Yazdırdığınız Makale: "BUNLARI SÜRMEK LAZIM !".


"BUNLARI SÜRMEK LAZIM !"

 
        Hafta sonu Ankara Kızılay da birkaç arkadaşla çay içmiştik. İkisi Gümüşhaneli hemşehrilerimiz, diğer ikisi ise dostlarımızın tanıdıkları idi. Sohbetimiz memleket mevzularına geldiğinde iyice koyulaştı. Tüm tanıdık yada dost sohbetlerinde olduğu gibi zaman zaman tartışmalar istemediğimiz bir yönede kayabiliyor. İyi eğitimli ve kendince entellektüel sayılabilecek ancak arkadaşımızın tanıdığı olan kişi sohbetin güzel geçtiği bir anda: "Kafasında baş örtülü olan herkesi süreceksin kardeşim, onların yeri laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti olamaz" deyi verdi. Konuşmasına birkaç cümleyle devam etmek istedi ancak masada bulunan bizler bir anda şok olduk. Birbirimizin gözlerine baktık ve bu abesle iştigal cümlenin sahibine dönerek "dur bakalım kardeş !" dedik. "Laik Türkiye Cumhuriyetinde yaşamak başörtülü olmayanlara has bir durum mu?" diye soru yönelterek devam ettim: Son günlerde ülkemizde tartışıla gelen ancak uzun yıllardır siyaseti bu çerçevede yürüten sözde laik kesimlerin yüce ve mukaddes dinimize başörtüsü-türban bahanesiyle saldırmıyor mu?. Yada başörtüsü ve türbanı sadece dini inançları için takan büyük kesim üzerinden bazıları din tüccarlığı yapmıyor mu? Bu ülkede din ve vicdan hürriyeti anayasal bir hak ise bu hak belirli bir zümre için erk olarak kullanılamaz. Hele hele bu ülkede yaşama hakkı yok gibi terbiyesiz ve haddini aşan bir cümle asla kuramaz demeye kalmadan,  az önce "bunları sürmek lazım" diyen kişi özür dileme cihetine gitti.

        Bu tartışmalar kuşkusuz  hepimizin gündeminde son günlerde iyice alevlendi. Ancak belirli bir kesim var ki onların ekmeğine yağ sürülmüş gibi yine başörtülü insanlara saldırmayı alışkanlık haline getirdi. Bu kin ve öfkenin nedeni nedir inanın anlayamıyorum. Bir yanda özgürlük diye haykırmak öte yandan özgürlüklerin kısıtlanması için "çığırtkanlık" yapmak...

        *                                  *                                  *

        ÇÖZÜM KAÇINILMAZ OLMUŞTUR


        Türk Milletinin yakınen takip ettiği ve bir an önce çözülmesi gerektiğini arzu ettiği türban konusunu mutabakat ve ortak akılla çözmek gerekiyor. Bu konuda TBMM\'de bulunan AKP ve MHP nin anasaya değişikliğinde aynı görüşlerde buluştuğunu memnuniyetle görmekteyiz.En azından kamusal alan diye tarif edilen yerlerde bu sorun çözülerek tartışılamaz hale getirilip, zaman zaman ülkemizi geren bu tartışma sona ersin.

        Hiç kimse demokrasiyi kendi kabullerinde yorumlayamaz. Demokrasi hepimizin ortak değer ve ortak mirasıdır. Cumhuriyet ve demokrasi bu ülkenin çağdaşlaşması için olmazsa olmazıdır. O halde sırf inançları gereği analarımızı, bacılarımızı,eşlerimizi, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmekten kurtarmak öncelikle siyasetçilerimizin önceliği olmalıdır. Ülkemizde hoş görü ve barış kültürünü zedeleyecek, milli birlik ve beraberliğimizi tahrip edecek bu anlamsız tartışma kökten halledilmelidir diye düşünüyorum.

        Onderturhan@mynet.com