Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İsmail HAYAL->HATALARDAN DERS ALABİLMEK [ Arama ]

HATALARDAN DERS ALABİLMEK
Başlık HATALARDAN DERS ALABİLMEK
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
"Atın dört ayağı vardır ama gene de tökezler."
PUŞKİN

Hayatın içinde olmayan hiçbir oluşum, hareket ve eylemlerle hiç işim olmadı. Duygularımı çoğu zaman kendimden bile kaçırdığım anlar oldu. Ait olduğum ve ait olmakla onur duyduğum bu güzide ve mahrum coğrafyaya bir şeyler verebilmenin ıstırabında geçti senelerim. Bazen küçük insanların büyük gölgeleri olduğuna şahitlik ettim. Bir yanda ezilenleri diğer yanda ezenleri gördüm. Yurt içinde mal ve makam uğruna kırk takla atanları, eğitimine ve yeteneklerine bakmadan hep yükseklere talip olanların pişkinliklerini gördüm ve tiksindim.  

Sanat kaygısı yaşamadan ve hiçbir kalıba girmeden satırlara dökmeye çalıştığım ve adını "Diyemediğim Şiirler" olarak kaydettiğim altıncı eserimi yayınlamak üzere Trabzon'dayım. Şairlikte gözü olmayan ancak şiir denemeleriyle bu memlekete olan hissiyatımı, dertlerimi ve sevdalarımı diyemediğimden olsa gerek kaleme almaya çalıştım. Derler hayat insanın yanlış taraflarını törpüleyip duruyor. Elbette benimde törpülenecek pek çok tarafım var. Bu konuda en çok eleştiriyi de kendime yaparım. Ancak eserimi dahi eline almayanların, kapağını aralamayanların hain oklarına hep maruz kaldım. Saflığımdan olsa gerek sebebini de hâlâ çözebilmiş değilim.  

Yıllarını Trabzon'da geçirmiş bir Gümüşhaneli olarak son yıllarda Trabzon'da yapıla gelen ekonomik, sosyo-kültürel ve diğer gelişimleri izlemekten şaşkın, yüz kilometre ötesinde ki Gümüşhane'de ise bir çivi dahi çakılamamasından dolayı da son derece muzdaripim.

Bu şehrin ufuklarına yön verecek olan tren yolu projesini gözlemekten, şehre nefes aldıracak olan kuzey çevre yolunun hayallerini kurmaktan başka bir suçum yok. Tertemiz bir Harşit Çayı'na şiir yazabilmenin ümitleriyle beklemekten, ne dediğini bilen, küçüğünü koruyup büyüğüne saygıda kusur etmeyen bir Gümüşhaneli neslin hayalleriyle ıstırap çeken bir garip yazar iken sağlı sollu kontralarla kalemim susturuldu, şevkim kırılmaya çalışıldı. Ama ben yılmadım ve ayaktayım her şeye rağmen. Dedim ya bu kubbede bir hoş seda bırakana kadar yazmaya, üretmeye ve düşünmeye devam.  

Ürettiğim eserler, yazdığım makaleler, yaptığım eğitim, sanat ve kültür faaliyetleri arşivlerdedir. Tek gayesi; maddi bir beklentisi olmadan bu şehrin kültürüne katkı koymak iken bazılarının acabalarla önümü kestiği bu şehirde yaşamak hele de bir şeyler üretebilmek epey çileli bir iş olsa gerek. Hakkırlı hemşerimin yaptığı gibi;

"Kalk hatun, eşeğine bile nazar geçen bir şehirde artık durulmaz" mı demem gerekiyor bilemiyorum. Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleri'ni dahi sahiplenemediğimiz bir memlekette bilmem ki nasıl davranmalıyız? Bu şehri arka bahçe olarak gören ve sömürenler elimizde var olan tüm değerlere göz koymuş durumdalar. Öyle ya bizlere tarih boyunca hiçbir nimeti reva görmediler, görmeyecekler de.   

Dedik ya hatalardan ders alamıyoruz ki. Ki hatalardan ders alabilmek de en büyük erdemdir. Her gün bir hatamızı törpülememiz gerekirken yerine yepyeni hatalar üretiyoruz. Hatalar kartopunun yuvarlanması misali öylesine bir devasa hale geliyor ki ondan korkar hale geliyoruz.   

Kimsenin derdi yok gibi görünüyor. "Bana dokunmayan yılan binyıl yaşasın" Yahudi atasözünü kendimize felsefe yapmış "her koyun kendi bacağından asılır" teraneleri ile uyutuluyoruz. Hâlbuki dert devasa bir hal almış durumda. Biz ise kısırdöngüler etrafında birbirimizin ayağını kaydırmakla meşgulüz. Bayburtlu akademisyen Şeref Oruç Tren Yolu davasında canla başla çalışıyor ancak Gümüşhaneli birkaç akademisyen, sivil toplum örgütü ve derneğimizden başka kimsede çıt yok.

Temelleri Abdulhamit zamanında atılan, Cumhuriyetle gündeme gelen ve düne kadar sümen altı olan bu hayırlı projeyi hayata geçirmek hepimizin boynunun borcudur. 

Unutulmasın; tren gelir de bizim ele uğramazsa bunda hepimizin vebali vardır.
Oyu Puanı: 36 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 20 (0 Kayıtlı Üye 20 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.32324 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu