Yazdırdığınız Makale: ZAM EKONOMİSİ.


ZAM EKONOMİSİ

 

 Son zamanlarda bir şey dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum. Hükümet üst üste zam yapar hale geldi. Akaryakıt istasyonları vergi istasyonlarına dönüştü. Millet canından bezmek üzere.
 Tarımsal ürünler içinde fındık dışında diğer mahsuller için biçilen fiyatlar geçen yılki fiyatların bile altında. Üretici perişan ediliyor.
 Bunun ekonomiye yansımalarını önümüzdeki günlerde daha belirgin bir halde göreceğiz. Türkiye çok yakında bir çiftçi eylemine sahne olursa kimse şaşırmamalı. Çünkü durum onu gösteriyor.
 Çarşıda pazarda esnafın durumunu merak eden varsa bunu kendilerinden öğrenebilir. Okulların açılmasıyla birlikte kısmen bir hareketlilik var. Peki ya sonrası ? Sonrasından kimse umutlu değil. Eğer umudunu yitirmemiş bir esnafa rastlayan olursa bana da haber versin.
 Küçük ve orta ölçekli işletmelerin halini sormaya hiç gerek yok. Nasıl olsa zaten unutulmuş durumdalar. Uzun zamandır kendi yağlarıyla kavrulanların büyük bir bölümü, yakında kapılarına kilit vuracaklarının sinyalini vermeye başladılar bile.
 Türkiye Esnaf Sanatkarlar Kon-federasyonu, bağlı federasyonların yaptığı araştırmaların sonuçlarını açıklıyor. Ekonomik imkansızlıklar ve piyasalardaki kötü gidişat yüzünden kapanan işyeri sayısı ile ilgili olarak elli binlerden bahsediliyor. İşyerlerinin kapanması devam ediyor.
 Kendi öz kaynaklarını kullanamayan bir ekonominin, dışarıdan kumanda edilmesinin sonuçları bunlar. Dünya ticaretini elinde bulunduran ülkeler arasında dost ve müttefik olanlarda dahil olmak üzere Türkiye\'nin iyiliğini isteyen bir devlete rastladınız mı? 
 Elbette yok. Olamaz da. Çünkü Türkiye onlar için her bakımdan potansiyel bir tehlike olarak görülüyor. Ama biz gücümüzün farkında bile değiliz. Aklımızı ne zaman başımıza alırız bilinmez ama durum gerçekten kötü.
 Üniversitelerden mezun olan gençlerimiz işsiz güçsüz gezmeye devam ediyorlar. Çoğu da bu durumun beraberinde getirdiği psikolojik sıkıntılar içinde. Çözüm üretemiyoruz.
 Gümüşhane açısından  konuyu ele alacak olursak, mevcut durumun yansılamalarına rahatlıkla şahit olabiliyoruz. Eskilerin tabiriyle  memlekette dal oynamıyor. Durgunluk had safhada. Zaten elimizdeki en büyük sanayi işletmesi olan İncinur Tekstil de bu duruma daha fazla dayanamayıp üretim faaliyetlerine bir daha başlamamak üzere son verdi. Çalışan 200\'e yakın işçinin artık her gün gidip geldikleri, ekonomiye katkı sağladıkları işleri yok. Bu işletmenin kapanmasıyla Gümüşhane ekonomisinin aylık kaybı ortalama 1 trilyon. Bunun doğuracağı sonuçlar ise daha vahim.
 Bu saatten sonra hiç kimse Gümüşhane\'ye yeni yatırımlar yapılmasını beklemesin. Çünkü hiçbir müteşebbis bile bile kendini ateşe atmaz. İş üretmek için piyasaya yaklaşan yanıyor.
 İşin garip tarafı ise ekonomideki kötü gidişatı önlemek ve yeniden canlılık kazanmasını isteyen meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini kimse dikkate bile almıyor.  Milletin sabrı iyice tükeniyor.
 Memur ve işçinin halini sorarsanız gelişmeler ayan beyan ortada. Zam ekonomisi yüzünden alım gücü gittikçe eriyen insanların sorunları çığ gibi büyümeye devam ediyor.
 Türkiye artık acil çözümler bekliyor. Her şeyin güzel olması dileğiyle.

 Mutlu haftalar…