Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
28 Temmuz 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
17. Gümüşhane Uluslararası Kuşburnu-Pestil, Kültür ve Turizm Festivali bir kaç ölümlü ve hasarlı trafik kazalarının dışında kazasız belasız tamamlandı. Program dışına sarkan cirit gösterileri de 26 Temmuz günü saat 17.00’de yapılarak bu yıl ki festivale veda edildi.
Yapılan etkinlikler festival tanımı ile uyuşmasa da bir şenlik ve curcuna havasında geçmiş olması yakından ve uzaktan gelenler için iyi bir zaman değerlendirilmesi oldu.
Yapılması gerekenler görevliler tarafından üstün bir gayretle yerine getirildiği gözlenirken, fazlalıkları ve olması gerekenleri arayıpta bulamamak bence festivalin kör noktaları olarak ne yazık ki kayda geçmesi engellenemedi.
Öncelikle görevliler dedik, emeği geçenler dedik. Çalışanla çalışmayanın bir olamayacağını bile bile emek sahibi olanlar tamamen göz ardı edildi.
Özellikle sponsor olan Koza A.Ş.’ye ve il’e yatırım yapan Sayın Aydın Doğan’a, Muammer-Ali Beyaz Kardeşlere, Topkaralara, Güsiad’a, Koçkayalara, diğer sivil toplum kuruluşlarından destek verenlerde böyle coşkulu günlerde ödüllendirilmeli idi.
Festival’in adı var. Pestil-köme-kuşburnu ortada yok. Bu nasıl iştir diye uzaktan yakından gelenler üç gün süre ile birbirlerine sorup durdular. Sponsor aranıyor dendi. Pestil üreticileri elini taşın altına koymadı. Neden koymazlar oda bilinmiyor. O zaman bu festivalin adı, gelecek yıl “yılın keçisini seçme” festivali olsa daha uygun düşmez mi?
Son olarak final konserinde Muazzez Ersoy hanımefendi sanatını konuşturdu. Önce sahneye çıkan Gonca kızımız verilen süreyi beğenmeyerek halkın huzurunda restini çekti. Gümüşhane’ye bundan sonra gelmeyeceğim diyen Gonca kızımız geçmişi unutmuş olabilir. Yani Gümüşhane halkının SMS’leri ile buralara kadar geldiğini. Umarım henüz çocuk yaşta olan bu kızımız en kısa sürede halkımızdan af dileyerek (af etmek büyüklüğün şanındandır) eski konumuna gelir. Yoksa bu frensiz gidişle ileride buz dağına çarpabilir.
Özetle, gelecek festival yada şenliklerin düzenlenmesinde yeni bir anlayışın ve ortak bir iradenin ortaya koyacağı etkinliklerle gündem taşınmalı ve tartışılmalı. Eminim ki büyüklerimiz en doğru olanı yapabilecektir. Çünkü sanat sokağı çok beğenilirken, kimi esnaf araba giremedi bizde iş yapamadık diye yakındı. Orta yol ne ise o bulunmalı.
Gerçek o ki halk, stantmış, pestilmiş, köme imiş, esnaf iş yapamamış hiç umurunda değil. Varsa da yoksa da şamata eğlence. Yani curcuna havası. Çoğunluğu asgari ücretle çalışan halkımıza da bu yakışır. Ne diyelim aynen devam.
FESTİVAL ve HALK
