|
"NEME LAZIM" DEMEYİN |
“Bu işle ilgilenmem, buna karışmam” anlamında kullanılan bir deyim. Boyutu kısa hacmi ise çok geniş devasa bir mana... “Lazım” sözcüğü tek başına iyide, ondan beter bir kardeşi vardır ki; başına aldığı zaman onu iyice soysuzlaştırır. Adı; “Neme Lazım” olur. Bu ikili tertip haksızlığa, yanlışlığa karşı sırtını döndüğü gibi, hakka ve güzele davete de aldırmaz. Bencil, tembel ve hayırsızdır. Ne yapmalı? Bu tertibin canına ot tıkamalı ki hakkın ve hayrın yolu açılmış olsun. Görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek çevremizde olagelen olaylara tepkisiz kalmak, geleceğimizi tehdit eden potansiyel tehlikeler karşısında yalnız kalmamıza davetiye çıkarmaktan başka birşey değildir. Komşumuzun başına bir hal gelse, örneğin, evine hırsız girse görsek de nerde ise “neme lazım” diyeceğimiz geliyor. Ama aynı olay başımıza gelse; asmak, kesmek lazım diye feryadı figan edip ortalığı tozu dumana katıyoruz. Örnekler sıralamakla bitmez. Önceki pazar günü kesilen elektrik, etrafa yayılan çöpler, çevreyi tehdit eden baz istasyonları, dağıtımı tam yapılmayan doğalgaz meselesi ve bunun gibiler. Sivil toplum kuruluşları dahil halk olarak bizlerden hiçbir tepki yok. Sonuç olarak, birisi sizi ilgilendirmediğini düşündüğünüz bir tehlike ile karşı karşıya ise, hepimizin aynı tehlikede olabileceğini hatırlayalım. Çünkü, hepimiz yaşam denilen bu yolculukta aynı gemide seyrediyoruz. Neme lazımcılığın imparatorlukların yıkılışını bile tetikleyen neden olarak dikkate alındığında bu tertibe karşı gözümüzün biri kapalı olsa dahi diğerini açık tutmak mecburiyeti vardır. Ve bir dörtlükle konumuzu özetleyelim. “Dertlen halkın derdi ile, Deme asla neme lazım, Namerdiyele, merdi ile, Deki her kul bana lazım.” “Neme lazımsız günler dileği ile.” |
| Dünyanın En Büyük Gümüşhane Sitesi © 2005-2010 gumushane.gen.tr |