Yazdırdığınız Makale: ÖZLEMEK GÜZELDİR.


ÖZLEMEK GÜZELDİR

 

      Özlemek  güzeldir,  eğer  özlüyorsa  özlenen. Tıpkı  beklemek  güzeldir,  eğer  gelecekse  beklenen de  olduğu  gibi.  İnsanı  insan  eden  güzel  duygular  bunlar. İçten  içe  insanı  ateşlerde  yakarken aynı  zamanda  en büyük  mutlulukları  veren  duygular.
      Sevmek,  özlemek,  beklemek;  bunları  hissederken  acı  çekmek,  bundan zevk  almak,  incinmek,  kırılmak,  nefret etmek,  öfke duymak,  belki  aşık olmak.  Herkesin  zaman  içinde  sıkça  yaşadığı  duygulardır  bunlar. Bu  duyguların  yaşanması sadece bir  sevgiliye  bağımlı  değildir ki.  İnsanca  duygular  dedik,  evet insanız  sonuçta. Sevmek,  özlemek  yada  öfke  duymak  sadece  sevgiliye mi olur ki?
      Özlemek   güzeldir  evet  bende  özledim.  Memleketimi  özledim; evimizi,  bahçemizi,  havamızı, karşımızdaki dik kayaları  özledim. Bahçede  çay içmeyi  özledim. Yediverenleri  koklamayı,  her  renk çiçeklerin arasında oturmayı, yemyeşil  çimenlerin  üzerinde  açan  papatyaları  özledim. Burada  çiçeğin bin türlüsü  var  ama   bizim yediverenlerin kokusu  hiç birinde yok ki.  Bizim  bahçede  öten  kuşlar  burada yok ki. Ben  bizim  gülleri,  bizim bahçedeki kuşları,  kargaları,  özledim.  Karşı  yamaçlardan  seslenen   ishak  kuşunun  hak  hak … diyen  sesi   halen  kulaklarımda,  onun  duygulu  sesini  özledim.
      Gece  ay ışığında,   bahçede  ağaçların  altında dereye  yakın bir yerde    çay içtiniz mi hiç? Ben onu  özledim.  Dolunay  tepede  ışıltılarını  dereye  yansıtmış,   bir yandan  akan  suyun nazlı  sesi,  ve dallarda  gece  öten  bülbüller.  Hele  gece  konserine çıkan kurbağaların  sesine  doyum olmaz.  Nerede  var  bu manzara,  bu ahenk,  bu  güzellik?  Ben  bahçedeki   gece  sohbetlerini  özledim.
      Yaz  bile  olsa  hava  serindir  hep geceleri.  Ben  yaz ortasında serinliği  özledim.  Hep  eser  rüzgar;  belki  dereden, ağaçlardan  yada   yakın  dağlardan dolayı.  Akşam  zaten  erken  olur  bizim  orada. Koca heybeti ile  karşımızdaki  Canca kalesi  hemen  arkasına  alır,  kaçırır  güneşi bizden.  Ben  o ağaçsız  kayalara  bakmayı  özledim.  Her biri  sanki  birer  biblo,  birer  küçük  heykelcik.  Her  birinin  taktığımız  birer  adı  vardı,  görüntüsü  neye  benziyorsa  ona  göre. Kimisi  eli  bastonlu bir dede,  kimisi   kanat açmış  bir  kartal,  yada  kucağında  bebeği ile  bir  anne,  yanında  boynu  bükük  bir  deve.  Ben o  heykelcikleri  özledim. Evimizin  arkasındaki  delikli  taşı  özledim.  Koca  bir kaya  ortası  boş.  Kolay değil  oraya  çıkabilmek  içinden   karşıya  ulaşmak. Defalarca  bunu  yapardık. Ben o taş dan geçmeyi  ve  hemen  kenarındaki  badem  ağacını  özledim.  Havaların  kandırdığı  en saf  ağaçlardır  onlar. Havaların  az  ısınması  ile  hemen  çiçek  açan  badem  ağaçlarını, altlarındaki  bici bicileri  ve  kuzukulaklarını  özledim.
      Özledim   ben  evimi,  odamı,   penceremin  önündeki  yasemin ağacını. Onun  kokusunu  özledim,  altında  açan  nergisleri,  menekşeleri  özledim.  Burada  çok  menekşe  var  ama  hiç biri  penceremin  altında  değil,  hiç biri  sabahları  bana  günaydın  demiyor ki.
      Özlediklerim   tabii ki  sadece  evimle  sınırlı  değil ama ben onları  dile  getirdim  sadece. Bu  sıraladıklarıma  onlarcasını  ekleyebilirim,  hepsi  benim içim değerli  hepsi  bana  özel,  benden  bir  parça.  Ben  özledim  ama  özlenme  beklemeden. Özlediklerim  birer  sevgili  değil  ama  sevgiliden de  değerli bence.  Hiç  birinin  bana  yanlışı yok,  hiçbiri  kırmadı  ağlatmadı  beni. Kim bilir  belki de onlarda  özlüyordur  beni.
      Özlemek  güzeldir, eğer  özlüyorsa  özlenen.  Çok  haklı  ve doğru  bir  söz. Ancak  özlemek  her durumda  güzel.  Özlersin mutlaka  seviyorsan  eğer. Sevmek  güzeldir,  seviyorsa  sevilen  demiyorum. Sevmek  her durumda  güzeldir,  sevilsen de  sevilmesen de.  O kadar  büyük bir duygudur ki sevmek evrenseldir  yani. Çevremizde  ne kadar  çok  sevdiğimiz şeyler  ve  sevdiğimiz  kişiler  vardır  değil mi?   Sevince  insan  özler,  hasretlik  duyar  içinde. Bu da  ayrı  bir  lezzettir  buruk  bir  tadı  olsa  bile.
      Saygılarımla…