Yazdırdığınız Makale: BENİ GÖZLERİNDE ÖLDÜR....


BENİ GÖZLERİNDE ÖLDÜR...

 
Seni severken
Bir an bile durmuyorum.
Alnıma kavgalarını alıp
Yüreğimde acılarını eziyorum.
İplik, iplik yağan
Yağmura aldırmadan
Gölgelerine " güneşi " giydiriyorum.
Ve her sabah sen uyanmadan
Susuz dudaklarımla
Gözyaşlarındaki tuzları emiyorum.

        Havaya suya ve toprağa cemre düşmeden sen düştün yüreğime ve çoğaltıyorum seni içimde. Geçmişe ait ne varsa küçücük dünyamda hepsini denize döktüm. Senin gelişin miladım oldu. Şimdi sende olma vaktidir, şimdi seni yaşama vaktidir. Vakit sen, zaman sen, ay sen, gün sen, saat sensin. Sen yaşayamadıklarım sen yaşacaklarımsın. Düş cümlelerime, düş aklıma. Avuçlarına gelecek zamanı gara gözlerine sonsuzluğu doldur. Bütün ışıkları söndür. Esmer tenin aydınlatsın karanlık dünyamı. Beni ömrüne yaz sevgili, beni geleceğine, beni hayallerine, umutlarına, beni sana yaz sevgili(m). Sonsuzluğa düşen hayat dolu gözlerinden yorgun gözlerime bir köprü kur sevdiceğim, üzerinden senden başka kimsenin geçmeyeceği geçemeyeceği bir köprü kur. Ve beni gözlerinde öldür... Varlığınla var oluşunla anlamlandır beni sokul bana sokul yüreğime.

        Tut ellerimi, dokun ellerime, dokun yüreğime. Al git beni yanına koy, yanımda ol, sen ol, sadece sen ol, ıssızlığımda, yalnızlığımda ol, yanımda kal. Bana kendini anlat sevgili. Bırakma ellerimi gamzelerinde biriktirdiğin gülücüklerini uçur gözlerime. Tut ellerimi yokluğun da paylaştığım yalnızlığımın adresi olan dağlara çıkar beni. Dağların en yükseğine çıkar beni.  Haykırayım dağlara yankılansın sesim ceylanım geldi diyeyim. Ey dağlar duyun sesimi ben geldim diyeyim, ceylanım yanımda diyeyim. Soğuk havanın kırağı olup bütün bedenimizi sardığı bu karakış ayında açmamış kır çiçeklerinden bir buket sunayım sana. İçinde ebemkuşağının bütün renkleri olan bir buket ve dinle beni sevgili. İçime koyduğum ve içime yığdığım sadece dağlara konuştuklarımı konuşayım sana. Dinle de benimle ol, benimle kal. 

        Yeniden gurbet yeniden ayrılık yeniden hasret olmasın. Bir daha ıhlamurların çiçek açmasını beklemeyeyim, bir daha ayrılığı hüznü yazmayayım, bir daha ceylanımı vurmasınlar. Bilesin ki bu dağ ceylansız olmaz.  Bu dağda karlar ceylan için yağar, bu dağda çiçekler ceylan için açar, bu dağda sular ceylan için akar ve bu dağda fırtınalar ceylana kopar. Ceylanım, canım, canıma can diye süzülen cananım. Bedeli ödenmiş acılarımı dudaklarındaki nefesle gideren şifâsın sen.. Ve ben seni dünden daha çok seviyorum bilesin..