Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Temsilcimiz Gümüşhanespor, geride kalan haftalarda başarılı bir performans sergileyerek liderlik koltuğunda oturmaya devam ediyor. Oynadığımız 9 karşılaşmada; 7 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak iyi bir çıkış yakaladık. Ancak tablo göründüğü kadar tozpembe değil.
Günlerdir kaybettiğimiz Orhangazispor karşılaşmasında yaşadığımız futbol şanssızlığını konuşuyoruz ama dönüp baktığımız zaman, futbol şansının birçok karşılaşmada yanımızda olduğunu görüyoruz. Son oynadığımız karşılaşmada dahi son 10 dakikada şans elimizden sıkı sıkı tuttu. Bu kadar üst üste bir takım şans yakalayabilir mi, ya da aldığı başarılı sonuçlar şansa bağlanabilir mi elbette mümkün değil. O zaman çok mu iyi oyunlar oynayarak zirvede oturuyoruz, hayır. Peki, bizi zirveye taşıyan faktör ne? Takımımızın kalitesi.
Bugüne kadar oynadığımız takımlara baktığımız zaman, Gümüşhanespor kalitesi ve klasına yakın bir takım göremedik. O zaman demek ki, rakiplerinden bu kadar üstün takımı şansa muhtaç eden yapılan hatalardır.
Sadece Keçiörengücü karşılaşmasında bile, birçok hata yapıldı. 2-0’ın futbolda en tehlikeli skor olduğunu bu camianın içinde olan herkes ezbere bilirken, kenar yönetimimizin bunu göz ardı etmesi inanılır gibi değil. Bugüne kadar hiç forma şansı bulamamış, hatta 18 kişilik kadroya bile almadığınız gençlerimizi sahaya sürmek hem de yanlış mevkilerde macera aramak ne demekti anlayamadık. Neticede ömründe sol bek oynamamış genç kardeşimiz Furkan’ın heyecanla yaşadığı şanssızlık karşılaşmayı tehlikeye soktu. Kimse yanlış anlamasın, bu gençlerin oynamasını bizler kadar kimse arzu edemez. Ancak bu gençler kazanılmak için oynatılmalı, ben Gümüşhaneli gençleri oynatıyorum şovu için değil. Şimdi ne olacak bu çocuklar, şanslarını iyi kullanamadılar mı denilecek, yoksa kendi mevkilerinde oynatılarak kademe kademe takıma montemi edilecek bunu bekleyip göreceğiz. Gerçi kenar yönetim, çıktığı belki de 20 karşılaşmanın birçoğunda oyuncu değişikliklerinde hata yaptı.
Asıl sıkıntı hocanın bunca yanlış hamlelerine kulübede oturanların tepkisiz kalması. Kimse sormuyor mu veya demiyor mu hocam, burada hata yapıyoruz, şöyle yapsak daha iyi olur. Yada kimse sormuyor mu, yardımcılarının ve menajerin görevi ne diye.
Bir başka konu ise santraforumuz Fatih. Kalitesi belli. İyi bir futbolcu olduğuna herkes hemfikir. Ama bas bas bağırıyor ben formsuzum diye. Bu formsuzluğun üzerine gidip Fatih’i bu kadar yıpratmakta anlamsız. Keçiören karşılaşmasının en iyi ismi kesinlikle Hasan Uğur’du. Atılan iki golde de payı büyük. Onun haricinde sahada kaldığı süre içerisinde ayak basmadığı yer kalmadı. Beklide sezon başından beri en üst düzey karşılaşmasını oynadı. Buna rağmen Fatih yerine Hasan’ın oyundan alınması da anlaşılamayan hamlelerden birisiydi.
Şimdi birçok kişi bu yazıyı okuyunca, adımı felaket tellalına çıkaracak. Ancak herkes henüz ciddi bir rakiple oynamadığımızı, sağ kanatta Mehmet haricinde hücum planımızın olmadığını, o kadar geniş kadroya rağmen hale yedek kulübemizin oyuna etki edecek alternatifte olmamasını ve en önemlisi oynadığımız rakiplerle kıyaslandığında bu kadar iyi bir kadronun yapılan hatalarla nasıl sıradan bir takıma dönüştürüldüğünü unutmasın.
Ayrıca kimse unutmasın ki, bu sezon bizim şampiyon olmamız için son şansımız. Gurubumuzda ciddi anlamda bizi zorlayacak takımın olmaması ve elimizdeki imkanlara baktığımız zaman bu sezon şampiyon olamazsak bir daha zor oluruz.
Yönetim kurulunun üstün gayretleriyle, herkesin imrendiği tesislerde konaklayan ve her istekleri anında yerine getirilen bir eli yağda bir eli balda olan teknik kadro ve futbolcu kardeşlerimizin şampiyonluktan başka alternatifleri olmadığını iyi idrak etmeleri gerekiyor.
Kimse kimseye yaranmak için susmayacak. Eleştirisini dobra dobra yapacak ki, hatalarımızı görelim ve erkenden müdahale edelim.
Yine kimse unutmasın ki, asıl ihanet bizim gibi gördüğünü yazmak değil, yanlışı göre göre susmaktır.
HATALARA RAĞMEN LİDERİZ
