AKILLI ŞEHİRLER, MARKA ŞEHİRLER...

Geçtiğimiz hafta içerisinde   “4. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı”na katılmak üzere yolumuz İstanbul’a düşmüştü.

İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ev Sahipliğinde Haliç Kongre Merkezinde gerçekleşen etkinlikte yerli ve yabancı birçok siyasi, bürokrasi çevresi bir aradaydı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının üst düzeyde temsil edildiği Kongrede, Avusturya ve İsveç Bakanları da katılımcılar arasındaydı. İşin bir yerde en ilginç ve güzel yanı ise İsveç Enerji Bakanının bir Türk olmasıydı. Sn. İbrahim BAYLAN…

Kongre Başkanı Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Sn. Prof. Dr. Ümit Doğay ARINÇ selamlama konuşmasından sonra, Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Dr. Kadir TOPBAŞ ve sırasıyla Protokol üyeleri konuşmaları gerçekleşti. Her bir konuşma ufuk açan fikir değerindeydi.

Bir yanda Fuar etkinlikleri devam ederken diğer yandan Kongrede bilimsel çalışmaları daha yakından görme fırsatını yakalıyorsunuz.

Peki şimdi diyeceksiniz nedir bu akıllı şebeke?

Akıllı şebeke; tedarikçi ve tüketici arasında karşılıklı elektronik İletişimin sağlanması amacıyla akıllı sayaç ve izleme sistemlerinin elektrik şebekelerine eklenerek elektrik şebekelerinin izlenmesi, güncellenmesi ve sürekli güvenilir, kaliteli olarak dağıtım yapılırken kullanıcı güvenliğinin sağlanması gereken bir yaklaşımdır.

Aslında “akıllı şebeke nedir?”den önce “klasik şebeke nedir?”, “Klasik şebekeden akıllı şebekelere geçiş neden olmaya başladı?”, “Bu geçişi hızlandıran sebepler nelerdir?” sorularına bakmak gerekiyor. Zaten bunları konuşmaya başladığımızda “akıllı şebeke nedir?” sorusu cevap buluyor.

Merkezi bir elektrik üretim santralinde üretilen elektriğin gerilim seviyesi yükseltilerek iletilmesini, sonrasında kademeli olarak gerilim seviyeleri düşürülerek dağıtılmasını ve son kullanıcıya ulaştırılmasını sağlayan, otomasyon kullanılmayan elektrik dağıtım sistemlerine klasik şebeke denir.

Artan enerji ihtiyacı, kayıpların azaltılması ve mevcut tesislerdeki üretim limitleri sebepleri şebekelerimizi akıllı hale getirmemizi zorunlu kılıyor.

Akıllı şebekeye tanım olarak bakarsak tedarikçi ve tüketici arasında karşılıklı elektronik iletişimin sağlanması amacıyla akıllı sayaç ve izleme sistemlerinin elektrik şebekelerine eklenerek elektrik şebekelerinin izlenmesi, güncellenmesi ve sürekli güvenilir, kaliteli olarak dağıtım yapılırken kullanıcı güvenliğinin sağlanması gereken bir yaklaşımdır. Aslında sadece sayaç değil üretimden son tüketiciye kadar bütün şebekenin uzaktan izlenebilir ve kontrol edilebilir olmasıdır.

Bu manada enerji tasarrufunu sürdürebilir hale getirmek için, sitemlere entegre olabilecek akıllı şebekeler ile durum analizi yapıp, otomatik ölçüm sistemleriyle enerji kesintilerini önleyerek, aşırı yük ve arıza durumlarının kontrol altına alınmasıyla şebeke güvenirliliğini sağlayarak yenilenebilir enerji kaynaklarını sisteme dahil ederek ayrıca yönetilemeyen, izlenemeyen tüketimleri ve enerji kayıplarını kontrol altına almakla mümkün olacaktır.

Bu bilgilerden sonra tekrar Fuar alanına dönecek olursak, İstanbul, Ankara Büyükşehir Belediyelerinin yanı sıra Eskişehir Tepebaşı Belediyesi gibi kurumlarda Fuar alanında stant açanlar arasındaydı. Özellikle akıllı şebekelerin belediyecilik hizmetlerindeki algısı ve yeri birçok uygulamayı haliyle kolaylığı içine almakta… Bu haseple bu tür etkinliklere Belediyecilik hizmeti veren kurumlar adına ilgili kişilerin katılması, hizmetlerine katkı sağlayacaktır. Bu manada Gümüşhane belediyelerinin bu tür etkinlikleri takip etmesi, personelini buralarda görevlendirmesi hatta stant açarak bir yerde kültür ve turizm elçisi konumunda da ayrıca bulunması açısından çok önemli bir fırsat olacaktır. Gelişen ufuk ve vizyonel bakışlar için bu etkinlikler bulunmaz fırsatlar içermekte. Marka şehir olmanın yolu da bu yollardan geçmekte…

Sevgi ve saygılar.
YORUM EKLE