Yazdırdığınız Makale: HUZURSUZLUĞUN KAYNAĞI YALAN.


HUZURSUZLUĞUN KAYNAĞI YALAN

 

       Yalanın gerçeğe üstün geldiği bireysel ve toplumsal olaylar çok oluyor.

      Mahkemelerimizin iş yoğunluğunu artıran, insanları huzursuz eden önemli bir neden de bu.

       “Tüm kötülüklerin kaynağıdır yalan” öz deyişine hak vermemek mümkün mü?

       Nedir yalan?

     Başkalarını aldatmak amacıyla, gerçeye aykırı olarak söylenen söz, yapılan davranış.

       Siyaset olarak vaadedilen, ama yerine getirilmeyen sözleri anımsayın. Tutulmayan yeminleri, aldığınız yiyeceğin, giyeceğin, eşyanın fiyatı ve kalitesi yönünden, yaşam boyu uğradığınız zararları düşünün ve yalanın gücünü hesabedin.

     Bir atasözümüz “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diyor ama, gelin görün ki; bir yassı, üç yassı, beş yassı süresince değil, sürekli yanıyor. Çünkü yassılar da çok, yalancı da.

      Bir kaç somut örnek verelim dilerseniz.

      Yirmi yıl mı oldu, daha mı çok; şu anda kestiremiyorum.

     Bir ödül töreni için İzmir’e gitmiştik. Zamanın Basından Sorumlu Bakanı masamıza geldi. Sohbet sırasında dedi ki: “Kapımız sizlere ardına kadar açık, dilediğiniz zaman gelebilirsiniz.”

    Gerçek öyle mi? Bir vatandaş olarak hangi bakanın makamına elinizikolunuzu sallıyarak gidebiliyorsunuz?!...

    Bir başka gün, bir politikacı ile bir bakanla görüşmek  istemiştik. Güç bela bakanın sekreterine kadar ulaşabildik ve niyetimizi aktardık. Sekretenr hanım, Bakanın makamında olmadığını, bir başka yerde bulunduğunu söyledi. Politikacı ile sekreter arasında tartışma başlamıştı ki, Bakan makamından çıktı ve seri adımlarla sekreterin yanından geçerek uzak laştı.

     Biz de ardından bakakaldık. bir göz attım ki, sekreter hanımın yüzü kızaracağı yerde, yılışıyor.

       Yalan söylemeyen adam, yalan söyletmez de...

    Ama, neylersin; yalanın gücü çok zaman, çok yerde gerçeğe galebe çalıyor.

       Bireysel ve toplumsal huzursuzluğumuzun nedeni de bu.