Yazdırdığınız Makale: YILBAŞINDA TEL HELVASI.


YILBAŞINDA TEL HELVASI

 

     Biterken bir yılın son günleri, sormak lazım; bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?
    Nokta koyacak olsa da, son gün biten yıla; her noktadan sonra yeni bir cümle başlamaz mı?  Her esaretin bir özgürlük olduğu gibi.
    Biterken bir yılın son günleri,  sorgulamalıyız kendimizi. Bize verilen yaşama şansımızı kullanabildik mi?   Rüyalarımızı gerçekleştirip,   güzelliklerin kıymetini bilebildik mi?  Mutluluklardan tadabildik mi?  Hüzünleri aşıp,  verilmiş sözleri tutabildik mi? Hayat bilmecesini çözüp,  yaşamak şarkısını söyleyebildik mi?
     Hayat; bir yaşam öyküsüne katlanılamayacak kadar uzun,  bir tebessüme zaman bulamayacağımız kadar kısa olduğuna göre,   aklımızdaki hiçbir şeyi geciktirmeyelim,  zamana bırakmayalım.  Can Dündar’ın dediği gibi;
    “ Baharda hemen yayılın çimenlerin üzerine…
    Acele edin, er veya geç;  çimenler yayılacak üzerinize…”
    Aslında her biten günün akşamı yapılmalı bu sorgulamalar.  Her son bir başlangıç olduğuna göre. Bunun bilincinde olan bir kişi,  giden güne neden üzülür yâda gelen güne neden sevinir ki?  Her giden gün ömürden bir yaprak ise demek ki takvimler belirlemiyor hiçbir şeyi.  Önemli olan bize verilen bu hayatı hakkı ile yaşayabilmek.  Muhasebesini iyi yapabilmek. Neler aldık? Verebildik mi aldıklarımızı;  dostlukları,  sevgileri,  saygıları?
     Biten bir yılın son günlerinde,  elveda diyen yıla mı,  yoksa  merhaba diyecek  yıla mıdır  yapılan  bütün  kutlamalar. Kutlanan nedir?  Çamlı, mumlu, ışıltılı süsler.  Giden yıla mı seviniyoruz,  gelecek yıl için mi coşuyoruz.  Nerde kaldı bizim uzun kış gecelerine ait geleneklerimiz? Yılbaşı olmuş,  yılsonu olmuş ne fark eder.  Bizler zaten bu uzun kış gecelerinde eş dost bir araya gelip,  hoş vakitler geçirmez miydik?  Bu karlı gecelerin liste başı eğlencesi,  hep çekilen tel helvası olmuştur.  Bembeyaz yağan kar,  her ne olursa olsun örter tüm hataları ve üzerinde çekilen tel helvası. Helva çekilirken söylenen maniler,  sorulan bilmeceler,  anlatılan hikâyeler... Yağan karın görüntüsü ve helvanın tadı yeni bir başlangıç gibidir,  yeni bir gelecek sunar bizlere.  Nerde kaldı tel helvası, neden unutuldu?  Maalesef oda diğer unuttuklarımızın arasına katıldı;  yok olan onca kültürel değerlerimiz arasına.
     Her yeni yıl;  yeni atılımlar,  yeni umutlar,  kısacası yenilikler yılıdır. İnsanlık her yeni yılda tarihini,  yeni başarılar,  yeni buluşlar,  her alanda ilerlemelerle zenginleştirir. Bizler de bu hızlı gidişe ayak uydurmalıyız.
     Yeni yılın insanlığa ve ülkemize barış, mutluluk getirmesi dileği ile yeni yılınızı kutlarım.
     Her şey gönlünüzce olsun,  saygılarımla...
humeyraaygun@gmail.com