Bilgi Var, Muhabbet Yoksa İnsan Eksiktir
İnsan, yalnızca aklıyla değil, gönlüyle de var olan bir varlıktır.. Akıl bilginin evidir; gönül ise muhabbetin. Bu iki kapıdan birini kapatmak, insanı eksik bırakır. Bugün bilgiye ulaşmak o kadar kolaylaştı ki; bir tuşla dünyaları öğreniyor, saniyeler içinde binlerce kaynakla buluşuyorsunuz.. Fakat bilgi arttıkça, muhabbet azalıyorsa burada bir yanlışlık var demektir.. Çünkü bilgi, paylaşıldıkça ışık saçar; yalnızca biriktirilirse karanlıkta kalır.
Eskiler, “Söz, insanın aynasıdır” derdi. Gerçekten de konuşma, sadece kelimeleri yan yana getirmek değildir; ruhun titreşimini karşındakine ulaştırmaktır. Ne yazık ki günümüz insanı, bilgiyle dolu olmasına rağmen kelimeyle yoksullaşmıştır. Herkes konuşuyor ama az kişi anlatıyor, az kişi dinliyor. Bu yüzden bilginin çokluğu, çoğu zaman gönül yoksunluğunu gizler hale geldi.
Bir sohbet meclisinin kıymeti, ansiklopedilerin hacminden büyüktür. Çünkü orada bilgi değil, bilgeliğin özü paylaşılır. Dinlemekle başlar insanlık; karşısındakini anlamakla büyür. Birbirini dinlemeyen toplum, zamanla sessiz bir kalabalığa dönüşür. İnsan konuşmadıkça düşüncesini, düşünmedikçe de varlığını yitirir. Bu yüzden bilgi tek başına yetmez; muhabbetle yoğrulmazsa insanın iç dünyası çoraklaşır.
Öğretmek, sadece bildiğini aktarmak değil, anlatırken sevdirmektir. Bir öğretmen, bir ebeveyn ya da bir dost, sözüyle değil, gönlünün sıcaklığıyla iz bırakır. İnsanlara sevgisiz bilgi vermek, soğuk bir taşa su dökmeye benzer; bir süre parlar ama içine işlemez. Oysa muhabbetle söylenen her kelime, dinleyenin kalbinde filiz verir.
Bugün toplum olarak yeniden hatırlamamız gereken şey, bilgiyle birlikte insan sıcaklığını korumaktır. Her tartışmada öfkeden önce anlayışı, her konuşmada hükümden önce sevgiyi koyabilmek... Çünkü bilgi aklı büyütür, muhabbet ise insanı olgunlaştırır.
Unutmayalım:
Bilgiyle bilen çok olur, ama muhabbetle bilen İNSAN olur.
Bendeniz Yusuf SADIK, Eğitimci, Yazar, Gazeteci, Emekli Milli Eğitim Müdürü