Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
13 Nisan 2005 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Konjonktür, mikrofon veya bumerang başlığı ile yüksek gerilimli bir yazı yazmamızı gerektiriyordu. Nefse de hoş gelirdi. Önceden olsa, yazı 8 Nisan Cuma günü saat ondan sonra hemen yazılmış olurdu. Yaş 60’ı devirmişse ondan sonrası yazılmıyor, ancak hikâye anlatılıyor. “Şairin armağanı ya gazel, ya kaside”dirya, bizimkisi de bir kıssa olsun. Hani bir hükümdarın, bir başka hükümdara gönderdiği o gizemli heykel hikâyesi... Birlikte paylaşarak, ortak hisse alalım. Armağanı alan hükümdar ve çevresindekiler, heykelin sırrını yâni verilmek istenilen mesajı çözemez. Hz. Yusuf Aleyhisselâmın rüya tabiri kıssasında olduğu gibi, firaset sahibi bir zatın devreye girmesine kadar.. Âkil adam, eline üç tel alıp, heykele yaklaşır Birinci teli, heykelin bir kulağından sokar, tel öbür kulaktan çıkar. İkinci tel , ağızdan kulağa ulaşır. Ve nihayet mesajı muhkemleştirip, muhteşemleştiren üçüncü ayak: Ağızdan salınan tel , bir yere kadar ilerler, orada kalır. Orası, heykelin kalbidir. Hani, bozulunca, insanı bozan “vücuttaki et parçası”... Gelelim mesajın açılımına. (Edebiyatçılar herhalde çözmüştür!) Birinci telin iletisi: İşitilenler bir kulaktan girip, öbüründen çıkmasın. İkincisi: Ağızdan çıkanı kulak duysun. Ve final : Akıllı, erdemli kişinin dili kalbindedir. Rahmetli anacığım “yut getsin” diyerek bunu çok iyi yapardı. (Oğlu ona benzeyemedi!) Hele de, “içerim dert doludur, perdelidir görünmez” demesi yokmuydu, hatırladıkça eririm. O, ne sabırdı ya Rabbim.... Bizleride nasiptar eyle, âmin. Bu yazı, “kapalı kutu gibi” denilirse, biz de deriz ki, öyle olması iyidir. Pandora’nın kutusunun açılması iyimi olmuştu? “Ya hayır söyle, ya sus”...ne kadar muazzam, mübarek bir şifa reçetesi.. Ve bir o kadar da zor... Kolay olsa, her zaman uygulardık. Güç’ü başarmağa talip olalım. Belki bir gün ya hayır söyler, ya da susmağı başarırız. Peygamber efendimiz (S.A.V.), “Susan kurtuldu” buyruğuna göre, inanların hâlâ boş sözün müşteri veya satıcılığında ısrarı abesle iştigal olmaz mı?