Kütüphanemde bulunan Gümüşhane ile ilgili kitap ve dergileri karıştırırken 15.07.1995 tarihinde TBMM'de bulunan tüm milletvekillerine gönderilen bir mektup gözüme ilişti. Mektupta o dönemde ANAP İl Başkanı S. Köprülü, BBP İl Başkanı S. Varan, CHP İl Başkanı M. Öztekin, DSP İl Başkanı N. Kurtman, DYP İl Başkanı İ. Çakmak, MHP İl Başkanı E. Tosun ve RP İl Başkanı Ö. Ece imzaları var. Dikkatle okudum ve bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim. Mektup aynen şöyle:
     "Son günlerde Türk kamuoyunun, özellikle TBMM'nin gündeminde bulunan ‘Yeni Üniversiteler Kanunu Tasarısı’ çerçevesinde mütevazi beldemiz Gümüşhane’ye de bir üniversite kurulması gündeme gelmiştir.
     Yurdumuzun mütevazı beldelerinden biri olan Gümüşhane, Doğu Karadeniz Bölgemizin iç kesiminde yer alan ve Trabzon, Giresun, Erzincan, Bayburt illerimizle sınırlanan toprak çizgisinin ötesinde, kültür seviyesi en yüksek olan illerimizden biri oluşuyla her zaman Türk kamuoyunun dikkatini çekmiş ve kültür tarihimizde layık olduğu yeri almıştır.
     Gümüşhane’nin tarihsel gelişimi, sosyal bünyesi ve kültürel yapısı Gümüşhane için en güzel yatırımın eğitim olduğunu ortaya koymuştur.
     Türk kültür hayatına pek çok değerli insan kazandıran bu güzel beldeyi bir fakülteler şehri ve bir bilim diyarı yapma kararlılığı Gümüşhaneliler olarak her zamankinden daha fazla arzumuzdur.
     İlimizin kamuoyu uzun süreden beri siyasi parti teşkilatlarıyla, basını ile il ve ilçe meclisleri ile bir üniversite beklentisi içinde bulunmaktadır. Bu cümleden olarak açılacak olan üniversite için gerekli olan bina ve lojman altyapımız halen mevcut bulunmaktadır.
     Okumaktan başka sermayesi olmayan Gümüşhane insanı bir üniversiteye hakikaten layıktır. Devlet yatırımlarında, hele hele üniversite gibi eğitim yatırımlarında en büyük liyakat bedeli devlete sadakat, millet ve vatanı sevmekte Gümüşhaneli bunu tarihin her devrinde yapmış, haşin coğrafyasına, yol vermez dağlarına rağmen hiçbir zaman devletine, milletine isyankar olmamıştır.
     Günümüz Türkiye’sinde büyük şehirlerin kaos ortamından ziyade, Gümüşhane gibi ilim ortamı sessizliğine sahip yörelerde üniversite kurulmasında büyük zaruretler bulunmaktadır. Kaldı ki üniversitelerin kuruluş amaçları biraz da bölgesel kalkınmalara yardımcı olmaksa Gümüşhane’ye de üniversite kurulması zamanı gelmiştir.
     Güzel beldemiz Gümüşhane’nin makus talihinin gelişen medeni Türkiye’de silinip yeni görünümlerle istikbale emanet edilmesi için TBMM  gündemindeki kanun teklifinde yer alan Gümüşhane Üniversitesi'nin kurulup hayatiyete geçirilmesi konusunda saygıdeğer Devlet ve Hükümet erkanımızı, saygıdeğer milletvekillerimizi, üniversitelerimizin ve basınımızın saygıdeğer mensuplarını yardıma davet ediyoruz.
     Saygılarımızla.
     Gümüşhane Siyasi Parti İl Başkanları."
     Sekiz partinin il başkanının bir araya gelerek hazırlamış oldukları bu mektup metnini inanınız ilk kez okudum. Göğsüm kabardı. Peki, bundan çok değil 3-4 ay önce yeni üniversitelerin kurulması ile ilgili olarak yasa tasarısı meclisten geçerken bu günkü siyasi parti başkanlarımız ne yaptılar? 11 yıl önceki gibi "Arkadaşlar yeni üniversiteler kurulması ile ilgili kanun yakında çıkacak, bizler de bir şeyler yapalım" diyerek, bir araya geldiler mi? Ben bilmiyorum. Böyle bir toplantı yapmış olsalardı bir gazeteci olarak mutlaka haberim olurdu. Temel-Dursun fıkrasındaki gibi yine avucumuzu yaladık. Üniversite gitti. Geriye ne kaldı? Eğitim fakültemiz. Fakültenin kurulması Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) senatosundan çıktığı zaman hepimiz sevinmiş, davul-zurnalarla halay çekmiştik. Aradan üç yıl geçti. Ne oldu, çektiğimiz halayla kaldık. Sevincimiz kursağımızda kaldı. Neymiş efendim Yüksek Öğretim Kurulu’na (YÖK) takılmış.
     11 yıl önceki siyasi parti başkanlarımızı örnek alarak, hatta bunların içerisine belde, ilçe ve merkez belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi, il genel meclisi üyelerimizi, sivil toplum örgütlerimizin başkanlarını, hatta ve hatta köy ve mahalle muhtarlarımızı da alarak yapılacak bir toplantı sonucunda 11 yıl önceki gibi yazılacak bir mektubu, siyasi parti başkanlarımız YÖK Başkanı Sayın Teziç’e bizzat elden götürüp verseler, inanınız ki eğitim fakültesi konusunda bir sonuç alacağımızı tahmin ediyorum.