Yazdırdığınız Makale: ÇOK ŞEY DEĞİŞİYOR, ÇOK ŞEY GELİŞİYOR.


ÇOK ŞEY DEĞİŞİYOR, ÇOK ŞEY GELİŞİYOR

 
      Gerek ülke gündeminde ve gerekse şirin ilimizin gündeminde hızlı  değişimleri gözlemliyorum. Uzun zamandır yazamamanın eksikliğini hissetmek bir yana, bu değişimi gözlemlerken “hayra alamet”  olsun dileğimi her daim yineliyorum.

      Türkiye gündeminde ki değişken tabloyu televizyonlardan takip etmekte bile zorlanıyoruz. Kim, nerde ve nasıl senaryolar hazırlıyor bunu anlamak güç. Bu konuda temel duruşum Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekasının güçlü ve onurlu şekilde korunması arzusudur. Hiçbir otoritenin geleceğimize ipotek koymasına gönlümüz razı olmaz. Büyük Türk Milleti ve onun güçlü devleti her türlü iç ve dış tehditi yok edecek kararlılıkta ve tecrübededir.

      Gümüşhane açısından baktığımızda ise son yıllarda gözle görülür birçok değişim görmekteyiz. Bu değişim müspet olduğu kadar, menfi sonuçları da ortaya koymaktadır.

      Menfi olarak kabul edebileceğimiz temel şey, Gümüşhane adına söz söyleme erkinde olan, karar alma noktasına seçilen kimi kurumların çatışmaya meyilli açıklamaları vede davranışlarıdır.

      Hatırlarsanız geçen yıllarda sürekli dile getirdiğimiz isteklerimizden birisi; Özel İdaresine ait Zafer Meydanının üst kısmında ki boş alanın (Eski Halk Evi Binasının Yeri) belediyeye devredilerek Zafer Meydanıyla bütünleşmesinin sağlanması ve Gümüşhane Kent Meydanının bu şekilde oluşturulmasıydı.  Ancak dönemin il encümenlerinin anlamadığımız tutumlarıyla bu mümkün olmamıştı.

      Oysa belediye kendine ait alanı düzenlemiş, halk evi binasının yeri ise atıl durumda kalmıştı. Yeni dönemde bu isteğimizi yinelemiş ancak henüz bir sonucu görmek mümkün olmamıştı.

      Şimdilerde ise Belediye Encümenleri ile Başkan arasında gelişen tartışmalar açıkcası bizleri derinden üzmektedir. Amacı Gümüşhane’ye hizmet etmek olanların siyasi ayrışımdan ziyade il gerçeklerini esas alan adımlar atmalıdır. Belediyemizin seçilmiş encümenlerinin çoğunu birebir tanırım. Hepside Gümüşhane için güzel şeyler düşündüğüne inancım tamdır. Bu nedenle  kişisel yada  siyasi egoların etkisinde kalmadan ilimiz için ortak aklı ön planda tutacaklarını ümit ediyorum.

      Son yıllarda Gümüşhane’de eli kalem tutan, yahut siyasi nedenlerle kendilerine cephe bulanların karambol atışlarla gündemi değiştirmelerini, tabiri yerindeyse belden aşağı vuruşlar yapmalarını, Gümüşhane insanını rencide edecek davranışlarda bulunmalarını anlamakta güçlük çekiyorum.  1992 yılından beri Gümüşhanede yazı yazan biri olarak daha önce alışık olmadığımız bu gayri ahlaki tutumların Gümüşhane insanı nezdinde ayıplandığını bilmeleri gerekmektedir.

      Gümüşhane meselelerinde çok ciddi yollar alındığına dair işaretlere rastlayamadığımz bugünlerde, bu uğurda çaba gösterenleri gerek Ankara’da gerekse Gümüşhane’de takip etmekteyiz. Son zamanlarda Gümüşhane Ticaret Odasının yapmış olduğu toplantıyı bu anlamda takdire şayan buluyorum.

      Yine Ankara’da Gümüşhane İş Adamları Derneğinin organize ettiği yemekli toplantı bu anlamda alkışlanacak faaliyetlerdir. Kimileri bir şey yapmadan ahkam keserken, kimileri ise gece gündüz Gümüşhane için neler yapabiliriz sorusuna cevap arıyorsa, bu ayrımı vicdanlarımızda iyi yapmalıyız. İşte bu anlamda GİAD’ı Ankara’da ilimiz adına lokomotif  sivil toplum kuruluşu haline getiren anlayış, birlik ve beraberliğin tesis edilme isteğidir ki buda gerçekleşmiştir.

      Sevgili okurlar, hem gelişime hem değişime hazırız. Lakin bunları  yaparken benliğimizin, özümüzün vede ahlak değerlerimizin zedelenmesine de izin vermeyiz.