Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Fatih YALÇIN->SAHTE AYDINLAR CENNETİ [ Arama ]

SAHTE AYDINLAR CENNETİ
Başlık SAHTE AYDINLAR CENNETİ
Açıklama -
E-Mail -
Siteye Ekleyen AdamGibi

      Öyle bir memlekette yaşıyoruz ki millet olarak etrafımız bin bir türlü sahteliklerle donatılmış vaziyette. Asıl olanla sahte olanın böyle bir puslu havada ayırt edilmesi mümkün olmuyor. Her şeyin sahtesine eyvallah da milletin önüne aydın diye çıkarılan zevatın sahteliğine böyle kolay eyvallah diyemiyoruz. Yazıya başlamadan önce acaba medya cenneti mi desem diye çok düşündüm ama bu zevat sadece gazete ile sınırlı bir dünyada yaşamadığı için vazgeçtim. Dünyanın en fazla televizyon izlenen ülkelerinde birinde yaşıyoruz. Bu sahte aydınlar televizyon aracılığıyla bizleri her şeyin sahtesiyle bombardımana tutuyor. Bu bombardımanın neticesinde aklı selim kalmak o kadar ihtimal dışı ki.
      Bu yazının yazılma kararı Sayın Murat Bardakçının katıldığı bir televizyon programı neticesinde alınmıştır. Son Osmanlılar adlı belgeselin yapımcısı olan Sayın Bardakçı bu belgeselle bazı çevreleri özellikle televizyon aracılığıyla bu milletin geç dimağlarında geçmişe karşı puslu bir hava oluşturan bu sahte aydınları fazlasıyla rahatsız etmiş. Bu rahatsızlığın temel sebebi tarihle ilgili belgeler konuşmaya başladıkça, ezberin bozulmasıydı. Burada ezberin bozulmasından kasıt bu sahte aydınlar tarafından ortaya atılan ve hiçbir dayanağı olmayan sahteliklerin ayyuka çıkmasıdır. Hele bunu Murat Bardakçı gibi kendilerine yakın hissettikleri bir adamın yapması iyice keyiflerini kaçırıyor. Çünkü ona ne meczup, ne gerici ne de ideolojik bakıyorsun diyebiliyorlar. Onların dünyasında emin olan kalenin içinden bozguna uğratılmak kadar ağır bir duygu bu. Bu güne kadar onların lüks hayatını finanse eden sahteliklerin açığa çıkarılmasından rahatsız olmamaları da beklenemezdi. Bu sahtelikler onları o kadar güçlü kıldı ki hükümetler kurup hükümetler yıktılar. Onların bu sahteliklerini ortaya çıkarmak adına en küçük faaliyette bulunanları da bu sahteliklerinin bataklığında gömmeye çalıştılar.
      Efendim bu ülkede her şeyin sahtesini bulmak o kadar kolay ki. Gazetelere ve televizyonlara bakın. Herkes her alanda ahkam kesiyor. Gazetelerin köşelerinde ve televizyon ekranlarında sahte tarihçi, sahte edebiyatçı, sahte siyasetçi vs. arzı endam ediyor. Akıl sağlığımız korumak adına bu insanlardan uzak durmak en kolay ve pratik yol. Çünkü öyle bir sistem işliyor ki kendinizi bir kaptırdınız mı kurtulmanız o kadar zorlaşıyor. Etrafımız televizyon aydınlarıyla dolup taştı. Akşam televizyondan izlediğini, duyduğunu bir ayet hükmünce gündüz satmak moda oldu. Yıllardan beri bu yolla bu milletin ezberi bozuluyor. Nesiller arasındaki kültürel farklılaşma önlenemez boyutlara yükseliyor. Bugüne kadar gencimiz yaşlımız, bir cümle hepimiz kültürel yozlaşmanın edebiyatını yaptık. Ama bu yozlaşmayı hep tek boyutlu kabullendik. Herkes yozlaşıyordu ama biz yozlaşmıyorduk. Dolayısıyla suçu sürekli dışarıda gören bir mantıkla kendimizi hep ihmal ettik. İnanç değerlerimizi kendi kendimize bu sahte aydınların yönlendirmesiyle yozlaştırırken, bir şeylerin yozlaştığını hep farkında olduk ama bu problemin kaynağını hiç kendimizde aramadık. Sonuç ortada kimin neye inanacağını şaşırdığı bir kaosun ortasında pusulasız yön bulmak için didinmekteyiz.
      Bu sahtelikler bizim içimize kadar sirayet etmiş. Taşrada da küçük sahte aydınlar türemiş. Tarih bilmeden tarih yazan, edebiyat bilmeden edebiyat yapan vs. Bu insanlara cin olmadan adam çarptıracak ortamları hazırlayanların, çanak tutanların  vebali büyüktür. Efendim bırakın herkes işini yapsın. Bu sahte aydınlardan uzaklaşarak, her konunun ehline müracaat edin. Bu sebeple televizyonda din adına, siyaset adına, kültür adına, spor adına kısaca aklınıza gelen her şey adına ahkam kesenleri nazarı itibara almayın. Bu iş için de mesela öncelikle Zekeriya Beyaz’ı, Emin Çölaşan’ı, Serdar Turgut’u Mehmet Ali Birand’ı, Reha muhtarı dinlemeyin, izlemeyin ve okumayın. Efendim en iyisi siz televizyon izlemeyin ve mümkünse öyle her gazateyi okumayın…

Oyu Puanı: 31 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 6 (0 Kayıtlı Üye 6 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.23646 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu