Bir Dokunuş, Bir Umut, Bir Hayat
Ekim ayı geldiğinde, şehirlerin vitrinlerinde, sokaklarda, afişlerde hep aynı rengi görürüz: pembe.
Ama o pembe, sadece bir renk değildir. Bir farkındalığın, bir mücadelenin, bir umudun sembolüdür.
Ekim, Meme Kanseri Farkındalık Ayıdır.
Meme kanseri…
Belki istatistiklerde bir sayı olarak görünür ama her bir sayının ardında bir hayat, bir hikâye, bir umut vardır. Her yıl milyonlarca kadın bu hastalıkla yüzleşiyor; kimisi savaş veriyor, kimisi mücadeleden zaferle çıkıyor.
Ama bir gerçek hiç değişmiyor: Erken tanı hayat kurtarıyor.
Bazen sadece birkaç dakikalık bir öz bakım, bir kontrol, bir farkındalık; bir annenin, bir kız kardeşin, bir arkadaşın hayatını değiştirebiliyor.
Kendi kendine yapılan o kısa muayene, belki de bir insanın ikinci şansı oluyor.
Ne yazık ki çoğu zaman “Bana olmaz” diyerek erteliyoruz. Oysa meme kanseri, “bana da olabilir” demeyi öğrenmemizi istiyor bizden. Çünkü fark etmek, korkmaktan daha güçlü bir davranıştır.
Her Ekim ayında yalnızca hastalığı değil, hikâyeleri de hatırlamak gerek.
Tedavi sürecinde saçlarını kaybedip gülümsemesini asla kaybetmeyen kadınları...
Korkusuna rağmen doktor kapısını çalanları...
Sevdiklerini farkındalığa davet eden cesur yürekleri...
Onlar bize öğretiyor ki, korku değil farkındalık yaşatır; sessizlik değil konuşmak güç verir.
Kendini sevmenin en güzel yolu, bedenine değer vermektir.
Rutin kontrollerini yaptır, yıllık taramalarını ihmal etme, sevdiklerine de hatırlat. Çünkü hiçbir mücadele yalnız verilmemelidir.
Bir annenin, bir evladın, bir dostun hayatı sadece birkaç dakikalık farkındalıkla değişebilir.
Bu Ekim ayında pembe kurdeleleri takarken sadece bir sembol taşımıyoruz.
Bir umudu, bir dayanışmayı, bir yaşamı simgeliyoruz.
Unutmayalım: Erken tanı hayat kurtarır.
Bugün farkında ol, bugün paylaş, bugün hatırlat.
Çünkü yarın, belki birinin ikinci şansı sen olacaksın.
Yazar -Şair
Ülker Sadık