Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
28 Eylül 2011 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Ülke iç ve dış gündemi baş döndürücü bir şekilde devam ediyor. Dış dünyada Başbakanın ABD gezisi ve BM toplantısı... İç işlerinde artan terör saldırıları ve şehit haberleri. Bu haberlerin arasına sıkıştırılan bir ayrıntı...( İlla ölüm yıl dönümünde yazılacak değil ya.Umarız ki o zamana kadar olay aydınlatılmış olur.) Artık faili meçhul olduğuna kesin gözüyle bakılan Muhsin YAZICIĞLU ve arkadaşlarının artık kazası yerine suikastı diyeceğimiz olay... Gerçi en başından beri suikast olduğu şüphesini daha öncesinde de sesli olarak dile getirmiştik ama son bulgulardan sonra devletin en yetkili organı Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamadan sonra olay kesinlik kazanmış durumda. İHA muhabiri Merhum İsmail GÜNEŞ'in telefon konuşmasında "buda kim ya" sözü yerini bulmuş görünüyor. Cumhurbaşkanlığı tarafından görevlendirilen Devlet Denetleme Kurulu raporuna göre ve son dönemlerde basında çıkan görüntülerden sonra şüpheye yer kalmamıştır. Muhsin YAZICIOĞLU ve arkadaşları elim bir suikasta uğramışlardır. Şimdi bundan sonra önemli olan bunun kimler tarafından ve neden yapıldığı yönünde olmalıdır. Helikopterin kara kutusu ile birlikte devletin Karakutusu da çözülmüş olacaktır. İnanıyoruz ki bu suikastın aydınlatılması beraberinde geçmişe yönelik olarak birçok olayı da aydınlatacaktır. Adnan KAHVECİ, Uğur MUMCU, Eşref BİTLİS, Recep YAZICIOĞLU ve Turgut ÖZAL ölümleri de aydınlığa kavuşacaktır. Keş dağlarında karlar altında kalan devletin itibarı belki bu olayların gün ışığına çıkmasıyla iadesine kavuşacaktır.
Şimdi bundan iki yıl öncesini şöyle bir hatırlayalım:
2009 yılı yerel seçimleriydi. Daha önceleri kara yoluyla seyahat eden Merhum YAZICIOĞLU ilk defa acı zulüm olarak helikopterle seyahat ediyordu. Daha öncesinde de normal kaza denilebilecek ama normal olmayan birkaç trafik kazası atlatılmıştı. En son merhumun eşleri Bolu Dağında bir kazaya uğramıştı.
Şimdi kafaları kurcalayan bir takım sorular var:
Muhsin YAZICIOĞLU'nu takip eden istihbarat kuruluşu var mıydı? Neden?
ELT cihazı kazadan önce helikoptere yanlış mı monte edildi?
Enkaz bölgesinde uçtuğu belirtilen jetlerin sırrı neydi?
Emniyet kayıtlarında bir istihbarat bilgisi var mıydı?
Arama çalışmalarındaki Tuğgeneralin neden ihmali olduğu iddia edildi?
Kaza sonrası otopsi raporunda belirtilen karbon monoksit ne anlam ifade ediyor?
Zamanın Kayseri Valisi yaptığı açıklamayı neye dayanarak yaptı?
Bu sorular bir yana, Bu ülkede İsrail ajanından çok Alman ajanı olduğunu öncelerden biliyorduk Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu açıklamayı ALMANYA'da yapmış olması da kafalarımızı ayrı bir karıştırdı. Daha bakalım neler çıkacak, umutla nihai sonucu bekliyoruz. Bu ülkede Faili meçhul cinayetlerin artık bir yerde kırılma noktası olmalı. Dileğimiz başka faili meçhuller olmasın.