Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İbrahim ÖZDEMİR->KARAYOLLARI VE KARANLIK TÜNELLER [ Arama ]

KARAYOLLARI VE KARANLIK TÜNELLER
Başlık KARAYOLLARI VE KARANLIK TÜNELLER
Açıklama 17 Şubat 2006 tarihli Gümüşkoza gazetesindeki yazısı
E-Mail erzurum25.iha@mynet.com
Siteye Ekleyen AdamGibi

      Gümüşhane-Torul arasında yolculuk eden herkes 20 kilometrelik karayolunda  uzunlukları 50-450 metre uzunluğunda sekiz tünelden geçmek zorundalar. Başka alternatif yok. Ne yazık ki, bir çok konuyu gündeme getirmemize karşın, yazdıklarımızı bizden başka okuyan olmamış olacak ki, bu tünellerin aydınlatılması bir türlü düşünülmemiş.
      Sürücülerin, güneşli ve karlı havalardan tünel içerisine girişlerinde çok zor durumda kaldıklarını bu yolda sürekli olarak yolculuk eden bir kişi tanık oluyorum. O sürücünün “ Abi, şu tünelleri neden yazmıyorsunuz? Gece sorunumuz yok. Ama ya gündüz? Hele hele kışın. Tünele girince birden kendimizi boşlukta hissediyoruz. Kaza yapmamız an meselesi. Araçlarımızın farları yeterli olmuyor. Neden bu tünelleri ışıklandırmıyorlar? Gazeteci olarak görevinizi neden yapmıyor, yetkilileri neden uyarmıyorsunuz? “ Doğrusu hak vermemek mümkün değil. ‘Yazma yazıyoruz da, yazdığımızı sadece biz okuyoruz ‘demek de içimden gelmiyor.
      Bu konuyu birkaç kez yetkililere iletmiştim. Ancak, aldığımız yanıt çok ilginçti: Karayollarına, tünellerin aydınlatılması durumunda, gelecek olan elektrik tüketim faturasını karşılayacak harcama kalemi yokmuş. Bu nedenle ödenek aktarılamıyormuş. Hiç, böyle bir gerekçe olabilir mi? Bu tünellerden günde yüzlerce, belki de binlerce araç geçiyor. Bu araçların  çeşitli kalemlerden devlete yaptıkları ödeme miktarı ne kadar biliyor musunuz? Ben bile hesabını yapacak matematik bilgisine sahip değilim. Yazık, çok yazık. Zigana Tüneli’ni sağlıklı bir yapıya kavuşturamayan Karayollarından  çok şey beklemek yanlış olur. Her zaman söyledim ve söylüyorum; önlemler facia yaşanmadan alınmalı.
      Karayollarının sorumluluğu sadece tünellerin aydınlatılması ile bitmiyor elbette. Torul-Kürtün arasındaki karayolunda seyreden araçların sürücüleri adeta ölüme meydan okuyorlar. Heyelan ve kaya düşme korkusuyla gerek sürücüler gerekse  yolcular her an ölümle burun buruna. Gümüşhane-Trabzon arasındaki karayolu can güvenliği açısından sağlıklı mı, hayır. Bu karayolundan Başbakan da, Bakan da, Vali de, Vatandaş da, Karayolları Genel Müdürü de, Bölge Müdürü de geçti, geçiyor. Onun için tüneller aydınlatılmalı, heyelan ve kaya tehdidine bir an önce çözüm bulunmalıdır. Ödenek yok demek çözüm değildir. Bu  devlet yolundan geçen araçların ödedikleri sadece ve sadece vergiler sekiz değil, 58 tünelin aydınlatılmasını sağlar. Yaptıkları diğer ödemeler ise on tane Trabzon-Gümüşhane, Gümüşhane-Kürtün arasındaki  heyelan ve kaya düşme tehdidini ortadan kaldırır. Allah korusun, kaya düşmesinden ölecek insanımız bizim insanımız, hasar görecek aracımız bizim aracımız. İnsanlarımızı tesadüfen yaşamaya bırakmak hiç kimsenin hakkı değildir, olamaz da.
      Her türlü makine ve teçhizata sahip olan bu güzide kurumumuz elbette ki mala ve cana zarar gelmesini istemez. O halde, yapılacak olan bir plan ve proje dahilinde belirttiğimiz bu sorunları bir an önce ortadan kaldırmaktır.
      Karayollarımız yetkililerinin de belirttiğim konuları düşündükleri kanısındayım. Biz bu ilde bu ülkede hep birlikte yaşıyoruz. Konu, insan  yaşamı olunca akan sular durur. Kimsenin canının yanmasını istemiyoruz, kimsenin malına zarar gelmesini istemiyoruz.
      Bir haftadır, Gümüşhane’yi etkisi altına alan kar yağışı nedeniyle Karayolları ekiplerimizin yol açma çalışmalarını takdirle karşıladım. Onlar, gece gündüz demeden çalıştılar. Çalışmak, insanımızı düşünmek ne kadar güzel.
      Ne diyor Ozan:
       “Yaşanılası şu dünyanın
      Ne tadı, ne tuzu kaldı
      Ömür denen şu zamanın
      Çoğu gitti, azı kaldı”
      Ne mutlu görevini hakkıyla yapanlara. Ne mutlu geceleri başını yastığa koyduğu zaman tatlı tatlı uyuyanlara. Ne mutlu, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyanlara.
      Kazasın günler dileğiyle.

Oyu Puanı: 34 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 21 (0 Kayıtlı Üye 21 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.82725 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu