Kıymetli Okuyucular!
Camilerimiz hem Allah’a ibadet edilen hem de ilim ve hikmet öğrenilen şerefli mekânlardır. Allah katında en makbul yerler olan camiler,[1] içinde Rabbimizin adını andığımız, kulluğumuzu, dualarımızı, niyazlarımızı O’na arz ettiğimiz mukaddes yerlerdir. Camilerimiz; Toplumun yerleşke merkezi ve kalbi niteliğinde onda dil, renk, ırk, makam, mevki farkı gözetmeden mümin gönüller birleşir, birliğimizi pekiştirir, imanımızı ve istiklalimizi simgeler. Minâreleri tevhîdin sembolü, ezanları şehâdetin temeli, mihrap, kürsü ve minberleri hak ve hakikatin sesi, safları huzur ve güvenin teminatıdır.
Ecdadımız Camide İslâm’a hizmet eden din gönüllülerine “Hademe-i Hayrat” yani hayra hizmet edenler ismini layık görmüştür. (Hademe-i hayrat) ömürlerini din hizmetine vakfetmiş insanlardır.
Onları tanımaya çalışalım.
Şahsîyetleri: Güzel Ahlâklı, İhlâsli, gönlü yüzüne, temizliği beyaz sarığına yansıyan. Kendine Güvenen ve Güvenilir Kişiler. Örnek Bir Hayat yaşarlar
İlkeli: Samimi, Ahlaklı, Güvenilir, Dürüst ve Adaletlidir.
Liyakat ve ehliyetli, Kuşatıcı, şeffaf ve tutarlı. fedakâr ve birleştirici, etkili evrensel ve erişilebilirdirler.
Vazifesinde şuurlu: Hz Peygamberin varisi görev mahallindeki cematini ve neslini sevrin zirvesine çıkaran, Herkesin derdiyle dertlenendir.
Dünyaya gelenin kulağına tevhidi fısıldayan, ayrılanı birleştiren, kırılanı onaran, düşeni kaldıran, hastaya şifa olan, kefeni bağlayan cennete uğurlayandır.
Meslekî Özelliği: Vahyin ışığında gücünü Kur‘ân ve Sünnetten alan, Öğrenmeye Açık, sürekli kendini yenileyen sahih Bilgi Sahibi, Görevini sadakatla yerine getirendir.
Tutum Ve Davranışı: Saygılı, yaratandan ötürü herkesi seven, sabırlı güler yüzlü, tatlı dilli, hoşgörülü toplumun dinî, ahlaki, manevi değerlerini sürekli ayakta tutan, bütün insanlığın barış ve huzuruna birlik, beraberligine katkı sağlayandır.
Etraftan haberdar, nice düşkün bacası tütmeyen varsa onun yanındadır, hayatın merkezinde olduğunun farkındadır, Hafız Hasan Akkuşun dediği gibi,
“bir gülü yetiştirmek için bahçivanın yüzlerce dikeni budadığı gibi. Bir yüreğin kurtulması için, bin munafığın kahrını çeker”.
Samimiyetle çalışıp yaptıkları iyiliğin karşılığını sadece Allah’ın rızasında arar Şehrin manevi hayatına yön veren, okudukları ezanlarla insanlığı kurtuluşa çağıran, mihraba geçtiğinde namaza önderlik eden, minber ve kürsüden İslam’ın dosdoğru yolunu öğretendir.
Değerli dostlar!
Onlar, hayatımızın her safhasında yanı başımızda olanlardır. Çünkü onlar, doğduğumuzda ezan ve kâmetin ilahi muştusunu kulağımıza okudular. Çocukluğumuzun en unutulmaz anlarında, bir yol gösterene en çok ihtiyaç duyduğumuz gençlik çağımızda bize rehber oldular. Vatan borcumuzu ödemek için yola çıktığımızda, yuva kurmaya adım attığımızda, nihayet ebedi yolculuğa uğurlanırken dualarıyla hep yanımızda oldular.
Hulasa. Nice yürekler onun elinin dokunmasını bekler.
Rabbim bizlere de hademe-i hayrat olmayı, insanlığa hayırlı hizmetler sunmayı nasip eylesin!
Günümüz mübarek ola, hayırlı insanlarla yol bula.
[1] Müslim, Mesâcid, 288.