Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Yalnız ülkeyi değil, içinde yaşadığımız toplumun en küçük ünitesi olan aileyi de huzur içinde, güven içinde yaşatan güç;doğruluktur, adalettir, birliktir. Tüm bunlarla birlikte en büyük etken de ekonomidir.
Ne diyordu İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy :
"Tefrika girmezse bir ülkeye düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez"
Önce ikilik girmeyecek; aileye de, topluma da, ülkeye de. Sonra doğruluk, adalet, güven ve çalışma (Ekonomi) gerekecek.
Batılılar, Osmanlı İmparatorluğunu çökertmek için 600 yıl uğraştılar.
Önce, tefrika soktular, azınlıkları kışkırtılar, böylelikle birliğini, bütünlüğünü bozdular. Sonra ekonomik yönden çökertmeğe çalıştılar (Kapitülasyon)
Bir ülkenin, bir toplumun, bir ailenin dirliğini, düzenliğini, bozarak, ekonominin can damarlarını ele geçirirseniz artık isteğiniz şekle sokabilirsiniz.
Türkiye bugün bu konumdadır. Önce içimizde Türk-Kürt ayrımcılığını kışkırttılar. Sonra silahlı bir güç oluşturup, siyasi ve ekonomik destek sağlayarak otuz binden fazla vatandaşın öldürülmesine neden oldular.
Ardından, siyasal iktidarın boşluğundan yararlanarak parça parça topraklarımızı satın aldılar, almaya da devam ediyorlar. Yer altı kaynaklarımıza el attılar, petrol rezervlerini ele geçirmeğe çalışıyorlar. Ekonominin can damarı kuruluşları satın alıyorlar. Bankacılık sigortacılık ve daha pek çok önemli sektörü yabancılar paylaşıyor . Kim bu yabancılar ellerinden gelse Türk Ulusunu bir kaşık suda boğacak olanlar ; Yahudiler, Ermeniler, Rumlar, arkalarında ABD başta olmak üzere batılı ülkeler.
Ülkemizdeki siyasi partilerin çokluğu, ülkeye, insana bakış açılarının farklılığı, iktidara gelmek için verdikleri çabalar elbette olumsuz bir öğe olarak değerlendirilemez. Ama, ülkeyi batırmak isteyen iç ve dış güçlerin ekmeğine yağ sürmemek için çok dikkatli olmak gerek.
Bilerek, ya da bilmeyerek ülkeye zarar verenleri uyarmak, yalnız siyasi partilerin değil, onlarla birlikte vatandaşların da görevidir.
Gün, cumhuriyete, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne sahip çıkma günüdür.
Toplumun en küçük ünitesi olan bir aile , bir toplum ve giderek bir ülke nasıl çökertilir ? Önce dirlik ve düzenliği bozularak, araya ayrılıkçılık tohumu ekilerek sonra da ekonomik kaynaklarını ele geçirerek
Demek ki, ayakta kalmak için siyal açıdan da, sosyal açıdan da ekonomik açıdan da yüreklerin toplu vurması gerekiyor.
BİR ÜLKEYİ AYAKTA TUTAN GÜÇ
