Ara
Gümüşhane
Kapalı
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,2474 %0,23
48,8211 %0,44
5.628,07 % 0,81
SINAV ve SAVAŞ

SINAV ve SAVAŞ

YAYINLAMA:

''Çocuklarımız sınavla doğar ve sınavla da ölürler.''
​​
Bu söz acımasız ve bir o kadar da doğru bir sözdür.​​
İlkokulda, çocuklarımız okumayı yazmayı öğrenir öğrenmez, bazı öğretmenler hemen sınava başlar.
Bu vesileyle  hayatlarındaki sınav maratonuna da merhaba demiş olurlar.​​
Tâbi bu burada kalmaz. 4 ve 5. Sınıflarda yazılı sınavlar ve deneme sınavlarıyla bu kervan devam eder.​​
​Bu kadar mı? Tabi ki hayır.​​
Lise sona kadar bursluluk sınavına devam...​​
Ortaokul son sınıfta  LGS var.​​
Hele lise sondaki TYT ve AYT sınavları ise heyecanı doruklara çıkaran belli başına bir vakadır.​​
Çoğu veli, çocuklarından daha heyecanlıdır. Okulun bahçesinden ayrılamazlar.
Kimisinin dilinde dua, kimisinin elinde yasin kitabı....​​
Kimisi de çaktırmadan akıllı telefonlardan okurlar.​​
Babaları bırak sık sık telefonda taktik veren dedeler bile vardır.​​
Telefon demişken bir anekdotu da burada paylaşmak istiyorum:​​
Yaşlı bir abimiz yıllar önce meslekte yükselme sınavına girer. ​
Telefonunu  girişte vermeyi unutur. Sınav esnasında telefonu çalar.
Telefonu  arayan eşidir. Eşine, telefonu kapat ben sınavdayım der.
Görevli ikaz eder. Bu abimiz görevliye çıkışır:
"Ne yani soruları mı verdik. Sınavda olduğumuzu söyledik ve aha da kapattık." der.​​

ÖSYM'nin  kalem, silgi, kalemtıraş, şeker, peçete vermesi güzel. Sonra sonra dürüme de gidecek gibi .
Tabi o zamana sınav kalkmazsa.​​
Yine ÖSYM'nin sınav esnasında gençleri tuvalete göndermemesine de bir anlam veremediğimi belirtmek istiyorum.
Öğrenciye zaten her şeyi sen veriyorsun.
Kameraya varıncaya kadar takıyorsun.
Her yeri gözetliyorsun. Beş dakikalık tuvalet ihtiyacını gençlere çok görüyorsun.
Bezlensinler mi, sonda mı taksınlar bu katı kural niye?​​
Bu soruna bir çözüm bulunmalı.​​
Birde her yıl değişen soru şekillerine ne demeli...​​
Sorularda ne doğru dürüst bilgi ne de doğru dürüst yorum var...​​
​​
Ve sınavlardan çıkış...​​
Kimisi hüzünlü....​​
Kimisi sevinçli...​​
Kimisinde de yalancı tebessüm..​​
Ve sonuçlar açıklandığı zaman her şey ortaya çıkacak.
Akabinde de tercih, kayıt ve kalacak yer maratonu başlayacak.
Yani okul bitse de sınava devam. Atanmak için de sınav başlayacak. ​​
Yine sınav yine sınav.​​
Büyük İskender'e uydurulan bir hikayeden bahsetmek istiyorum:
''Bir gün gece yarısı Büyük İskender'i uyandırmak için görevli kapısını çalar.
Büyük İskender bir telaşla uyanır. Ne oldu ne var diye çıkışır?​
-Görevli:​​
Efendim savaş çıktı, der.​​
Büyük İskender'de, bende zannettim ki sınava çağırıyorsunuz.''​​

Ve karar sizin sınav ve savaş.............

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *