Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İbrahim ÖZDEMİR->KAYA DEĞİL "TAŞ"MIŞ ! [ Arama ]

KAYA DEĞİL "TAŞ"MIŞ !
Başlık KAYA DEĞİL "TAŞ"MIŞ !
Açıklama 17 Nisan 2006 tarihli Gümüşkoza gazetesindeki yazısı
E-Mail erzurum25.iha@mynet.com
Siteye Ekleyen AdamGibi

     Cuma günü Vali Vekili Sayın Sevimli’nin başkanlığında il koordinasyon kurul toplantısı yapıldı. Her zamanki gibi Sayın Sevimli, cep telefonlarının kapatılması ikazında bulunarak ciddiyet istedi. Birkaç kez bu köşeden yazarak uyarmıştık, toplantıya girilirken cep telefonlarını kapatınız diye. Her ne ise, konumuz bu değil. Çünkü herkes bildiğini okumaya devam ediyor. Bu da bir bakıma görev anlayışının ciddiyetini ortaya koyuyor!
     Toplantıda, Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürünün yatırımlarla ilgili yaptığı açıklamanın ardından Karayolları 10. Bölge Müdürlüğümüz adına Müdür Yardımcısı Sayın Ali Ateş yatırımlar hakkında kurula açıklamalarda bulundu. Ne hikmetse üç toplantıdır Bölge Müdürlüğü, toplantıya müdür yardımcılığı düzeyinde katılmayı tercih eder oldu. Altı aydır Bölge Müdürü, Vali başkanlığında yapılan toplantıya katılmıyor. Toplantıya katılan 10. Bölge Müdür Yardımcısı Sayın Ali Ateş’e sorarak nedenini öğrenmek istedik. Sayın Ateş” Bölge Müdürünün yeni atandığı” nı gerekçe gösterdiler. Sık sık müdür değişmesine alışır olduk. Atamayı yap, beğenmezsen değiştir, yeni atama yap. Olmadı bir, daha bir daha. Gümüşhane’nin Mescitli Köyü yakınlarında heyelan olmuş, vatandaşların, sürücülerin hayatı tehlikedeymiş masal de geç. Nasıl olmazsa bir servis yolu yaptık. Dik olmuş, virajlı olmuş, araçlar yolda kalıyormuş, kimin umurunda.
     Rastlantı bu ya, yeni yapılan servis yoluna birkaç gün önce kayalar düştü. Sürekli Torul-Gümüşhane arası yolculuk yaptığımız için kayaları resimleyip haber yaptık. Yaptığımız haberi Sayın Sevimli, toplantıda Sayın Ateş’e yönelttiler. Sayın Ateş, haberi okumadığını, ancak yola düşenlerin kaya değil “taş” olduğunu söyleyince arpa ile samanı karıştırır oldu. Hem haberi okumadığını söyleyeceksin, hem de yola düşenlerin kaya değil “taş” olduğu iddiasında bulunacaksın. Sayın Ateş, taş ile kayanın  ne olduğunu mutlaka çok iyi biliyorlar. Ancak “Ben de gazetecilik yaptım, basın abartıyor” diyerek bizi değil, adeta kendini tanımlıyordu. Sayın Ateş’e, haberin  bize ait olduğunu, taşı ile kayayı çok iyi ayırt edebileceğimizi söyledik. Bu yoldan geçerken karşılaşacağım kazadan karayollarını sorumlu tutacağım sözlerim, toplantıda bulunan bazı beylerin çok hoşuna gitmiş olacak ki, “gülme” lerine neden oldu. Gülen beylere, bir şeyi anımsatmamıza  gerek var mı bilmiyorum ama o yoldan kimler geçmiyor ki. Bir günde yüzlerce insan ve araç. Yola düşen kayalar gülen beylerin içinde bulunduğu araca düşmeyecektir diye ellerinde noter senedi mi var acaba?
     Toplantıya katılanların tümünün bir makam sahibi olduğunu söylememe gerek yok. Yola düşen kayaların bana vuracağını söylerken aslında onlara bir şey anımsatmaya çalıştım “Bu yol çok tehlikeli. Bu yolda büyük kazalar yaşama olasılığı ile karşı karşıyayız. Bu gün “taş” olarak kabul ettiğiniz kayalar, yarın bir çok canın yanmasına neden olabilir. “Kahin” olmaya gerek yok. Bakmak değil, görmek gerek. Çözümsüzlüğü çözüm kabul edemeyiz. Kayaları “taş” olarak görmekten vazgeçelim. Düşeni “taş” olarak da kabul etseniz, taşın, baş yaracağını unutmayalım. Dileğimiz kimsenin burnunun kanamamasıdır. Ancak, biraz insaf diyoruz. Ağır tonajlı araçlarının yolda ne işkence çektiklerini, arıza yapıp yolda kaldıklarını görmek için “kahin” olmaya gerek yok.  25 ton un yüklü bir kamyonun rampayı çıkamayıp yaptığı arızadan dolayı un çuvallarının bir başka araca nakledilmesi işkence değil de nedir Sayın Ateş?
     Aradan bir yıl geçmesine karşın hala heyelanlı bölge için proje üretilmemesinden kimi sorumlu tutmamız gerekecek? Koca bir yıl bu. Sormazlar mı, bir yıl içinde  ne yaptınız? Kamuoyu adına biz sorduk. Soru soruş şeklimiz bazı beylerin çok hoşuna gitti sanıyorum. Sorduğum soruyu onlar adına sorduğumu da anlamaları gerekirken doğrusu “gülme” lerini anlayamadık. Bir yılda çözüm üretemeyenler, facia yaşanmasını mı bekliyorlar? Allah korusun.

Oyu Puanı: 35 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 0 (0 Kayıtlı Üye 0 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 5.94716 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu