Yazdırdığınız Makale: ERDOĞAN'IN SONU MU?.


ERDOĞAN'IN SONU MU?

 
Bu ülke de kararlı bir lider,istikrarlı bir hükümet ve istikrarlı bir ekonomiye bu kadar süre izin verilmesinin sebebini anlamak çok zordu benim için. Ancak şimdi şimdi bu sürece son vermek için yapılan çalışmalar, geleceğe dair hesap yapanların hangi hesaplar içinde olduğunu gösteriyor bizlere…

Irak ve çevre ülkelerini zor bir sürecin beklediğini hemen hemen tüm yetkililer biliyordu. Saddam sonrası devrin aslında geçmişten daha kötü olacağını da kimse tahmin etmiyordu. Çünkü kandırılmıştık hepimiz. Tehditkar bir komşudan kurtulmanın hesaplarını demokrasi getireceğiz vaatleriyle yerine oturtanlar tüm çevre ülkelerinde desteklerini alacak girişimlerde bulundular. Kimi zaman Irak’a girme hesabı için AKP hükümeti getirildi bile denilmişti. Ancak Hür meclis mensupları Tezkereye hayır deyince birileri “B” Planını uygulamak ve karizmayı çizdirmemek zorunda kaldı. O devirde bile komşularından sadece Türkiye Saddam’la görüşmek için randevu almıştı ve Bakan düzeyinde ziyaret edilmişti. Bu ziyarette sondu!

Bir şeyler yolunda gidiyor. Uluslar arası ilişkiler bir uzmanın elinde ve daha önce görülmeyen atılımlar yapılıyor. Uzak ülkelerle anlaşmalar ve muhabbetler kuruluyor. Dünyanın bir çok ülkesine selam veriliyor. Dostlukları ön plana çekmek isteyen bir anlayış gelişiyor. Bu samimiyete bir çok ülke de destek veriyor.

Öte yandan yıllardır kapısında beklediğimiz AB ekonomik olarak sallana dursun söz verildiği gibi “Bizi almasalar kriterler Ankara Kriterleri olur”  hareketinden en ufak sapma yok…Ekonomik birlik olarak kurulan ve ilk darbesini ekonomik birlik sebebinden alan bu topluluk şimdilerde gelecek tartışması ve kaygısı içinde bulunuyor. Ancak kapılarda bekleyen ülke, Ekonomik anlamda ve sosyal anlamda hızla kalkınan,parlayan ülke olan Türkiye yeni bir anlayış sergiliyor. Gıpta edilen bir ülke ve insana önem veren bir toplum olarak dikkatleri çekiyor.

Bu günlerde Filistin’e her şeye rağmen yardım yapmaya insan eli uzatmaya çalışan ve bunun için İsrail ve İsrail severleri karşısına alan hükümetimiz, İran için giriştiği harekette ve İran’ı devletlere ve toplumlara anlatmak hedefinde bir kenara atılmak isteniyor.

Ürkütücü savaş olgusundan uzak bir diyara bizleri götürecek adam, Geçmişinde İslamiyet ve Zencilik olan büyük lider Obama bizlere yutturulurken ve desteklerimiz sağlanırken bir daha dünyanın savaş görmeyeceği düşüncesi hevesi vardı. Ama bugünlerde Sayın Erdoğan’ın samimi İran ve Filistin girişimlerinde ABD ve İsrail’in eski tutumları devam ettiği görülüyor. İnandıkları çerçevenin dışına çıkmak istemiyor ve aksi girişimlere kapılarını kapatıyorlar. Barış ve İnsanlıkta samimi olan liderlerin samimiyet testi de uygulanmış görünüyor. Brezilyadan destek gelirken ABD sessiz kalmakla birlikte bir de dalga geçilmesine göz yumuyor. ABD’ de savaş istemeyen tarafların Obama’ya Erdoğan’ın girişimlerini dikkate al çağrısı bile savaş isteyen tarafların davullarını susturmaya yetmiyor.

1938 de vefat eden ulu önderin çok kritik bir süreçte vefat etmesi ve ardından başlayan 2. dünya savaşı, bu coğrafyada yöneten değil yönetilen hükümetlere ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Osmanlı’dan sonra bu bölgede güçlü devlet olursa tekrar dünyayı kontrol edebilir korkusu hakim…Filistin’de bir İsrail devletine karşı çıkan Atatürk’ün vefatından sonra başlayan süreçte İsrail devleti kurulduğu gibi dünya düzeni de bunu isteyenlerin istedikleri gibi sonuçlanmıştı. Hitler devrilmiş ve Güçsüz bir Avrupa, güçsüz bir Ortadoğu ve Savaş yorgunu Rusya’dan fırsat bularak İsrail Devletinin tohumları sağlam adımlarla atılmaya başlanmıştı. Bu süreçte 2.bir savaşı kaldıramayacak toplumlar İsrail Devletine de göz yummak zorunda kalmıştı. Şimdi de aynı süreç işleniyor olabilir mi?

Bu gün bile savaştan çok barış isteyen, İsrail Devletine karşı çıkan, Toplumların Refahına odaklanan Büyük Önderin ölümünde soru işaretleri halen kafaları kurcalarken, Yine benzer bir süreçte İran savaşını engellemeye çalışan, İsrail’e kafa tutan Sayın Erdoğan’ın yönetimine son verilmek mi isteniyor? Cevabı hep birlikte düşünelim…