Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
12 Ocak 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Bu hafta hem ülke, hem yerel gündemimiz dopdolu ve de heyecanlı…
Ülke gündeminde bir yanda Yargı-Hükümet tartışmaları devam ederken diğer yanda komşu ilimiz Erzurum'da yapılacak olan Üniversite Kış olimpiyatları heyecanı… Büyük elçiler toplantısının Erzurum'da yapılması ve toplantıya Yunanistan başbakanının da katılması ayrı bir anlam içermekte. Tüm bunlar yaşanırken televizyon kanallarında biten diziler yerine başlayan yeni dizi tartışmaları gündemi bir sağa bir sola yatırdı.
Yerel gündemimizde aslında ülke gündemi olmakla beraber bizi de yakından ilgilendiren ve son günlerde ulaştırma bakanının da dile getirmiş olduğu duble demir yolu projesi… Diğer bir yerel gündemimiz gururumuz Torul Gençler Birliği Voleybol takımının Başkent'te piyangoyu kıl payı elinden kaçırması.
Evet, gündemimiz bayağı yoğun. Bu yoğun gündeme kısa kısa parantezler açmaya çalışacağız.
Yargının siyasallaştırması tartışmaları yeni değil sekiz senedir kılıç-kalkan oyunu gibi devam etmekte. Bu konu ile ilgili yapılması gerekenleri bu konunun duayenlerinden Adalet eski bakanlarımızdan Sayın Oltan SUNGURLU zaten söyledi, fazla söze hacet yok.
Sayın Başbakanın büyükelçi toplantısını Erzurum'da yapmış olmasını olimpiyata denk gelmiş olarak düşünmüyoruz. Zira Erzurum tarihi bakımdan öyle sıradan sayılacak bir ilimiz değil. Kurtuluş savaşımızın omurgasını oluşturan tarihi Erzurum Kongresine ev sahipliği yapmış bir şehir. Bu haseple Erzurum'da verilen mesaj hükümetten, başbakandan ziyade milli ve de anlamlı bir mesajdı. Bunu Sayın Başbakan'da, Sayın BAHÇELİ'de yaptıkları açıklamalar ile deklere etmişlerdir. Üniversite Kış olimpiyatlarının Erzurum'da, Karadeniz Oyunlarının da kısmetse yaza Trabzon'da yapılacağını düşünürsek arada kalan Gümüşhane olarak bizlerinde bu fırsatlardan yararlanmasının yanı sıra kendimize yeni fırsatlarda oluşturmalıyız. Süleymaniye Kayak Merkezi Projesini hepimiz biliyoruz fakat yapılan barajların yumuşatıcı iklim etkisi ile umarız ki Süleymaniye Projesi sekteye uğramaz, birde bürokratik engeller tabiî ki…
Televizyon kanallarında yeni başlayan dizileri görünce Kurtlar Vadisi dizisi onların yanında elma kurdu gibi kaldı. Muhteşem yüzyıl dizisi ilk bölümü ile tartışmaların odağı oldu. Nasıl olmasın ki? Vadide son yıllarda bir dal sigara bile içilmezken, Polat ağabeyimiz ağzına içki dahi sürmemişken, yıllardır eli bir namahreme değmemişken yüzyıl dizisinin ilk bölümünde Bizim Osmanlı iki dakikada tuş. Böyle dizi yüzyılda bir gelir herhalde. Bir yanda Medya Kurtlar Vadisi Filistin'in üzerine gideceği yere bizim muhteşemlere baksınlar.
Efendim Yerel gündemimize gelince, buraya yine bir dizi filmden giriş yapalım. Yaprak dökümü dizisinde adamları trenle Trabzon'a gönderdiler fıkra gibi. Bu fıkranın gerçek olmasını bekleyen çok kişi var. Hatta TCDD Genel Müdürü Sayın KARAMAN bir gazete haberinde dizi için o biletleri atmasınlar, saklasınlar Trabzon Demiryolunu hizmete açtığımızda getirsinler demiş. Tamam, Trabzon'a demiryolu gelecek merak ettiğimiz bu yol nereden gelecek? Bayburt üzerinden mi yoksa Gümüşhane üzerinden mi? Konu ile ilgili sivil toplum kuruluşları olsun vekillerimiz olsun bir takım açıklamalarda bulundular. Hatta Çorumun Sesi gazetesinde okuduğum haberde Çorum vekilleri de Samsun'a ulaşacak olan demiryolu hattının Çorumdan geçeceğini ve bununla ilgili çalışmalar yapıldığını söylüyorlar. Bir yerde ateş var ki her yerden bİr duman çıkıyor. Bu ateşin kaynağını eski bir demir yolcu olarak bulmak boynumuzun borcu oldu. Araştırmalarımız devam ediyor, kısmet olursa gelişmeleri sizlerle paylaşacağız.
Gel gelelim hafta sonunda Ankarada oynanan Torul Gençlerbirliği-Milli Piyango maçına: Gümüşhane'den lüksümüz Gümüşhane seyahat ile Ankara'ya gelen Akrepler taraftar topluluğunun neşesine diyecek yoktu. Maç öncesinde soğuk havada oynanan horon herkesi ısıtmaya yetmişti. Maça katılım yüksekti ama yine organize eksikliğimiz vardı. Maç heyecanı son sayıya kadar devam etti kıl payı maçı kaybettik. Burada duralım ve bir öz eleştiri yapalım: Birincisi önemli olan takımını kazanırken değil kaybederken yani tamda desteklenmeye ihtiyacı varken desteklemeliydik. Setlerde 21 öndeyken coşku o biçim. Setler 22 olunca ve sayı kaybetmeye başlayınca sus-pus. Oysa “Haydi Torul Haydi tam zamanı tam zamanı şimdi” demenin vaktiydi. İkincisi yenilsek bile kazanmış gibi coşku ile dimdik bir şekilde sahadan çıkmalıydık. Ne zaman ki kaybetsek de başımız dik bir şekilde sahadan ayrılabiliyoruz işte o zaman bazı engelleri aşmışız ve olgunlaşmışız demektir. Bu ligde olmamız bile hayal değil miydi? Gelin bu hayali diri tutmaya çalışalım, takımıyla, taraftarıyla, yöneticisiyle. Tabii ki birlik olarak ve dik durarak…
.jpg)
BİRLİK VE DİKLİK
