Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Fatih YALÇIN->BABAM VE OĞLUM [ Arama ]

BABAM VE OĞLUM
Başlık BABAM VE OĞLUM
Açıklama -
E-Mail -
Siteye Ekleyen AdamGibi

      Anadolu insanın en büyük problemlerinden birine vurgu yapıyor film. O kadar tanıdık bir problem ki bu her nesilden insan izlediği zaman nerdeyse aynı duygusal tepkiyi veriyor. Baba ve oğul ilişkisi. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan erkek çocuklar babalarına babalar da çocuklarına hasret yaşamışlardır. Bu durum neyin diyetidir bilinmez ama yüreklerde bıraktığı izler derin ve acı verici olmuştur. Bu yazıyı yazarken kelimeler o kadar kolay birbiri ardına geliyor ki. Bu mağdurlardan biri olarak bu durumdaki bir insanın nasıl bir ruh hali içinde olabileceğini az çok tahmin edebiliyorum.
      30 yaşındaki bir adamın hafızasında babasının onun başını okşarken, sırtını sıvazlarken veya yanağına bir öpücük kondururken çekilmiş bir fotoğraf karesinin olmamasının ne anlama geldiğini bunun aksini yaşamamışlar olarak tahmin edebilmemiz mümkün değil. Ama güzel bir şey olsa gerek. Ben babamı hep çok sevdim. Ama onun beni sevdiğini anlamam için yıllar geçmesini beklemek zorundaydım. Çünkü bizim babalarımızın sevgisi satır aralarında saklanmıştı. Onu çözmek bol imgeli bir şiiri çözmekten daha bir zordu. Doğal olarak öncelikle yaş kemale ermeliydi. Öyle oldu. Bu kader her benim yaşadığım topraklarda yaşayanın gelecek kurgusunun içinde vardı.
      Neyse yine filme dönelim. Film ihtilal yıllarında cereyan eden bir hadisenin beyaz perdeye aktarımı. Sosyalist bir gencin toprak ağası (burjuva) olan babasına karşı duruşu ve neticesinde evi terk edişi ve bunun getirdiği ıstıraplı bir hayat. Film boyunca izleyicilerin tamamına yakını gözyaşına boğuluyor. Bu hem filmin başarısıyla hem de millet olarak bizim acıyı sevişimizle alakalı. Buna ne kadar katılırsınız bilmem biz gözyaşını tebessüme tercih edebilecek kadar ıstırap çekmeyi seviyoruz galiba. Babasıyla oğlu arasında kalan ve ölümcül bir hastalığa yakalandığı için oğlunu on beş yıldır görmediği babasına emanet etmek zorunda kalan bir babanın dramı. Film hem babanın hem de çocuğun dünyasından veriyor dramı. Ayrıntıya çok fazla girerek filmi izlememiş olanların tadını kaçırmayalım. Her babaya tavsiye edilecek bir film.
      Son söz: Ben babamı çok sevdim. Uzun yıllar geçtikten sonra anladım ki o da beni seviyormuş.

Oyu Puanı: 32 - Ortalama: 4.2

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 14 (0 Kayıtlı Üye 14 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.22731 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu