Yazdırdığınız Makale: BÜTÇE TARTIŞMALARINI İZLERKEN.


BÜTÇE TARTIŞMALARINI İZLERKEN

 

     2006 yılı bütçe görüşmelerini (yaygın deyimiyle) medyadan izlemeye çalıştım.
    Ülkemizi yönetenlerin; gerek yapılanları aktarırken, gerek aktarılanları eleştirirken kullandıkları sözcükleri, Devlet adamlığı ciddiyetiyle bağdaştırmakta zorlandım.
    Kimbilir, belki de biz, Devlet yöneticilerini ve yönetme istekli olanları gözümüzde gereğinden çok büyütüyoruz.
    “Devlet Adamlığı” konusunda, yaklaşık on yıl önce de “Devlet Adamlığı ve Ciddiyet” başlığı ile bu  sütünda bir yazı yazmıştım. (Bkz.; 13.9.1996 tarih ve 2211 sayılı Kuşakkaya)
     “Her kademede devlet yönetimi çok ciddi bir iştir. Ağır sorumluluklar taşır.
Devlet yönetiminde görev alan insanların, sıradan insanlardan farklı kişiliğe sahip olması gerekir.
     Özellikle; bilgi, kültür, görgü, sabır geleceği görme, nerede konuşması, nerede susmasını bilme gibi   yetenekler ister devlet adamlığı.
     Devlet yönetimine talip olanların; kin haset, garez, çıkar hesapları, dost, akran kayırma bağlamında kişileri küçülten düşünce ve davranışlardan arınmak zorundadır.
     Devlet adamı, devlet adamlılığının ötesinde bir siyasi parti üyesi de olsa, başkanı da olsa, devleti yönetirken siyasi kimliğinden ayrılmak durumundadır.
     Devlet adamı, fakir-zengin, memur-işçi, sanayici, basın mensubu, asker-köylü, her kim olursa olsun karşısındaki, hepsine eşit mesafede durmalıdır.
     Devlet adamı; sözünü herkesten çok kılı kırk yarar biçimde ölçüp biçtikten sonra söylemelidir. Devlet adamının dünkü sözü ile, bugünkü sözü arasında bir çelişki bulunmamalıdır.
     Devlet adamı iktidarda başka, muhalefette başka söylememelidir.
    Devlet adamı; verdiği demecin, bugün ve yarın, yurtta ve dünyada ne gibi yankılar yapacağını iyi hesap etmeli; ülkesine yarar mı, zarar mı getireceği bilincine varmalıdır.”
     On yıl önce bunları yazmışım.
     Yorum yapmak istemiyorum.
     Sizler nasıl buldunuz, izlediyseniz bütçe tartışmalarını, bilemem.
     Ama ben, tepedekiler, (büyüklerimiz) konuşurken, kullandıkları dili, sergiledikleri davranışları yadırgadım.
     Ülkemizi yönetenler, gerek yönetime istekli olanlara, gerekse tüm vatandaşlara güzel örnek    olmalıdırlar.
Oluyorlar mı?!...