Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İbrahim ÖZDEMİR->YÖNETİCİ ATAMADA KÜP ARMUDU YAKLAŞIMI [ Arama ]

YÖNETİCİ ATAMADA KÜP ARMUDU YAKLAŞIMI
Başlık YÖNETİCİ ATAMADA KÜP ARMUDU YAKLAŞIMI
Açıklama -
E-Mail erzurum25.iha@mynet.com
Siteye Ekleyen AdamGibi

      Teknolojinin bu denli gelişmediği dönemlerde, mevsimlere bağlı olarak yetiştirilen ürünlerin saklanmasında kullanılan farklı yöntemlerin varlığından haberdarız. Hatta bu yöntemlerin bir çoğu günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Örneğin, yazları yetişen bazı sebzelerin kış tüketimi için kurutularak saklanması, bazı mevsim meyvelerinin samanda, toprak altında saklanması gibi uygulamalara rastlayabiliriz bugün Anadolu’da. Bu uygulamalar ile bizdeki yönetim bilimini ve yöneticilik mesleğine ilişkin algılamalar arasındaki ilişkiye dikkat çekmek bugünkü yazımızın konusu.
      Armut değişik tatları bünyesinde barındıran, farklı bölgelerde farklı türleri yetiştirilebilen, yılın her dönemi tüketilebilmesi için saklanması gerekli bir meyve. Kurutmak yanında, en çok bilinen bir başka saklama biçimi de ahşap veya toprak küplerde su içerisinde bekletme. Süreç oldukça da basittir. Öncelikle uzun süre dayanabileceğine kanaat getirilen armutların seçimi yapılır ve uygun büyüklükteki küplerde beklemeye bırakılır. Artık bundan sonrası önemlidir. Çünkü, bir süre meselesidir, armudun küp armuduna dönüşmesi. Küp armudu olgunluğunun standart bir süresi yoktur ve bunu herkesin bilmesi de pek mümkün değildir. Bu işi sürekli yapanların uzmanlaştığı kültürel bir öğrenme sürecinden geçenlerin önemli bir yeterlikleridir küp armudunun olgunluğunu belirleyebilmek, süreyi ayarlayabilmek. Olmadan çıkarmaz uzmanları küpten armudu, çıkarılmasına izin vermez. Olmalıdır, ermelidir, zamanı gelmelidir, bekletilmelidir.
      Yönetimin bir bilim, yöneticiliğin de bir meslek olup olmadığına dönük tartışmaların hala sürdürüldüğü ülkemizde, yönetici yeterliklerinin süreyle ilgili bir anlayışa dayandırılmış olması ilginç değil mi? Bunun, armudu küpe koymayla, küpten çıkarmayla bir ilişkisi olabilir mi? Eğer yöneticilerinizin atanmasında süreyi temel bir ölçüt olarak kabul ediyor ve çalışma süreleriyle ilgili belirlenen zamanı dolduranlara yönetici kadrosu verilip görevlendiriliyorsa böyle bir ilişkinin varlığından bahsedilebilir. Süreler değişebilir ancak, şu kadar yıl hizmeti olanın şef, şu kadar yıl hizmeti olanın şube müdürü, şu kadar yıl hizmeti olanın daire müdürü, şu kadar yıl çalışanın genel müdür olabileceği anlayışla kamu yöneticilerini görevlendiriyor ve yöneticiliği, her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır anlayışına dayandırıyorsanız, bu anlayışın köklerinde, armudun küpte kalarak olgunlaşması anlayışının olduğu söylenebilir.
      Yönetimi bir bilim, yöneticiliği bir meslek olarak kabul eden toplumlarda, çalışma sürelerinden çok, yöneticilik mesleğinin gerektirdiği yeterlikler belirleyici olur ve birçok nesnel ölçüte dayalı görevlendirmeler yapılır. Doğal olarak sonucunda da haklı bir başarı beklenilir. Bilimsel bir temele dayandırılan yönetim anlayışında yöneticilerin sahip olması gereken yeterlikler, örgün eğitim programlarıyla kazandırılabilir. Bu yeterlikleri süreyle, beklemeyle kazanılacak yeterlikler olamayacağı kabul edilir. Atananların yönetici yeterlikleri gibi seçilenlerin yönetici yeterlikleri de tartışmak konusudur çoğunlukla. Atananlar bekleyerek, çalışma yaşamında belli bir süreyi geçirerek yönetici olmuşlardır. Küp armuduna benzer bir şekilde. Seçilenlerin birçoğu da yönetici yeterliklerini örgün eğitimleri dışında kendi çabalarıyla geliştirmişleridir çoğunlukla.
İki memurun konuşması:
Memur A: Şef olabilmem için 1 aylık sürem kaldı.
Memur B: Ne güzel, benim daha 1 yılım var.
İki şefin konuşması:
Şef A: Şube müdürü olabilmem için 1 aylık sürem kaldı.
Şef B: Ne güzel, benim daha 1 yılım var.
İki şube müdürünün konuşması:
Şube müdürü A: Daire başkanı olabilmem için 1 aylık sürem kaldı.
Şube müdürü B: Ne güzel, benim daha 1 yılım var.
İki daire başkanın konuşması:
Daire başkanı A: Genel müdür olabilmem için 1 aylık sürem kaldı.
Daire başkanı B: Ne güzel, benim daha 1 yılım var.
İki genel müdürün konuşması:
Genel müdür A: Müsteşar olabilmem için 1 aylık sürem kaldı.
Genel müdür B: Ne güzel, benim daha 1 yılım var.
İki vatandaşın konuşması:
Vatandaş A: Yöneticilerimizin yöneticilik eğitimleri nedir?
Vatandaş B: Yöneticiliğin eğitimi mi olurmuş?

Oyu Puanı: 35 - Ortalama: 2.33

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar
yalın
29 May 2006
İlimizde bu tür İl Müdürleri var mı acaba ? Galiba yönetilmek istedigimiz gibi yönetiliyoruz yalnış mı ???

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 17 (0 Kayıtlı Üye 17 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.3451 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu