

            O Hazret, yöneticilerin makama ulaştıklarında; o makamı nasıl görmeleri gerektiğini şöyle ifade etmiştir: "Senden önce oradan adaletle hükmeden, zulümle hüküm yürüten nice devletler (yöneticiler) gelip geçmiştir. Sen kendinden önceki buyruk sahiplerinin yaptıklarını nasıl görüyor, seyrediyorsan halk da senin yaptığın işleri, senin gibi görecek, seyredecek. Sen onlar hakkında neler diyorsan halk da senin hakkında o çeşit sözler söyleyecek. Allah kullarının dillerine neler ilham eder de onları söyletirse, temiz kişiler, o sözlerle gerçeği anlarlar, hükümde bulunurlar."

            Makam sahibi bir yöneticinin hangi vasıfları kuşanması gerektiğini şöyle ifade etmişlerdir: "Kendine temiz işleri zâhire edin, en fazla sevdiğin azık, sence bu olsun. Hevâ ve hevesine hâkim ol, sana helâl olmayan şeyleri yapma; nefsini bunlara meylettirme; nefsini kötülükten alıkoymak, sevdiğin yahut nefret ettiğin şeylerde ona hâkim olmak, ona insafla muamelede bulunmaktır. Halka merhametle muameleyi kendine âdet et; onları sevmeyi, onlara lütfetmeyi huy edin. Onlara karşı yiyeceklerini, içeceklerini ganimet bilen yırtıcı bir canavar kesilme."

            Bir yönetici, hangi tür insanları yakınına yaklaştırmamalı, danışmanlığına kabul etmemelidir? Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuşlardır: "İnsanların ayıplarını görüp gözeten, onları açıp söyleyen kişiler sana en uzak kişiler olsun. Onları kendine yaklaştırma. Çünkü insanlarda ayıp olabilir; valiyse bunları örtmeye en fazla hakkı olan kişidir...

Nekes (cimri) kişiyle meşverette bulunma; seni üstünlükten alı kor, ihsandan men eder, yoksulluğu gösterir sana, seni yoksulluğa sevk eyler. Korkakla danışma; işlerde zaafa düşürür, yapacağın şeyden seni alı kor. Haris (mala düşkün) kişiyle de danışma; zulümle mal yığmayı güzel gösterir sana. Nekeslik, korkaklık, hırs, ayrı ayrı huylardır ama bunların hepsi birden Allah'a kötü zan meydana getirmede birleşir...

           Reyi gevşek olan, yaptığı hoş görünmeyen kişiyle görüşmekten çekin. Çünkü insanı görüşüp konuştuğu kişiyle ölçerler; arkadaşından ibret alırlar da hakkında hüküm verirler."

            Kimlere danışmalıdır? Hazret şöyle ifade etmişlerdir: "İdaren altındaki şehirlerin düzene girmesi, halkın huzura kavuşması için daima bilginlerle görüş, bu hususta düşünceli kişilerle danış."

            Erdemli bir yönetici için "halk"ı nasıl görmek gerekir? Sorusunun cevabı ise şöyledir: "Halk iki sınıftır: Bir kısmı dinde kardeştir sana, öbür kısmı yaratılışta eştir sana. Onlar sürçebilirler, kusur ederler; bilerek yahut yanılarak ellerinden bazı şeyler çıkabilir. Senin yaptıklarını Allah'ın bağışlamasını nasıl seviyor, istiyorsan sen de onları bağışla; kusurlarından geç."

            Hz. Ali (a.s), yöneticilerin halka nasıl davranması gerektiği konusunda şöyle buyurmuşlardır: "Onların üstlerine kanatlarını ger; onlara iyi muamelede bulun; yüzün güleç olsun. Bakışta da, görüşte de bir tut onları; böylece büyükler kendilerine meylettiğini sanmasınlar; zayıflar adaletinden meyûs olmasınlar. Çünkü Allah yaptıklarınızın küçüklerini, önemsizlerini de soracaktır; büyüklerini, önemlilerini de, gizli yaptıklarınızı da soracaktır, aşikâr olarak işlediklerinizi de.

        Halka karşı duyduğun kini bırak, her suça ceza vermeye kalkma; sence doğru olmayan şeyleri bilmezlikten gel. Halkın kötülüğünü söyleyenlerin sözleri hemencecik gerçek bulma; çünkü halkın kötülüğünü söyleyen kovucu, öğütçülere benzese bile garez sahibidir."

        Hz. Ali (a.s) yöneticilerin halkla diyalogunun nasıl olması konusunda ise şöyle buyurmuşlardır: "Buyruğunun altında bulunanlara uzun müddet görünmez olma; çünkü valilerin halka görünmemeleri darlıktan bir kısımdır; halkı sıkar; valilerin idare işlerinde az bilgili olduklarına delâlet eder. Onlara görünmemek, onların birçok şeyleri öğrenmelerine de engel olur; onlarca büyük şeyler küçük görünür, küçük şeylerse gözlerinde büyür; güzel ve iyi, çirkin görünür onlara; çirkinse güzelliğe bürünür; hakla batıl birbirine karışır gider."

      Paha biçilmez hazineler gibi olan öğütlere maalesef burada son verirken, "kimi seçelim?" sorusuna benim cevabım şudur: "Eğer bu öğütlerin karşılığı olan bir anlayış varsa onun yoksa bu öğütlere en yakın anlayışın seçilmesini arzu ederim."

(*) Bahsi geçen zamanda valiler hem merkezi ve hem de yerel yetkileri kullanıyorlardı. Doğal olarak burada valilere olan hitap, tüm "kamu yöneticilerini" kapsamaktadır.
Oyu Puanı: 30 - Ortalama: 3

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 16 (0 Kayıtlı Üye 16 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.28855 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu