Dün olduğu gibi bu gün de Süleymaniye Mahallesi’ne kurulması düşünce aşamasında olan kayak merkezi ile düşündüklerimi belirterek konuyu yetkili ve etkililere bırakmak istiyorum.
     Yalnız Gümüşhane’nin yetiştirdiği ve bu gün aramızda olmayan uluslar arası arenada ülkemize altın madalyalar kazandıran rahmetli Muzaffer Demirhan ve onun gibi hakkın rahmetine kavuşmuş babası gibi kayak sporuna kendini adayarak ilimize olduğu gibi ülkemize çok sayıda altın madalya kazandıran Mümtaz Demirhan’ın ne yazık ki adlarının ilimizin her hangi bir köşesine verilmemiş olmasına çok üzülüyorum.
     Sayın Dalmaz Süleymaniye Mahallesi’ne iki kez çıkarak bizlere bir şeyler anlatmak istedi. Anlatmak istedikleri de  Gümüşhane’nin gündemine oturmuştur.Son birkaç gündür yerel ve ulusal basında yer alan haberler bunun bir göstergesidir. Süleymaniye kültürel değerleri ve  kış sporları açısından bir bütün olarak düşünüldüğünde Karadeniz Bölgesi’nin odak noktası olacak, hem il, hem de bölge turizmine büyük bir ivme kazandıracaktır.
     Milletvekilimiz Sayın Temel Yılmaz TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir. Sayın Yılmaz’ın bu komisyonda üye olmaları Gümüşhane açısından çok önemlidir. Kültür mü? Süleymaniye Mahallesi’nde var. Spor mu? Süleymaniye’de 2 kilometre uzunluğunda profesyoneller için, 1 kilometre uzunluğun da eğitim yapılacak kayak pisti var.
     Bu noktada Sayın Yılmaz’a büyük görev düşmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gençlik ve Spor’dan sorumlu Devlet Bakanlığı’ndan sağlayacakları ödenekle alt yapı ve telesiyej yapılabilir.
     Palandöken’i bilmeyeniz yoktur.  Palandöken’e Sayın Adnan Polat’ın yaptığı tesislerden sonra, Palandöken sadece Erzurum il sınırlarını değil ülke sınırlarını da aşarak bu gün yerli ve yabancı turistlerin akınına uğramaktadır.
     İşte bu noktada Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı, hemşerimiz Sayın Aydın Doğan’a da büyük görev düşmektedir. Kendilerinin Gümüşhane’yi unutmadıklarını yaptıkları yatırımlarla biliyoruz. Aydın Doğan Spor Salonunun eksiğini tamamlayacak Süleymaniye Mahallesi  Aydın Doğan Dinlenme Tesisleridir. Sayın Doğan’ın bu bölgeye yapacağı yatırımın arkasından diğer iş adamlarımız da aynı duyarlılığı göstereceklerdir. Sayın Doğan Süleymaniye Mahallesi’nde bir ilki gerçekleştirmeleri halinde  bu yönde atılmış önemli bir adım olacaktır.
     Dün de belirtmiştim.Hiç zaman kaybetmeden Gümüşhane’nin  yazgısını değiştirecek olan Süleymaniye masaya yatırılmalıdır.  Sayın Valimiz, milletvekillerimiz, iş adamlarımız bu masanın etrafında  yerini almalı , yapılacak olan plan ve program çerçevesinde neler yapılmalı, enine boyuna tartışılmalıdır. Ama her şeyden önce Gümüşhaneli İş Adamlarımıza bu bölgeyi göstermek için zaman kaybetmeden ilimize davet edilmeli, karlar erimeden Süleymaniye’de ilk inceleme yapılmalıdır.
     Süleymaniye, Gümüşhane için  bir lütuftur. Bu lütuf  mutlaka değerlendirilmelidir.
     Davos’u başka yerde aramaya gerek yok. Davos başımızın yanında. Görmek lazım. Sayın Dalmaz gördüler. Sıra diğer yetkililerde, iş adamlarında.
     Temel ile Dursun fıkrası geldi aklıma. Yazamadan edemeyeceğim.
     Fıkra uzun da ben kısaltacağım. Dursun babasından para istemenin yollarını ararken kahvehaneye girer ve babası Temel’i görür. Yanına yaklaşır, babasının ne kadar yakışıklı olduğunu, allar pullar,hatta milletvekili bile olabileceğini söyler. Baba  Temel’in çok hoşuna gider, gevşedikçe gevşer. Dursun “Tam zamanı “der ve :”Babacum bir şey daha diyeceğum sağa” Baba Temel “De uşağum, bu gün ağzundan bal akayi” Dursun “Babacuğum sana ne dersem yap. Şimdi, sağ elinu yumruk yap. Baş parmağınu yukari kaldur. İşaret parmağuni ileri uzat. Şimdi sür onları biribirune. Anladun mi babacuğum?” der. Baba Temel  “Anladum uşağum. Şimdu de sen benum deduklarumi yap.” Dursun babasının dediklerini yapar. Baba Temel “Uşağum eluni yumruk yap. Yaptun mi? Şimdi ağzına yaklaştur. Yumruğuni aç. Açtun mi? “Dursun “Açtum babacuğum” Temel” Ne göreyesun?” Dursun “Avucumu göreyerum babacuğum” der.  Baba Temel “Yala uşağum”
     Eğer Süleymaniye gereken önem verilmez ise, Palandöken’e, Sarıkamış’a ilimizden geçen araçları sayar, Temel-Dursun fıkrasında olduğu gibi avucumuzu yalarız.