Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ekrem YILDIZ->ANKARA'DA GÜMÜŞHANE GÜNLERİ'NİN YANKILARI [ Arama ]

ANKARA'DA GÜMÜŞHANE GÜNLERİ'NİN YANKILARI
Başlık ANKARA'DA GÜMÜŞHANE GÜNLERİ'NİN YANKILARI
Açıklama 30 Mart 2011 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Başkent'te Atatürk Kültür Merkezi'nde geçtiğimiz 10-13 Mart tarihlerinde Gümüşhane Günleri gerçekleşti. Hem öncesini hem de sonrasını buradan sizlerle paylaşmıştık. Fakat sonrasında ki gelişmeler tartışmaların ardı arkası kesilmedi. Sayın Yusuf SADIK Hocamız köşesinde kısaca konuya değinmişti. Tartışmalar hem Başkent'te hem de Gümüşhane'de öyle bir hal aldı ki öyle üstü kısa geçilecek gibi değil. Aslında Sayın SADIK latifeli bir şekilde demiş de olsa önemli bir konuya pencere açmıştı Şimdi aralanan bu pencereden şöyle bir içeriye girecek olursak:

Malumumuz Sayın Vahit OLGUN İstanbul GÜDEF, Sayın Hamdi ARSLAN'da Ankara GÜDEF Başkanı.(Şu anda aday adayı olmalarına karşın halen başkanlar) Şubat ayı içerisinde İstanbul'da, Mart ayı içerisinde de Ankara'da Gümüşhane Günleri etkinliği yapıldı.

Her iki etkinliğe de Gümüşhaneliler büyük bir muhabbetle katılma coşkusunu gösterdiler. Eğer sayın başkanların siyaset düşündüklerini bilseydiler yine bu etkinliklere katılırlar mıydı? Şimdi şöyle bir düşünelim. Sayın başkanların niyetlerinde milletvekili olma arzusu var ise ETİK olan davranış ocak ayından itibaren dernek başkanlıklarını bırakmaları olmalıydı. O zaman herkes de derdi ki HELAL OLSUN, işte budur. Böylelikle başkanların SAMİMİYETİNDEN kimse şüphe etmeyecekti. Fakat aday adayı olma sürecine kısa bir süre kala Gümüşhane etkinliklerinin yapılması ve hararetle çalışmaları şu anki durum itibariyle o andaki duygu ve düşüncelere GÖLGE düşürmüştür. Kanunen memurlar açıklanan takvime göre bulunmuş oldukları görevden istifa etmeleri gerekirken DERNEK BAŞKANLARI için böyle bir yasal zorunluluk yok ama toplum ETİK açısından dernek başkanlarında istifa etmesini bekliyor, haklılarda. Zira Artık ortada siyasi bir beyan söz konusu, hangi partiden olunursa olunsun… Gümüşhaneli hemşerilerin çoğu bu tür davranışları ŞIK GÖRMEMEKTE. Adaylık ister Gümüşhane'den olsun, ister Ankara, ister İstanbul mesele bu değil. Mesele Gümüşhaneliler üzerinden bir rant sağlama uğraşının vermiş olduğu bir görüntü. Yine Sayın Yusuf Hocamızın dediği gibi GÜDEF Başkanları=Milletvekili olur diye bir formül yoktur. Sonuçta herkesin bir niyeti vardır kaplerdeki o niyeti YARADAN'dan başkası bilemez ama dışarıya yansıyanlarda ortada. Fıkra bu ya:

Temel İdris'e demiş ki:  “Ula Temel ben milletvekilu olacağum.”

İdris demiş Temel'e :”Delimisun”

Temel Cevap Vermiş “Şartmidur”

Şimdi efendim, illa milletvekili olmak için Dernek Başkanı vs. olmak şart değildir. Eğer amaç hizmet ise bu her kademede olabilir, illa milletvekili olmaya da gerek yoktur. Akil büyüklerimizden Ş.Kamil Hocamız derdi ki: “A oğlum, eğer niyetinde Allah rızası olmayan birine beddua etmek istiyorsanız ona Allah seni milletvekili yapsın deyin. Zira Allah ın rızasını, hakkı adaleti bilmeyen milletvekili olursa cehennem için bu ona yeter” Şimdi milletvekili dediğimiz zaman hep itibarını, namını, şöhretini düşünüyoruz da yüklemiş olduğu manevi sorumluluğu acaba hiç düşünüyor muyuz? Şimdilerde dernek başkanlığı yapan büyüklerimiz, abilerimiz, kardeşlerimiz, gazetecilerimiz, köşe yazarlarımız niyetlerini şöyle bir süzgeçten geçirsinler. İlerde siyaseti düşünüpte niyeti olanlar niyetlerini ya açık açık söylesinler. Ha bu gün niyeti yoktur da yarın olur ona sözümüz yok. Bizimkisi içten içe hesap yapanlara. Bu arada hatırımıza gelmişken; bundan aylar önce Başkent Gümüşhaneliler Derneği Başkanı Sayın Murat YILMAZ ile bir söyleşi yapmış ve buradan sizlerle paylaşmıştık. Sonrasında her lafa verilecek bir cevabı olan arkadaşımız Sayın YILMAZ'ın reklam peşinde olduğunu ve spekülasyon üretmekle suçlamıştı. Kimlerin reklam peşinde, kimlerin GOLOT peşinde olduğunu herkes biliyor. Söz yerinde ise “Suçüstü”. Son yaşanan olaylardan sonra umarım Sayın YILMAZ'a büyük bir özür dileme cesaretini ve de yürekliliğini gösterir. Hatta daha öncesinde yazmış olduğu köşe yazısından hicap duyarak bunu yeni köşe yazısında dile getirebilir. Bu da bir erdemliliktir. Sonuçta bizim kişilerin şahsına yönelik sözümüz yoktur. Eleştirimiz yapılan davranışlaradır.

Herkese bir taş attık. Diyeceksiniz ki peki siz ilerde siyaseti düşünüyor musunuz? Yok, gardaş şu an öyle bir niyetimiz yok. Olsa da GOLOT derdimiz olmaz elhamdülillah. Vesselam…

Saygılarımla…
Oyu Puanı: 35 - Ortalama: 4.5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 15 (0 Kayıtlı Üye 15 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.37472 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu