Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Kemal Şükrü SEVİNDİK->'EBTER' SEBZE MEYVELER ve İSRAİL [ Arama ]

'EBTER' SEBZE MEYVELER ve İSRAİL
Başlık 'EBTER' SEBZE MEYVELER ve İSRAİL
Açıklama 28 Mayıs 2009 tarihli Gümüşkoza Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
    Salatanıza doğradığınız ve afiyetle yemeğe hazırlandığınız domatesin, domates dışında da genlere sahip olabileceğini hiç düşündünüz mü? Mesela balık genine… Sadece domates yediğinizi düşünürken, aslında balık geni aktarılmış, gen mühendisleri tarafından yaratılmış, yepyeni bir ürün tüketiyor olabilirsiniz!

    Mısırın da gen mühendisliğinin tezgâhından geçtiğini ve daha uzun süre dayanabilmesi için “hamamböceği” geni ile takviye edildiğini biliyor musunuz? Ya da patatesin daha doyurucu bir özellik kazanması için gen dizilişinin “tavuk geni” ile birleştirilerek yeni bir ürün haline sokulduğunu?

    Şöyle bir tehlike ile karşı karşıyayız; “biz sadece domates, salata, mısır, patates ya da… yediğimizi düşünürken, esasında hiç aklımızın ucundan geçmeyecek canlılara ait genler aktarılmış yeni ürünler yiyor olabiliriz!”

    Domatesle balık, mısırla hamamböceği ve patatesle tavuk arasında ki ilgiyi kuramadıysanız eğer; siz, “GDO yani Genetiği değiştirilmiş Organizmalar”ın ne anlama geldiğini de bilmiyorsunuz demektir!

    Doğal şartlarda yetişen bir domates, mısır, patates ya da herhangi bir sebze-meyve tohumundan fıtri kanunlara göre yeniden o sebze-meyveden elde etmemiz gerekir. Ancak laboratuar ortamında yapılan çalışmalar ile fıtratın dışına çıkarılan yeni tohumlar elde edilmekte. Fıtrat dışı bu tohumlar, kamuoyunda “hibrid tohum” olarak bilinmekte.

    Bir “hibrid tohum”undan elde edilen ve normal görüntü gösteren sebze-meyve tohumu toprağa yeniden ekildiğinde, ya ikinci nesil ürün vermemekte ya da ikinci nesil meyve- sebzeler ilk nesille aynı özellikleri göstermemektedir.

    Hibrid diye isimlendirilen bu tohumlar “ebter (yani soyu kesik)”tirler. Ayrıca bu tohumların genetiği de değiştirilmiştir. “Genetiği değiştirilmiş tohum” ne demektir? Sorusuna; “her canlının bir gen diziliş vardır. Gen dizilişi bozularak, farklı canlılara ait genlerle birleştirilerek fıtratın dışına çıkarılan meyve ve sebzelere “GDO yani Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar” adı verilir.

    Genetiği değiştirilmiş gıdaların, başta kanser olmak üzere pek çok hastalığın tetikleyicisi ve müsebbibi olduğu bugün yüksek sesle dillendirilmekte… Yapılan pek çok bilimsel çalışmada bu ürünlerden yiyen böceklerin öldüğü gözlemlendi.  İnsan üzerinde uzun vadede ki yıkıcı etkileri nasıl olacak, bugünden kestirmek zor!

    Antibiyotiğe karşı önceden dirençli olarak geliştirilmiş olan GDO’lar, bizler farkında olmadan vücudumuzu antibiyotiğe karşı dirençli hale getirerek, hastalık anında aldığımız antibiyotiğin fayda etmemesine sebebiyet veriyor!..

    Bu işin küresel planlayıcıları, “küresel açlıkla mücadele” gibi masum bir maskenin ardına sığınarak bu işi kotarmaya devam etmekteler. Üreticiler ise daha çok ürün ve para düşüncesi ile bu tohumları kullanmakta bir beis görmemekte. Tek çıkış yolu var; “toplumsal duyarlılık ve devlet politikası oluşturmak!”

    Zararlarını etraflıca ortaya koymanın böyle sınırlı bir makalenin hacmini kat kat aşacağı hibrid tohumlar “İsrail”in insanlığa armağanıdır!?

    Evet, hibrid tohumun esas üreticisi İsrail’dir ve İsrail dünya tohum piyasasında tekel durumundadır.

    Türkiye’nin bir vilayeti kadar toprağa sahip olan İsrail, bilim ve teknolojiyi kendi emelleri doğrultusunda kullanarak ebter (hibrid) tohumlar oluşturdu… Acı veren gerçek şu; “tüm dünya her yıl İsrail’den yeniden tohum almak zorunda!”

    İlginçtir, genetiği bozulmuş bu gıdaların tetiklediği kanser hastalığının tedavisinde kullanılan maliyeti yüksek ilaçların üretici firmaları da Yahudi kökenli! Yani şöyle bir döngü ile karşı karşıyayız; “korkunç paralar verip ebter tohum alıyorsunuz. Elde ettiğiniz ürünleri tüketip son nokta da kanserle yüzleştiğinizde yine aynı yere büyük paralar vererek kanser ilaçları alıyorsunuz!..”

    Sadece insanı değil, toprağı bile bozan bu tohumların kullanımı tamamen yasaklanmalıdır. İsrail’e olan tohum bağımlılığı ve İsrail’in ülkemizde ki tüm zirai faaliyetlerine derhal son verilmelidir!

    Bu büyük kumpastan çıkış için mutlak bir toplumsal duyarlılık gereklidir. Kendimizi ve gelecek nesillerimizi korumak için hibrid tohum ve bu tohumlardan elde edilmiş meyve-sebzeler tüketmeyiniz!  Organik/ekolojik ürünlerle gıda ihtiyacımızı karşılayalım!

    **************

    Türkiye-Suriye sınırında 350 metre genişlik ve 500 kilometreden fazla uzunluğa sahip bir alanın mayınlardan temizlenerek organik/ekolojik tarıma açılması için yasa tasarısı meclis gündeminde. 1956 yılından bu yana tek bir kazma bile vurulmamış alanın dünyanın en mükemmel organik tarım bölgelerinden biri olacağı ortak kanaat.

    Mayınları temizleme karşılığı bölgenin 44 yıllık kullanım hakkı verilecek olan ihaleyi mutlak almak isteyen ülke ise İsrail. Acaba niçin dersiniz? (-Konumuzla ilgili sebep şu- “Kendi insanına GDO ürün yedirmemek için bu alanı kullanmak istiyor.”)

    Bu bölgenin İsrail’e açılması, mayınlardan daha tehlikelidir. Böyle bir sorumsuzluğa imza atanlar, dünya ve ahirette bu büyük vebali omuzlama durumunda kalacaklardır!

    Türkiye-Suriye sınırının 44 yıl boyunca bir İsrail şirketine teslim edilmesi sayısız sebep dolayısıyla korkunç bir felakettir! Benim yetkililere seslenişim şudur; “eğer İsrail firmasına verme dışında bir şey yapılamıyorsa, hiç değilse bırakın mayınlı kalsın!..
Oyu Puanı: 33 - Ortalama: 4.2

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 22 (0 Kayıtlı Üye 22 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.83145 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu