Ara
Gümüşhane
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5354 %0.07
49,5729 %-0.06
5.746,23 % -0,12
ŞİZOFREN TOPLUM

ŞİZOFREN TOPLUM

YAYINLAMA:

“Toplum sevgiyle kaynaşır, adaletle yaşar”
Farabi

Toplum adeta pimi çekilmiş bomba hüviyetinde her an patlayacakmış gibi şaşırmış, gerilmiş ve ne idüğü belli olmayan bir geleceğe doğru yol almaya devam ediyor. Gazetelerin üçüncü sayfa haberleri yüzde doksan dokuz küsur İslam memleketi olan yurdumuzda oluyor maalesef.  

2019 Ağustos ayında öylesi cinnet, şiddet, şizofrenik vakalarla sarsıldık ki nasıl bir toplum haline geldiğimizin adeta açık bir nişanesi gibi. 

Kırıkkale'de eski eşi tarafından boğazı kesildikten sonra kızının yanında can veren Emine Bulut’un;

"Ölmek istemiyorum" feryadı yürekleri dağlarken talihsiz yavrusu kızının bu esnada;

"Anne ne olur ölme" diyerek ağlaması tüm vicdan sahibi Türkiye’nin adeta ortak isyanı ve feryadı olmuştur.  

Henüz bu acı yüreğimizde soğumadan Ümraniye’de cinnet geçiren bir kişi kendisini dokuz ay karnında taşıyan annesini, ağabeyini, babasını kurşuna dizmekten imtina dahi etmeyerek bu konuda bizleri derin muhasebelere gark etmiştir. 

Hayvana, canlıya, insana, kendisine ve dahi mazlum olan her cana kıyan, tecavüz eden, taciz eden, acımayan ve hatta keyif duyan bu hastaları tedavi etmenin yolları aranmalı, çareler bulunmalı. Hadımsa hadım, idamsa idam, iğneyse iğne, zehirse zehir. Unutulmamalıdır ki; 

“Mazlumu korumanın çaresi zalimi yok etmekten geçer.”  

Artık yeter” diyerek ortak bir isyan içinde olan toplumumuz hal çarelerinin bir an evvel yüce meclisten, devlet büyüklerimizden beklemeleri kadar haklı ve normal olan bir şey var mıdır. Dinden, imandan, ahlaktan ve dahi güzel hasletlerimizden geri bıraktığımız, uzaklaştırdığımız, öcü gösterdiğimiz evlatlarımız kendi anne ve babalarının katilleri olmaya devam edeceklerdir. Bunun önünü almanın tek hal çaresi eğitim, eğitim ve yine eğitimden geçmektedir.

Okuyan ama okuduğu ile amel etmeyen bu toplumun fertleri olan bizler maalesef iltiması, bendenciliği, torpilciliği, liyakatsizliği hak görüp adaletsizliğin temellerini atarken aslında ülkemizin saadetinin altına dinamit yerleştirdiğimizin farkında bile değiliz. 

Okuyan, mühendis olan, öğretmen ve dahi doktor olanların bile cinnet içinde olduğu, liyakatsizliğin zirvelerde yer alırken hak edenlerin geri plana itildiği, her türlü pisliğin, kumarın, içkinin, uyuşturucunun, sapıklığın, tecavüzün ve dahi tacizin şakşaklandığı bu toplumdan başka ne beklenebilir ki?

Değerler eğitimi verilmeyen, anne ve babaların huzurevlerine (!) terk edildiği, haklının değil haksızın kayrıldığı bir düzende elbette mutlu yarınların hayallerini kurmak da güç olsa gerek. 

Çaresi var elbette. Titreyip kendimize döneceğiz en kısa zamanda. Yunus misali önce ilim bileceğiz, sonra kendimizi bileceğiz, kendimizi bildikten sonra ait olduğumuzun toplumun yapısını öğreneceğiz ki insan gibi yaşayacağız.  

Evlatlarımızı şizofren olan bu toplumun menfiliklerinden uzak tutarak müspet olanlara yönlendirmenin gayreti içinde olacağız. İşte o zaman mutlu ve umutlu bireyler olarak yarınlarımıza daha başka bir ümitle sarılacağız.  

ÖNEMLİ NOT: Toplum adeta psikolojik buhran geçirirken PSİKOLOG olanların işsiz olması akıl kârı değildir. Rehberlik ve Araştırma Merkez’lerinde kadrosu bulunan ancak atanmayan psikologların acilen atanmaları bir nebze çare olacaktır. Ve hatta bugün Aile Hekimliği uygulamasına benzer Aile Psikolog Merkezi acilen hayata geçirilmelidir. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *