Ara
Gümüşhane
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,3567 %0,33
49,2185 %0,54
5.551,47 % -1,86

ZOR DA KOR DA İNSANIN İÇİNDE

YAYINLAMA:

Gönlümüzün heba edildiğini görmek yıkımında bir deprem yaşıyoruz. Şiddeti benliği çökerten, artçıları hayatı yöneten bir sarsıntıda ayakta kalma mücadelesindeyiz. Tedbir takdire yetmiyor. Önceden de şu fay hattında bir deprem olacak diye uyarsalar yine bir hafızasızlık aklıyla yaşıyoruz. Bile bile bilmemek dedikleri türden bir bilinmezlikte bir bilmeze sürükleniyoruz. Ancak gecenin gündüze kavuşması kadar gerçek bir hayatta gözümüzün ışığa, dilimizin tatlanmaya ihtiyacı var. 

Bayatlamayan bir ekmek, ekşimeyen bir yemek, solmayan bir çiçek, ölmeyen bir insan mı var? Halbuki kalp hassas nasıl kaldırır bunca yükü diyoruz. Hayatımız asla kaldıramayız dediğimiz yükleri taşımak ile geçiyor. Hazan ile geçen bir ömürde içerisinde bahar yağmurları ile ıslandığımız günlerin bereketi ile tohum olan yüreğimizi besliyoruz. En çok gülmek yakışıyor yüzümüze. Yeni gelinlikli bir kız misali güzelleşiyor yüreğimiz. Hepimiz birimiz ya da birkaçımız için önemliyiz. Birimiz annemize meftun, birimiz çocuğumuza, birimiz eşimize. Bir şeye bağlı olmadan yaşayamayan insanoğlu aslında ekmekten sudan daha hayati bir açlık ile kıvranmakta. Umuda ve sevgiye açlık gözden ışığı alan bir karanlığa sürüklüyor bizleri. 

Öyle zor değil ki sevmek dedikleri.

Kaybetmek kolay ama kazanmanın kalesi de öyle kolay fethedilmiyor. Yenilen yemeğin "eline sağlık" kelamı , gidilen yolun "yolun açık olsun duası" yapılan işin "kolay gelsin"temennisi zor olmaz ya. Az şöyle dilini kalbine katabilse insan öyle lezzetli bir şölen hazırlayacak ki farkında değil. Neyi zor ayakların takıldığı yerde el vermek, elin uzanamadığı yere set vermek, midenin doyamadığı bu dünyaya ekmek vermenin neresi zor? Zor da kor da insanın içinde. Kendindeki sancıları bir dost selamı ve huzur kelamı ile dindirmek de insanın elinde. Elimizin, dilimizin, gönlümüzün yettiği kadar sevmek yeter bize. Sırtımızı duvar yerine birine dayarsak ne üşür ne de düşeriz. İçimizin ve dışımızın yaralarına iyi gelecek bir melhem istiyoruz. Şimdi bu hayatı mutlu yaşanabilir kılmanın yolunu bulalım. Zor bir matematik problemi değil. İnsanın kalbinin denklemini çözsek yeter bize. Yola bir revan olalım da yolda nasibimize ne düşerse ağır aksak yol alırız.Ruhumuzun sevilmek, değer görmek, önemsenmek açlığında doymaya niyet ettiği güzel günlerin hayali ile ...

Hayallerimiz ve hayatlarımız ile yola revan olacağımız günlere...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *