Yazdırdığınız Makale: Erzurum Kongresi'ne Katılan Gümüşhane Mebusu ZEKİ BEY'İN ANILARI ( 2 ).


Erzurum Kongresi'ne Katılan Gümüşhane Mebusu ZEKİ BEY'İN ANILARI ( 2 )

 

Kongre Öncesinde Yaşanan Olaylar
     Yerleştikten sonra salonda toplandık. Yapacağımız ziyaretleri tespit ettik. Trabzon delegeleri adına üç kişilik bir heyetin  ziyaretleri yapması kararlaştırıldı. İzzet, Servet beylerle ben seçildik. Önce Belediye Reisine, sonra Kâzım Karabekir Paşa\'ya gittik. Karabekir Paşa bugün Erzurum içerisinde ki bir otele yerleşmişti. Sonra şehri gezdik.
     Kaymakam Rüştü Bey, üç gün müddetle Kolordunun davetlisi olduğumuzu bildirdi. Yemekte Sıhhiye Müdürü Doktor Şerif Beyefendi ile Ticaret Odası Reisi Sadrettin Bey de vardı.
     Ertesi günü yine salonda toplandık ziyaretlerimiz hakkında izahat verdik. Rüştü Bey\'i, Cemiyet Reisi Raif Efendi\'yi (Gümüşhane\'de iki sene kadılık yapmıştır.) ziyaret ettik. Raif Efendi kongrenin yapılması için İstanbul merkezi ile muhaberede olduğunu bildirdi. Öğleden sonra ziyaretimize gelen zabıtan ve sivillerle görüştük.
     Başka vilayetlerden henüz kimse gelmemişti. Yalnız Erzincan murahhası Şeyh Fevzi ve bir de Tokat murahhası Rıfat Bey gelmişler, Sansaryan Ermeni Mektebi\'nde bir odaya yerleştirilmişlerdi. Van ve Bitlis vilayetlerinden uzaklık dolayısıyla "siparişatı teşriiye" kabilinden Erzurum\'da bulunan kimseleri kongre azalıklarına tayin ettiklerini bildiriyordu. Ve Erzurum merkezi de henüz murahhaslarını intihap etmemişti.
     Rauf Bey\'le Mustafa Kemal Paşayı ziyaret ettik. Bize bir hayli sual sorarak umumi vaziyetimizi öğrendi. İki saat sonra ayrıldık. Tekrar Karabekir Paşa\'ya gidip uzun boylu görüştük. Kâzım Karabekir Paşa dedi ki: "Mustafa Kemal Paşa çok zeki ve muktedir bir asker ve bir idare adamıdır. Ordu Müfettişi olmak münasebetiyle de önemli bir şahsiyettir."
     Vali Vekili Hurşit Efendi ziyaretimize geldi. Çok latifeguy, şen bir zat idi. Gittikten biraz sonra Raif Efendi arkadaşlardan müsaade alarak bizimle hususi görüşmek istediğini bildirdi. Odamıza geçtik. Delege meselesini görüştük. "Bugün 10 Temmuzdur, henüz delegelerimiz seçilmedi, daha çok bekleyeceğimiz anlaşılıyor, dedim. Bu husus bizim aldığımız malumata göre zatı alileri kongreyi Vilayeti  Şarkıye  Müdafaai Hukuku  Milliye Cemiyeti namına açmak istiyor musunuz, bu doğru mudur? Raif Efendi: Farz ediniz ki böyle bir fikrimiz olsun, dedi. Servet Bey : Bu sizin şahsi fikriniz midir, yoksa cemiyetin kararı mıdır ? Diye sordu. Raif Efendi: Maksat kongrenin açılması değil midir, O nam ile açılırsa ne gibi bir mahzur  vardır, dedi. İzzet Bey: İstanbul\'da henüz bizlerce meçhul olan zevatın açtığı bir cemiyeti bu işe karıştırmakta mana yoktur, hiçbir arkadaş bu fikre iştirak etmez, dedi. Raif Efendi: İstanbul\'dan bir tebligat yoktur. Bura şubesince de bir karar verilmiş değildir. Yalnız ben böyle olmasını arzu ediyorum. Diye cevapladı. İzzet Bey: Lütfen bu fikirden sarfınazar ediniz. Hiç bir zaman buna imkan yoktur. Bir an evvel murahhaslarımızı seçip işe başlamamızı teshil ediniz, dedi. Raif Efendi: Sizler bizim murahhasımıza da müdahale ediyormuşsunuz, dedi. Zeki Bey: Ne gibi müdahale ? Henüz murahhaslarınızın kimler olduğunu  bile bilmiyoruz. Evvela seçmek istediklerinizi bir öğrenelim, dedim. Raif Efendi : Mesela Sabık Bahriye Nazırı Rauf Bey ile Ordu müfettişliğinden istifa eden Mustafa Kemal Paşa\'yı seçmek istiyoruz. Bunların her ikisine de Trabzon murahhasları itiraz ediyorlarmış, dedi. Ben: Size bu fikri kim verdi, Erzurum\'da kongreye iştirak edecek kimse yok mudur, yoksa murahhaslarımızın muhakkak reis olmasını ve onun riyasetini temin için de bir paşa olmasını mı istiyorsunuz? Sizlere çok rica ederim, bu işe askeri kuvveti karıştırmayınız. Yoksa ara yerde şahsi bir mesele yoktur, dedim.
     Ertesi sabah salonda toplanıp arkadaşlarla durumu anlattık Giresun murahhası doktor Naci ve Sürmene murahhası Ömer Fevzi beyler hiçbir vakit bir kumandanın idaresinde kongrede bulunamayacaklarını söyleyerek aleyhte bulundular. Meseleyi uzatmayı muvafık bulmadığımızdan bu konuya nihayet verdik.
     Öğleden sonra Hoca Raif Efendi ile görüşmek istedik ve onu medresede bulduk. Yanında Hoca Necati Efendi vardı. İkisi birlikte Erzurum murahhaslarını tayin ediyorlardı. Servet Bey: Kongre bu işi halledecektir, dedi. Raif Efendi: Ne demek istiyorsunuz? Kongre neyi halledecektir? Diye sordu. Servet Bey: Mazbataların tetkiki ile kabul ve ademi kabulünü. Biz 37 murahhas olarak geldik. Her biri bir memleket ahalisindendir. Bunları oradaki Müdafaai Hukuk Cemiyetleri ile belediyeler müşterek olarak seçtiler ve ellerine birer mazbata verdiler. Bununla beraber herhangi biri-miz hakkında vuku bulacak ihbar üzerine tahkikat ve tetkikat yapmak kongreden seçilecek bir heyet ile bakmak mecburiyeti vardır, diye anlattı. İzzet Bey: Bu ciheti Zeki Bey bilmese hakkı vardır, çünkü mebusluk yapmamıştır. Biz her üçümüz ise bildiğimiz şey üzerinde beyhude vakit geçiriyoruz.  Müsadenizle, gidelim, dedi. Misafirhanemize geldik. ... Devamı var...