Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Kadir ÇETİN->SİYASİ KARAKTERCİKLERE DİKKAT!! [ Arama ]

SİYASİ KARAKTERCİKLERE DİKKAT!!
zoom
Başlık SİYASİ KARAKTERCİKLERE DİKKAT!!
Açıklama Uyanık siyasilere dikkat
Mail kadircetin29@hotmail.com
Siteye Ekleyen KadirÇetin

            Yıl 1999. İlk olarak Üniversite kazanıyorum. Kayıt, ders kaydı vesaire gibi işlemlerden sona okul başlıyor. Başlıyor ama biz öğrenemiyoruz. Neden mi? Cevap gayet açık, okullar artık bilim adamı değil, okumuş diplomalı işsiz yetiştiriyor. Bunu üniversitemizin o dönemki rektörü yerel bir televizyonda söylüyor.

            Yıl 2001. Biz aynı okulun ikinci sınıfını bitirmek üzereyiz ve bir dönemde 12 ders alıyoruz. Bu sıralarda Yunanistan’dan birkaç maden mühendisi geliyor. Kendileri okul hayatlarında 40 tan fazla ders aldıklarını söylüyorlar. Adamlar şimdi bilim adamı. Biz bir dönemde 15 ders alıyoruz, okul boyunca ders sayısı 80 civarını buluyor ama bilim adamı olamıyoruz. Peki neden. Olaya matematiksel olarak baktığımızda, iki katı ders alıyoruz adamların. Buda onların bildiğinin iki katını bildiğimiz anlamına gelmez mi? İşte bizim eğitimcilerimizin yanıldığı nokta bu herhalde. Her şeye matematiksel olarak bakıyorlar. Oysa hayat matematikten ibaret değil.

            Bu gün ABD’de bir üniversite öğrencisi bir dönemde 3-4 ders alıyor. En fazla alanı 5 ders alsın. Bizde bu sayı 10-15 arası değişiyor. Bir dönemi ortalama 4 ay olarak hesaplasak, bir öğrencinin bu derslerin tamamının kitabını 4 ayda kafasına yerleştirebilmesi mümkün mü? Mümkün diyenin aklına şaşarım. Kendimden örnek vereyim, fizik kitabım 590 sayfalık kocaman bir ansiklopedi idi. Bu kitabın halen 20 sayfasından fazlasını okumamışımdır. Ama bu dersi geçtim. İşte size bilim adamı.

            Bu sistemi bir kenara bırakıp, biraz da lise eğitimine inelim. Değişik bir sınav sistemi, zorlayıcı bir alan ayrımı, son derece yanlış bir eğitim sistemi ve daha birçok olumsuzluk. Bunların arasında, bunalmadan, okulu severek yetişen bir öğrenci olamaz. Hele okul idarecileri. Bu gençlerin sosyal yönünü hiç de umursamıyor. Hal böyle olunca, bozuk üniversitelere bozuk lise temelli öğrenciler gidiyor. Arada bir bilim adamı çıkıyor diyenlere; o bilim adamları bu sorunları bildiği için burada kalmıyor. 2005 yılının en başarılı genç bilim adamı bunun bir örneğidir.

            Hadi buyurun şimdi çözüm arayalım. Bence hiç uğraşmaya gerek yok. Çözüm üretseniz de, uygulamanıza müsaade etmez eğitim camiasının önde gelenleri. Çünkü biz denedik, engel oldular. Okul yaptıralım deseniz, okuldaki eğitim sistemi bu günkünden farksız olacak, onun için onu da yapmanın bir anlamı yok. Bence çözümü masa başında değil, sandık başında aramalıyız.

            Bir ilin iki millet vekilini almış bir partinin genel başkanı (Başbakan) ile hiç gelmiyor. İlde siyasi iktidar aynı iken, siyasi kişilikler arasındaki sürtüşme, yıllar süren inşaatlara yol açıyor. Kendi çıkarlarının peşinde koşan uyanık siyasi karaktercikler, göz boyuyor. Siz nasıl çözüm üreteceksiniz. Yanlış anlaşılmasın, tüm siyasi otoriteler benzeri uygulamaları yapıyor. Belki bu kadar değil ama. Seçmen bu konuda uyanık olmalı bence. Aksi halde uyanık geçinen bazı kesimler, mevcut iktidara yapışıyor, ye kürküm ye diyor. Gerçek seçmen hala ekmek peşinde.

            İşte en iyi çözüm bu ve benzeri insanları teşhir etmekte ve onlara fırsat vermemektedir. Bunun içinde halkın tamamının, bir bütünlük içerisinde hareket etmesi lazım geliyor. Hakkınız olanı istemeyi kendinize uzak görmeyin. Belki siyasi partilere üye olmanız yasak olabilir, ama bir sivil toplum kuruluşunu desteklemenizi kimse yasaklamıyor. Buyurun kendi sivil toplum kuruluşunuzu kurun ve hakkınızı bu şekilde arayın. Belki o zaman bu ile başbakanı getirme şansınız olabilir.

            Geleceğin eğitim getirmesini diliyor saygılar sunuyorum. Esen kalın.  

                                                                                             

                                                                                           Kadir ÇETİN

Oyu Puanı: 34 - Ortalama: 3.67

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 8 (0 Kayıtlı Üye 8 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.2083 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu