Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
8 Temmuz 2010 tarihli Kuşakkaya Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
‘Körler Sağırlar, Birbirini Ağırlar’ kişilerin belirli bir ortamda, kendi kendilerine çalıp söylemeleri anlamını taşıyan bir atasözüdür.
Bir yerdeki kısırdöngüyü ve bir şeyin geneli kapsaması gerekirken kapsamadığını da anlatır. Bazı şeylerin özel olması ve özelde kalması tabiî ki güzeldir. O zaman farklılık yaratılır ve kişiler o farklılığın peşine düşer. Ancak sadece şahsi işlerinizde bazı durumları özelinizde saklayabilirsiniz. Bir ili temsil eden camialarda her şeyi özel tutup gizemli hale getiremezsiniz. Çünkü farklılık yaratmanıza gerek kalmadan, kitleler peşinize düşmüş durumda. Gümüşhanespor’da son yıllarda anlaşılması güç bir gizeme tanıklık ediyoruz. Körler sağırlar birbirini ağırlamaya devam ediyor.
Haziran ayı sonunda yapılan kongreden sonra uzun uzun, ince eleyip sık dokunarak yönetim kurulu listesi yapılıyor havasında bekleme süreci yaşandı. Bir an hepimiz acaba böyle bir devrim yapılabilir mi diye heveslenmedik değil. Ancak sonradan yeni yönetim kurulu listesi bir açıklandı ki, şaşkın şaşkın sadece bakakaldık. Çünkü az cilayla tadilat yapılmış aynı liste. Hatta bazı değerli taşlar yerinden oynatılmış. Neden şaşırdık, çünkü kimsenin samimi olmadığı ortaya çıktı. Öyle ki, gazetemizde yeni yönetim kurulunu haber olarak verme gereği duymadık. Çünkü isimler aynı zihniyet aynı. Aynı listeyi ısıtıp ısıtıp okuyucularımıza sunmanın bir anlamı yok. Kulüp başkanı dahil kulüpte üst düzey yöneticiler bile listede nasıl bir revizyon yapacaklarını ve gerçekten iş yapacak kişilerden bir liste hazırlayacaklarını beyan etmişlerdi. Hele hele başkan Karagöz’ün bile isim vererek bu insanlarla olmaz dediği kişiler yine görevdeler. Kim bu insanlar tabiî ki yalakalar. Bir kulüp başkanı aldığı kararları uygulamaya koyamıyorsa bunun bir anlamı var, o da üzerinde baskı olduğudur. Ne tür baskı olabilir? Ya maddi baskıdır ya da günümüz en popüler baskısı siyasi baskıdır. Maddi baskı olmayacağını iyi bildiğimiz için geride kalan alternatifin masumluğuna kimseyi inandıramazsınız. Sayın Karagöz daha önce başka mevzu için dediği ‘parayı ben veriyorum, kimse karışamaz’ diyecekse, o zaman yıllardır sızlandığı destek göremiyorum söyleminden vazgeçecek ve gidip parasıyla destek bulacak.
Sayın Karagöz’ün rağbet ettiği kimseler, ne yazık ki toplumuzda oldukça rağbet gören ve pirim yapan insanlar. İşini en iyi yürüten onlar, köşe başlarını tutmasalar bile tutanlara en yakın olanlar onlar. Her dönemde yıldızları hiç sönmeyenler onlar. Yani işlerini bilip yürütenler hep onlar. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki bunun tersi bir yapıda olan insanların hiç değeri yok bu ülkede. İşini dürüst yapan, kimseye eyvallah etmeyen, ona buna yağ çekmeyen insanlar; ağızlarıyla kuş tutsalar yazık ki esemeleri okunmuyor. İş dünyasında öyle, bürokraside öyle, basınımızda öyle. İlla birilerine yaranmaya çalışacaksın. Gözünüzü açıp çevrenize dikkatlice baktığınızda bu tür insanlardan nicelerini görürsünüz. Görürsünüz ama bu insanların bu halleriyle nasıl olup ta bu noktalara geldiğine şaşar kalırsınız. İnsanın doğasında mıdır nedir, acaba gerçekten yalan olduğunu bile bile yağ çekilmesinden hoşlanıyor muyuz? Çünkü az çok kafası çalışan bir adam karşındakinin kendisine hangi samimiyette yaklaştığını bilir. Yaranmak isteyenleri ise gözünden tanır. Buna rağmen o yapıdakilere hep pirim verir. Günümüz insanın böylelerine de ihtiyacı var demek ki.
Bugüne kadar, Kuşakkaya sütunlarından Sayın Karagöz aleyhinde tek bir cümle yazılmadı. Verdiği emeklerin yanlışlarından kat kat daha fazla olduğunu bildiğimiz için sonuna kadar destek verdik. Aynı hocada ısrar edersin kabul ederiz, aynı futbolcuyla devam edersin onu da kabul ederiz. Hepsine istikrar der, sinemize çekeriz. Ancak bazı insanların kulübe zarar verdiğini göre göre, Gümüşhane’de birçok kişinin o tipler yüzünden kulüpten nefret edecek düzeye geldiğini bile bile ödüllendirmene sessiz kalmamız mesleğimize ihanettir.
Şimdi Sayın Karagöz’e soruyorum. Taraftar hangi heyecanla tribüne koşacak? Hocan aynı, yönetimin aynı hatta daha da zayıfladı ve kulüp yönetim zihniyetin aynı. Futbolcu transferi diyemezsin. Çünkü yıllardır en iyiyi de getirsen, bu heyecanı harekete geçiremediğin ortada.
Bazen insanlar şu lafı söyler; ‘Haklı çıkmaktan nefret ediyorum’. Ben bugüne kadar bu sütunlardan ne yazdıysam haklı çıkmanın üzüntüsündeyim. Bu sezonda geçen sezonlardan bir farkı olmayacağını düşünüyorum. Ancak tüm kalbimle de dua ediyorum. İnşallah yanılan ben olurum.
.jpg)
'KÖRLER SAĞIRLAR, BİRBİRİNİ AĞIRLAR'
