Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Mevlüt ERGİN->YAŞASIN YENİ KRAL [ Arama ]

YAŞASIN YENİ KRAL
Başlık YAŞASIN YENİ KRAL
Açıklama 13 Ekim 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
email
Siteye Ekleyen Recep Ergin
       Çeşitli beklentiler nedeniyle birilerine yaranmaya çalışan kişilere yalaka dendiğini biliriz.Tarih boyunca da her millette, her devlette ortaya çıkıp, dünya tarihinin şekillenmesinde önemli roller almışlardır. Özellikleri arasında, başkalarının hakkını yiyip , başarılarının  üzerine yatmak, para için, mevki için her türlü eylemi gerçekleştirecek kadar değişken davranışlar göstermek vardır. Bu tür  insanlar yalakalığı bir yaşam biçimi haline getirmiştir.

       ‘Patlıcan dalkavukluğu ‘adlı fıkrayı  çoğumuz biliriz.Yeri gelmişken bir kez daha hatırlayalım. Geçmişte  Osmanlı vezirlerinden birisinin bir dalkavuğu varmış. İşi vezire yalakalık, geçimini oradan temin etmek.Bir gün sofraya otururlar.Turfanda zamanı.Yemekte patlıcan var.Vezir der ki;”şu patlıcan da çok nefis bir sebze  canım.” Dalkavuk durur mu? Hemen söze girer ve başlar” haklısınız efendim, Gerçekten çok güzel bir sebze .Musakkası olur,İmambayıldısı olur,karnıyarığı olur,közde pişer,kebabı olur,salatası olur,turşusu olur… Saymakla bitmez. Her sofranın başının tacıdır.” Aradan zaman geçer, Patlıcan bollaşmıştır  ve hemen her öğün sofrada gözükmeye başlar.Bıkkınlık vermiş burun kıvırtır hale gelmiştir.Vezir sofrada yine patlıcanı görünce;”bu ne yahu gene mi patlıcan,bıktık billahi” der demez dalkavuğu  hemen atılır;”haklısınız efendim her gün her gün patlıcan olur mu,zaten doğru dürüst tadı yok,acı oluyor,kara oluyor,kayış gibi bir şey…yemesi bile insana işkence gibi geliyor…”deyince,her iki sofrada da bulunan bir misafir dayanamamış,dalkavuğa   dönmüş:”yahu el insaf demiş,geçen sefer patlıcanı öve öve bitiremiyordun.Ne oldu da patlıcana bu kadar yükleniyorsun,netice de bir sebze ve zengin fakir bütün insanlar istifade ediyor.” Der demez, dalkavuk, ‘Efendi efendi ben patlıcanın değil vezirin dalkavuğuyum,

       Günümüzde ki yalakalık kültürü de pek farklı değildir.Örneğin belli gelenek ve görenekleri savunan bir kısım insanlar, zamanla ortamın değişmesiyle, çıkarlarının başka odaklarda olduğunu görüp, tam tersi kültürlere yöneldiklerini görebiliyoruz. Bunun adına kimileri işini bilmek veya uyanıklık dese de aslında , vezirin dalkavuğunun yaptığından başka bir şey değildir.

       Gerçektende etrafımıza baktığımızda kariyer için, iş için, ihale için, çıkar için, geçim için yapılan türlü  yalakalıkların azımsanmayacak boyutlarda olduğunu görürüz.Ve bu tür  karakterler ;Mevki, para ve kişisel çıkarları için yalakalık yapacakları kişileri etkilemek adına her türlü şekle giriyorlar.Öyle ki, hayatında bir şarkı bilmez iken bir anda bestekâr oluveriyorlar.Veya hayatında üç şairi sayamazken bir anda şair gibi çıkıyorlar karşımıza .Ömür boyu hiç futbol maçı seyretmemişken bir anda futbol yorumcusu oluyorlar.Yada hiç gazete okumazken süper bir gazeteci oluverirler.

       İşin acı yanı da bu tür yalakalıklara hâlâ prim veriliyor olması. Oysa, belli kişilere belli dönemler belli çıkarlar sağlamasının dışında, yalakalık yapılan  kişi ve kurumlar da dahil , hiç kimseye  bir faydası  yoktur.

       Diğer toplumların yaşantılarına da giren yalakalık kültürüne bir örnek vererek bitirelim. Meşhur Fransız kral 14’üncü Louis uzunca bir saltanattan sonra sarayında ölüm döşeğindedir. İhtişamlı yatak odası sarayın ileri gelenleri, dalkavuklar diğer bir tabirle yalakalarla doludur. Son nefesini vermek üzere olan Kral Louis’in başında rahipler İncil’den bölümler okuyor. Herkes nefesini tutmuş Kral Louis’in durumunun ne olacağını bekliyor. Nihayet o büyük an gelir ve Kral Louis son nefesini verir. Birden sarayda büyük bir hareketlilik başlar. Yatak odasından çıkanlar koşarak veliahtın dairesine akın ederler. Bir saray görevlisi veya kaba tabirle bir yalaka şöyle bağırır:

       Kral öldü. Yaşasın yeni kral… Saygılarımla…
Oyu Puanı: 32 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 25 (0 Kayıtlı Üye 25 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.34983 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu